Jungkook bileklerini arkadan birleştiren kelepçelerle Haneul'a bakarken yaşlı gözlerle de ona bakmaya başlamışdı Haneul. Ardından da tamamen o küçük odanın içine girip Jungkook'a bakmaya devam etmişti.
Dudaklarını aralayıp konuşacağı sırada hızlıca ayağa kalkmıştı Jungkook. Ardından da Haneul'a yaklaşmış ve "Sarıl bana savgilim" demişti ona.
Haneul yaşlı gözlerle ona sıkıca sarıldığında Haneul'ın saçlarına küçük bir öpücük kondurmuştu Jungkook. Ardından da "Kameralar" diye fısıldamıştı kulağına doğru.
Haneul geri çekildiğinde "Neden söylemedin bunu bana?" diye sormuştu."Ayrıca... Bunny Girl kim?"
Jungkook hafifçe gülümseyip "Hiçkimse" dediğinde gözünden bir damla yaş akmıştı Haneul'ın. Jungkook ise "Ağlama" demişti ona.
Haneul "Şu kelepçeleri çıkartsınlar." diyerek arkasındaki kapıya yöneldiğinde "Çıkartmazlar" demişti Jungkook olumsuz anlamda kafa sallayıp. Haneul ise "Bana sarılamıyorsun Jungkook. Saçlarımı okşamanı istiyorum" demişti.
"Bu artık yapabileceğim bir şey değil. Kaç kişiyi öldürdüm haberin var mı?"
Jungkook sandalyesine oturduğunda gözünden akan yaşı silip karşısına oturmuştu Haneul onun. Ardından da "Ne olacak peki şimdi?" diye sormuştu.
"Ceza alacağım"
"Ne cezası?"
Jungkook gözlerini kaçırdığında tekrar sormuştu Haneul "Ne cezası dedim?" diye. Jungkook ise gözleri Haneul'ın gözleriyle buluşturup "Büyük ihtimal idam" demiş ve gülümsemişti.
"Ne!? Ne idamı ya!? Hayır!"
Haneul hızlıca ayağa kalktığında "Haneul lütfen" demişti Jungkook sakince. Haneul ise "Jungkook hayır, idam falan yok. Seni kaybedemem!" diyr bağırmıştı.
Jungkook'un gözleri dolduğunda "Ben..." demişti kafısını yere eğip. Ardından da kafasını tekrar kaldırmış ve Haneul'ın gözlerinin içine bakarak "Seni seviyorum. Gerçekten... Çok fazla seviyorum." demişti.
Haneul öylece Jungkook'a bakarken gözünden bir yaş akmıştı Jungkook'un. Zaten Haneul da anlamıştı o an Jungkook'un gerçek hisleri olduğunu.
"Ben... "
Haneul Jungkook'a doğru yaklaştığında ayağa kalkan Jungkook'a sıkıca sarılmışrı Haneul ve "Çok pişmanım" demişti Jungkook.
"Bunu daha önce söylemeliydim sana. Üzgünüm..."
O küçük odaya birden polisler girdiğinde Haneul'ın kolundan tutup Jungkook'dan ayırmaya çalışmışlardı onu ama sıkıca sarılmaya devam etmişti Haneul.
İdam için götüreceklerini biliyordu çünkü.
Bu ona son kez sarılışıydı ve son kez bakışı olacaktı.
Jungkook'dan zorla ayrılan Haneul'ı yere oturttuklarında "Jungkook!" diye bağırmaya başlamıştı Haneul acıyla.
"Jungkook! Gitme!" diye bağırıyordu sadece...
"J-jungkook!"
Haneul gözlerini açıp kafasını sıradan kaldırdığında "Haneul? Hey, burdayım" demişti Jungkook ona şaşkın gözlerle bakıp. Ardından da Haneul ağlamaya başlamış ve sıkıca Jungkook'a sarılmıştı.
"Tamam, tamam rüya gördün sadece. Bak iyiyim ben."
Haneul ağlamaya devam edip Jungkook'a sıkıca sarılırken sınıftakiler gibi Young Ae ve Hyun Woo da havalandırmıştı kaşlarını. Ardından da "Bak, işte bunu gördüm" demişti Young Ae gülümseyip.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny ✵ JJK ✓
Fanfiction[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dökülmüştü resmen. Elleri titriyor ve bacaklarını hissetmiyordu. Kelimenin tam anlamıyla dona kalmış bir şekilde ona doğru bakan maskeli seri...