"Ne!?"
Haneul Hyun Woo'ya baktığında geri doğru birkaç adım atmıştı Hyun Woo ama o odadan dışarı çıkmadan önce sıkıca kolunu tutmuştu Haneul onun.
"İkiniz de aynısınız. O önce başlamış bu işe, sen de sonra. Young Ae ve benden uzak durun. Yoksa her şeyi herkese anlatırım!"
Hyun Woo kolunu hızlıca çekip odadan çıktığında "Hyun Woo dur! Dur, bekle!" diye bağırmıştı Haneul. Hyun Woo ise dış kapıyı hızlıca çekip evden çıkmış ve merdivenlerden inmeye başlamıştı.
Ne yapacağını da bilememişti Haneul o an.
Resmen çekip gitmişti Hyun Woo.
Haneul hemen cebinden telefonunu çıkartıp Jungkook'u aradığında kaşlarını havalandıran Jungkook hemen suyun altına girmiş ve vücudundaki köpükledi durulamıştı. Ardından da duşa kabinden çıkıp kemardaki havlusuna sarılmıştı.
Belini havluyla saran Jungkook hızlı adımlarla banyodan çıktığında telefonunu almış ve Haneul'ın aramasını yanıtlamıştı zaman kaybetmeden.
Nereden mi anlamıştı Jungkook onu Haneul'ın aradığını?
Çünkü Haneul aradığında telefonunu başka bir melodi çalması için ayarlamıştı.
"Alo?"
"Jungkook, Hyun Woo yanıma geldi ve konuştuk. Ona Bunny Girl olduğumu söyleyince Young Ae ve ondan uzak durmamızı söyledi. Yoksa herkese her şeyi söyleyecekmiş. Ne yapacağımı da bilmiyorum, resmen çekip gitti."
Jungkook kaşlarını çatıp "Ne!?" dediğinde "Ya gerçekten söylerse?" demişti Haneul odanın içinde dönmeye başlayıp. Jungkook da "Tamam, sakin ol. Onunla konuşurum" demişti.
"Young Ae'ye ne diyeceğim peki? Onan uzak durmamı söyledi."
"O piç Young Ae'nin hiçbir şeyi değil tamam mı? Onun yüzünden kimseden uzaklaşmayacaksın."
Haneul saçlarını geri doğru attığında "Biz onun için uğraşıyoruz ama onun yaptığına bak!" demişti ıslak saçlarını geri doğru tarayıp Jungkook. Haneul da "O da onu seviyor Jungkook biliyorsun." demişti.
"Hem sen neden ona Bunny Girl olduğunu söylüyorsun hah? Ben onunla konuşurken söyleyebilirdim ama söylemedim. Akıl etmen gerekirdi."
"Sana öyle dediğinde dayanamadım söyledim işte."
Jungkook "Ne demiş o bana?" dediğinde "Katil" demişti Haneul çekinerek. Ardından da "Öyle diyince ben de katilim dedim ona." diye de ekleme yapmıştı sözlerine.
"Tamam, konuşacağım ben onunla."
"Keşke söylemeseydin. Bir yalan uydursaydın Jungkook."
Jungkook derin bir nefes alıp "Güvendim işte ne bileyim. Kimseye güvenmeyen ben gittim ona güvendim." demişti alnını ufalayıp. Haneul da "Sinirliyken konuşma tamam mı? Kavga etmenizi istemiyorum. Hatta... Ben de geleyim birlikte konuşalım. Olur mu?" diye sormuştu.
"Onunla baş başa konuşsam daha iyi olur."
"Olayda ben de varım ama? İtiraz istemiyorum."
Jungkook biraz duraksadıktan sonra "Peki, şimdi gelebilir misin?" diye sorduğunda sanki Jungkook görebilecekmiş gibi olumlu anlamda kafa sallamıştı Haneul "Çıkıyorum şimdi" diyerek. Jungkook da "Tamam, dikkatli gel" demişti ona.
Haneul telefonunu cebine koyup dolabından hırkasını aldığında onu hızlıca giymiş ve odasından çıkmıştı. Ardından da kapıyı açmış ve annesiyle karşılaşmıştı Haneul.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...