Otuz İkinci Bölüm; Eğitim ve Kalp Kırıklığı

489 41 238
                                    

Keyifli okumalar...
Chuuya'dan

Üç gün geçmişti, Fyodor ile beraber eğitim yapalı ve ben... Maalesef zor durumlar yaşıyordum...

*Güm!*

-Ne o? Şimdiden pes mi ettin?

-Fyodor-san, çetin geçicek dediniz ama... Beni öldürmek istemediğinize emin misiniz?

-Bilmem... Belki.

-Ha!?

Elindeki koca kayayı bana fırlattığın da, sağ elimi uzattım ve sol elimi sağ koluma koyarak yeteneğimi kullandım. Yaydığım aura ile kaya yavaşlamış ama durmamıştı. Geriye doğru adımlarken, sırtım ağaca dayandı ve dişlerimi sıktım. Fyodor gerçekten çok güçlüydü. Yeteneği ile beraber korkulacak birisiydi.

Geçen birkaç saniyenin ardından kaya durduğun da, tuttuğum nefesi verdim ve gözlerimi yumdum. Ardından gelen çığırma ile, gözlerimi hızla açtım ve irkildim.

-Dinlenmene izin verdim mi!?

Fyodor önümdeki kayaya tekme attığın da, kaya yerinden fırlamış ve antrenman yaptığımız adadan denize atmıştı. Kaya denizde büyük bir dalga yaratırken, Fyodor önüme gelmiş ve bana bakmıştı. Başını sağa eğip gözlerime bakarken konuştu.

-Yeteneğini kullanmada hala zayıfsın, ama idare eder. Şimdi Chuuya-

İşaret parmağını alnıma koymuş ve beklemişti. Merak ile alnımdaki parmak ile Fyodor'a bakınırken, o konuşmasına devam ettirmişti.

-Yakın dövüşe geçebiliriz.

Dediklerini anlamaya çalışırken, o işaret parmağını ters çevirmiş ve alnıma yavaşça vurmuştu. Ama o yavaş vuruş ile, arkamdaki en az on ağacı delip geçmiş, üstüne bir de kayaya sırtımı çarpmış ve ağızımdan kan gelmişti.

Kayaya çarpmam ile yere düştüm ve acı ile inledim. Sırtımın uyuşmaya başladığını hissettiğim de, Fyodor bana doğru adımlamış ardından konuşmuştu.

-Bu yaralar daha hiç birşey, Chuuya. Hadi, ayağa kalk!

-Tch!

Yerden destek alarak, yavaşça ayağa kalktım ve gözlerimi Fyodor'a diktim. Ellerini cebinden çıkarmış ve sağ elini sırtına götürmüştü. Şaşkınlıkla bakarken konuştu.

-Şimdilik tek elle kapışıcam. Duruma göre de, ikinciyi ekleyeceğim. Chuuya, sakın bana acımaya kalkma. Tüm gücünle saldır.

Hafifçe yutkunup onayladım ve öne doğru adımlayıp, derin bir nefes aldım. Tek kollu birisini yenmem kolay olurdu... Değil mi?

Yaklaşık iki saat geçmişti ve hala tek kollu Fyodor ile kapışıyordum. Havaya atılıp tekmemi geçireceğim sıra, bacağımı tutmuş ve bedenimi yere çakmıştı. Sert çarpış ile bedenim bir müddet havada kalmış, ardından Fyodor'un ayağı ile yere sabitlenmiştim. Yüzümü buruşturarak üzerimdeki ayağa elimi koydum ve ittirmeye çalıştım. Ama hayır, gerçekten güçlüydü.

-Chuuya, umutlarımı sikmeye başlıyorsun. İki saattir, tek kollu birisini yenemiyorsun.

-Normal birisi değilsin... Ağh! Lanet olsun...

Sweet Blood ~Soukoku♡~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin