BANA BİR MASAL ANLAT

EPISODE 16

Merhabaa

Nasılsınız askolar?
Gece bölümü atmak = ben

15k olmuşuzzz, sizi çok seviyorumm 💞💞💞

Önceliklee artık attığım bölümleri 2 kez güncelleyeceğim çünkü bazen bildirim gitmiyormuş muah.

Bölüm şarkısı: chase atlantic - right here

•

17 yıl önce.
Genel bakış açısı.

"Ne diyorsun lan sen! Defol git, odaya çık, Filiz! Beni daha fazla sinirlendirme! Yemin ederim elimden bir kaza çıkacak şimdi!"

Küçük Kıvanç merdivenlerin başında durmuş annesi ile babasının kavgasını izliyordu. O kadar çok bağırıyorlardı ki elleri ile kulaklarını kapatmıştı.

Artık elleri yorulduğu için kulaklarından çekeceği sırada büyük bir bağırtı ile yeniden irkildi.

"Kes sesini Orhan! Beni dinleyeceksin!"

"Neyini dinleyeceğim lan ben senin?! Seni bir itten korumak uğruna getirdim bu eve!" Alayla güldü. "Ama sen şimdi o pezevenkle bana ihanet ettin, öyle mi?!"

"Orhan, dinle artık. Bak bildiğin gibi değil. Çağatay ne anlattıysa hepsi yalan. Verda senin kızın tabii ki de. Onun ismini bile sen koydun."

Orhan ellerini hırsla saçlarından geçirdi. Öfke denilen lanet şey yüzünden kalbi sıkışıyordu. Bu kadın onu delirtecekti. Amacı kesinlikle bu olmalıydı.

"Yeter artık!" Öyle sesli bağırmıştı ki az önceki bağırtıları bunun yanında hiçbir şeydi.

Sonunda düzgün bir ailem oldu, düzgün bir düzenim oldu, çocuklarımı büyütecek iyi bir anneleri, benim de seveceğim bir kadın oldu derken yine ihanete uğramıştı. Sinirinin damarlarında dolaştığını hissetmek olağandı.

"Daha fazla tartışmayacağım. O adam bana aşk yuvanızın fotoğraflarını bile gösterdi, sen merak etme." Biraz daha sakinleştiğini hissettiğinde koltuğa oturdu. "DNA testi yakında çıkacak. Tartışmak ve benim daha fazla sinirlenmem saçmalık." Başını kaldırıp Filiz'e baktı ve gülümsedi. "Dua et Filiz, dua et ki test sonuçları da savunduğun şeyi göstersin. Yoksa bu evde bir saniye bile kalamazsın."

Filiz şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Ağzı hafif açılmış, şok olmuş bir şekilde Orhan'a bakıyordu.

"N-ne?" Diye sordu sesi titrerken. "Orhan ne testi? Saçmalama. Bana inanmıyor musun yani? Gidip bir de test mi yaptırdın? Sana inanamıyorum! Sana inanamıyorum!" Titrekçe nefesler almaya çalışırken terleyen ellerini birbirine geçirdi. "B-bu saçmalık! Beni daha ne kadar ayaklar altına alabilirsin?!"

Orhan alayla güldü. "Neden bu kadar korkuyorsun, karıcığım? Madem yukarıdaki küçük benim kızım, o zaman bunlar seni korkutmamalı."

Annesi bir kez daha bağırırken Kıvanç orada daha fazla durmak istemedi yavaşça odasına doğru yürümeye başladı. Kardeşleri uyuyordu.