İkinci Bölüm; Peki Ya Sıradan Değilse?

918 99 214
                                    

Keyifli okumalar...

Gözümü açmam ile tavanla bakıştım. Birkaç saniye o şekilde durduktan sonra yavaşça doğrulup yatağıma oturdum. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. Yüzümü avuştururken odamın kapısına yöneldim.

Kapıyı açıp kendimi koridora attığımda banyoya ilerledim. Banyonun kapısını açıp içeriye girdiğim vakit, el lavabosuna ilerleyip musluğu açtım. Yüzümü yıkamak için eğildiğimde, lavaboda bir miktar kan olduğunu farkettim. Kaşlarım çatılırken yüzümü yıkamış ve doğrulmuştum.

Biraz kan ile bakıştıktan sonra,

-Herhalde Kenji yine diş fırçalarken dişlerini kanattı...

Söylenip kanı temizledim. Arkamı dönüp banyodan çıktım. Koridorda ilerlerken, Rampo abimin kapısının altından bir sıvı aktığını gördüm. Yavaşça yakınlaşıp kapıyı çaldım.

-Abi?

Ses yoktu...

-Abi herşey yolundamı?

Yine ses yoktu... kapının önüne eğildiğim vakit, sıvıya iki parmağımı daldırdım. Elime gelen kırmızı sıvı ile olduğum yere çakıldım. Elimdekine bakınırken sıvı hala yayılmaya devam ediyordu. Ayaklarıma kadar geldiğinde ayağa kalkıp kapının kulpunu indirdim. Ama açılmamıştı...

Birkaç omuz atma ile kapı açılmayınca lanet edip kaşlarım çatık bir şekilde kapıya baktım. Alt kattan gelen tabak sesleri ile ilk merdivene sonra önümdeki kapıya bakıp, merdivene koştum.

Merdivenleri üçerli beşerli atladıktan sonra mutfağın kapısına gelip içeriye baktım. Yosano ablam ile annem masada baygın oturuyorlardı. Yanlarına hızla gidip omuzlarını dürttüm. Tepki yoktu...

Yosano ablamı birkez daha dürtmem ile başı yana düşmüş boynu açığa çıkmıştı. Gördüğüm ile alnımdan oluk oluk terler akmaya başlamıştı.

Boynunda ısırık vardı ve kan süzülüyordu...

Birkaç saniye Yosano ablamın boynuna baktım. Ardından gelen ince tiz bir çığlık ile yerimde zıpladım. Koşar adımlarla mutfaktan çıkıp, Kenji'nin odasına yöneldim. Kapıyı kırarcasına açtıktan sonra karşımdaki kara silüete baktım. Kenji'yi boğazından tutmuştu. Kenji ise boynundaki karalığı eliyle tutup çekmeye çalışıyordu. Nefessiz kaldığı her halinden belli oluyordu...

-K-kimsin sen!?

Karanlık silüet bana bakıp güldü. Sesi ne ince ne kalın... değişik bir tonlaması vardı...

Başını bana çevirmesi ile Kenji'yi önündeki yatağa attı. Minik Kenji yatakta sekip duvara çarpıp, kafasını sert bir şekilde duvara çaktı. Anında bayılması ilede bağırmam bir oldu.

-KENJİ!!

Çok sürmedi, yatağa koşarak ilerlediğimde, karanlık silüet bileğimden tutup kendisine çevirdi. Ardından göremediğim yüzünden bir kıkırdama yükseldi...

-Demek o sensin ha? Seni gördüğüne baya sevinmiştir...

-Ne sikimden bahsediyorsun sen!?

-Yakında öğrenirsin... Ama benden sana bir uyarı Nakahara... Ona güvenmeden karşıma çıkma, çıktığın an ölümün olurum...

-Ne?

Şok ile yüzüne bakarken o yavaşça kaybolmuştu. "O" Kimdi? Neden ona güvenmem lazım? Bilmediğim birisine nasıl güveniyim!?

Yer ile bakışırken, yerin çatlaması ile kaşlarımı çattım. Birkaç dakikanın ardından yer dağılıp kızıl bir nehre düştüm. Başımı kırmızı sıvıdan çıkardığım zaman elimi sıvıda gezdirdim. Bu... kandı...

Sweet Blood ~Soukoku♡~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin