Merhabaa
Nasılsınız¿¿¿
bölüm şarkısı: pinhani - beni sen inandır
medya: Atalay yavrum, maşallah
¤
6 yıl önce.
Verda, kapının çalınmasıyla birlikte hızla kalkarak koridora gitti.
Aniden çalınan kapı onu korkutmuştu. Birileri kapıya güçlü yumruklarını savuruyor, adeta kapıyı kırmak istermiş gibi vuruyordu.
Verda annesinin nerede ve nasıl olduğunu bilmiyordu. Bu onu daha da tedirgin ediyordu. Her ne kadar on bir yaşındaki her çocuk gibi o da kendini bazen olduğundan daha büyük hissetse de, şu anda küçük bir bebek gibi hissediyordu.
Bu evde yalnızdı. Bu evde savunmasızdı.
Sırsla kapıya vurulan yumrukların, eğer kapıyı açmazsa geçmeyeceğinden emindi. O yüzden derin derin nefesler aldı. Kendini toplamaya, güçlü olmaya çalıştı.
"Allah'ım lütfen bana bir şey olmasın. Çok korkuyorum...çok korkuyorum." Diye mırıldanarak kapının önüne geldi. Kendisi bile ne söylediğinin farkında değildi. Kalbi öyle bir hızla atıyordu ki, onu dışarıdan duymanın bile mümkün olacağına emindi.
İçinden 'keşke' dedi. "Keşke bu kadar eski bir evde yaşamasaydık. Belki o zaman Onur'un evinde, kapının üzerindeki küçük delikten bizde de olurdu ve ben kimin geldiğini görebilirdim."
Artık aldığı derin nefeslerin bile işe yaramadığını anladığı ân kapının arkasından gelen güçlü bağırma sesi onun yerinde sıçramasına neden oldu.
"Filiz!"
Birileri yine annesine bilenmiş miydi? Bu insanlar onun annesinden ne istiyorlardı ki? Bunlar ayda bir kez oluyordu. Ancak Verda buna hâlâ alışmamıştı ve hiçbir zaman alışabileceğini de sanmıyordu.
Bunların daha önce olduğunu biliyordu, ama asla bu kadar güçlü ve sert olmamıştı.
"Filiz! Aç kapıyı! Yemin ederim seni bulunca öldüreceğim!" Verda artık nefesinin kesildiğini hissediyordu ki, aniden arkasında hissettiği hareketlilikle hızla kapıya sırtını dönüp arkasına baktı.
Annesiydi.
O...evde miydi?
"Neler oluyor burada?" Diyerek ona yaklaşmaya başlayan Filiz, aslında neyin ne olduğunu tahmin etmişti. Dün gece Çağatay gelmiş, onunla büyük bir kavga etmişlerdi. Kızının bunlardan haberi tabii ki de yoktu. Hatta daha önce Çağatay'ın yüzünü bile görmemiş, kim olduğunu bile bilmiyordu.
"Filiz!" Filiz bıkkın bir nefes aldı. Bu adam hiç vazgeçmiyordu. Derdi neydi ki? Ona Verda'yı hiçbir zaman alamayacağını zaten söylemişti. Şimdi saçma sapan hareketler yaparak işi daha da zorlaştırıyordu. Zaten başına ne gelmişse bu adamın saçma takıntıları yüzünden gelmişti. Onun saplantılı aşkı, Filiz'in tüm saygınlığını yitirmesine neden olmuştu.
Filiz'e göre birlikte oldukları gece de Çağatay'ın suçuydu. Sonuçta o akıllı bir adamdı ve yalnız, kırılgan bir kadının ne kadar hassas olduğunu biliyordu. Bunu kullanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA BİR MASAL ANLAT
Teen FictionYerimde kilitlenmiş kalmıştım. Arkamdaki kapı kapanmıştı, ben ise kapıya yaslıydım. Uraz aynı ağır hareketlerle yataktan kalktı. Elindeki fotoğrafları üst üste getirdi, ve acımasızca hepsini en küçük parçalarına kadar, gözlerimin içine bakarak yırtt...