Dokuzuncu Bölüm; İlk Öpücük

960 85 364
                                    

Keyifli okumalar...🖤

Sabahın ışıkları ile gözlerimi aralayıp yatağımda doğruldum. Ardından yatağımdan kalkıp lavaboya ilerledim. Yüzümü yıkayıp tekrardan odama yöneldim.

Komodinin üzerindeki telefonumu elime alıp bildirimlere baktım. Hinami'den yine bir günaydın mesajı almıştım. Kısaca cevap yazıp diğer bildirime baktım. Dazai aptalındandı.

Bandajlı hizmetçi;
"Chuuya, bugün bensiz gitmen gerekiyor. Moda dergisinin kapağı için çekimlerim var. Kendine dikkat et..."

Mesajına kısa bir bakış atıp, iç çektim. Rahattım onunla gitmeye. Şimdi yalnız mı olucaktım?

Telefonu yatağa atıp ayağa kalktım. Dolabıma ilerleyip kapağını açtım. İçerisinden siyah dar kotumu, beyaz tişört ve bordo ceketimi üzerime giyinip, kapağı kapattım. Saçımıda tarayıp sol omzumdan salınca tamamdım. Odamın kapısına yönelip kapıyı açtım. Kendimi koridora attığımda mutfaktan gelen sesleri dinliyordum.

Merdivenden hızlıca inip, kendimi mutfağa attım. Ablam her zamanki gibi izin gününde erkenden mutfakta oluyordu. Gülümseyip ablama ilerledim.

-Günaydın ablacım.

-Oh, Günaydın Chuuya.

Gülerek elini saçıma daldırdığında şakadan kızdım.

-Abla, saçımı yeni taradım ama!

-Ahahaha! Üzgünüm, kızıl saçların çok güzel. Dokunmadan edemedim.

Gülümseyip sandalyeye oturdum.

-Abla, Kenji nerde?

-O gece geç uyudu. Ondan geç kalkar. Özledin mi?

-Evet, gitmeden onu bağırtmak istiyorum...

-Chuuya, bunu benim yanımda söylemen çok güzel...

Ablama dönüp baktığımda bana sırıttığını ve elindeki bıçak ile bana döndüğünü gördüm. Hafif yutkunup otuz iki dişimle sırıtmaya çalıştım.

-Yani abla... Hmm... Ağh...

Diyecek birşey bulamayınca gözlerimi yumdum. Ardından alnımda hissettiğim parmak ile hafifçe gözlerimi araladım.

-Anlıyorum halini, bir abi olarak kardeşinle uğraşmak istemen çok doğal, ama Kenji'yi üzeyim deme Chuuya...

Gülerek başımı salladığımda ablam işine dönmüş, bu sefer Rampo abim kapıya dayanmıştı. Elindeki neşter ile mutfağa girdiğinde, buz dolabının yanında bulunan çekmeceli mini dolaptan bir elma çıkardı. Tezgaha dayanıp elmayı yıkadıktan sonra, elindeki neşter ile elmanın kabuklarını soymaya başladı.

Bir müddet abimi izledikten sonra ablam, Rampo abimi farketmiş, yaptıklarını gördükten sonra ufak bir çığlık atmıştı.

-Abi!! O neşter benim kıymetlim! Neden elmaya kullanıyorsun!? Değeri azalıcak!!

-Yosano! Bağırma kulağımın dibinde... Ayrıca neşter, normal meyve bıçaklarından daha iyi kesiyor....

-Ama...

Yosano ablam susup, tezgaha kafasını gömdüğünde güldüm. Beni gören Rampo abim üzerime gelip, neşter ile kestiği elmayı elime tutuşturdu. Ardından hafif gülüp, göz kırptı. Sonrada mutfaktan çıkıp odasına yöneldi.

Elimdeki elmayı yerken ablam bana dönmüş, baygın bakışlar ile gözlerime bakıyordu.

-Gördünmü Chuuya? Bir abi her zaman kardeşi ile uğraşır...

Sweet Blood ~Soukoku♡~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin