EPISODE 23

6K 397 150
                                    

Merhaba, nasılsınız?

neredeyse 50k olacağız ama 25k ile 50kda gelen oyların hiçbir farkı yok. Ki daha da azaldı desem doğru olur. Ve tabii bir de yorumlar var. Her okuyan 1 tane yorum atsa yorum sayısı 100ü geçer. Gerçekten çok mu şey istiyorum?

Lütfen yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.

SINIR: 150 OY, 100 YORUM.
*Lütfen sadece nokta veya emoji değil, kendi düşüncelerinizi yazın, teşekkür ederim.*

♥︎

Burnumu çekip ondan ayrıldığımda gözlerimden bir yaş daha düştü.

Uraz elini uzatıp o damlayı nazikçe silerken mırıldandım. "Tamam...artık bu kadar duygusallık yeter. Eve gidelim. Açlıktan bayılacağım." O da dolu gözlerini hızlıca kurularken başını salladı ve arabayı çalıştırdı.

Çalıştırdıktan sonra bir anda arabadan inmesiyle şaşkınca arkasından baktım. Ne oluyordu?

Uraz arabanın etrafında dönüp benim tarafıma geldiğinde kapımı açtı. "Ne yapıyorsun?"

Hiçbir şey söylemeden dolu gözleriyle bana baktı. Ellerini yavaşça ellerime uzatıp onları kaldırdı ve her iki avuç içime uzun öpücükler kondurdu. Hâlâ anlamdıramıyor bir şekilde ona baktığımı gördüğünde eğildi. Eteğin açık bıraktığı dizlerime de birer öpücük kondurduktan sonra olduğu yerde doğruldu. Son olarak alnımı öptü ve yanağını başıma yasladı. Ben konuşmuyordum. Sadece şokla onun ağzından çıkacak herhangi bir sözcüğü bekliyordum. Birkaç saniye boyunca sessiz kalıp sonra fısıltıyla konuştu.

"Canını yaktığım yerlerini öptüm. Küçükken yapamamış olabilirim ama ben hâlâ 'öpersen geçer' söylemine inanıyorum. O yüzden bundan sonra da hep böyle yapacağım." Deyip çocuk gibi omuzlarını silkti.

Gülümsedim. O gün açtığı yaraları kapatmak istiyordu ve ben de buna izin veriyordum. Çünkü biz yaralı çocuklardık ve birbirimizden başka kimsemiz yoktu.

Uraz hızla benden ayrılıp çocuksu bir istekle gözlerime baktı. Ben 'acaba yine ne yapıyor?' diye düşünürken serçe parmağını benim serçe parmağıma geçirdi ve ben daha bir şey söyleyemeden mırıldandı. "Bir daha asla canını yakmayacağıma söz veriyorum." Hareketsizce durduğumda hâlâ umutla gözlerime bakıyordu. Anlık şaşkınlıktan çıkıp ben de onun serçe parmağını sıktım ve söylendim.

"Eğer bir daha canımı yakarsan bu kez beni hiç göremeyeceğin bir yere giderim."

Geri kalan yol boyunca ikimiz de hiç konuşmadık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geri kalan yol boyunca ikimiz de hiç konuşmadık. Ben sessizce ağaçları izlerken Uraz da dikkatle yola odaklandı.

Düşünceler...sizi sessizce içine çeken bir bataklık gibiydi. Mesela şu anda bu yerde nasıl olduğumu düşünüyordum. Nasıl buraya gelmiştim?

BANA BİR MASAL ANLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin