Sweet Blood ~Soukoku♡~

Yirmi Üçüncü Bölüm; 30 Yıl Önce...

Keyifli okumalar...🖤

Düşünceler içerisin de zindandan ayrıldığımız da, Dazai elimden tutup hızla bir yere sürükledi. Büyük kraliyet şatosundan ayrılıp, kanadını çıkarmış ve beni kucağına alarak uçmaya başlamıştık. Çok kısa bir süre sonra iki katlı bir binaya gelmiştik.

Dazai kapının önüne inip beni yere indirdikten sonra, gülümsemiş ardından kapıya yaklaşıp ziline basmıştı. Evden gelen patırtılar ile bir kaşım havalanırken, kapı açılmış ve karşıma sabahki kahküllü genç çıkmıştı. İkimize baktıktan sonra, iç çekmiş ve arkasını dönüp salondakilere seslenmişti.

-Pizza bekliyorduk, Lordun çocuğu geldi. Hayattaki şansımız bu kadar işte!

Dedikleri ile iki kaşım havalanırken, gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Dazai'e baktığım da o ise sırıtmış, elimi tutarak eve çekiştiriyordu. Kısa süre sonra eve girip kapıyı kapattık ve salona adımladık.

Salona girdiğimiz de gördüğüm görüntü ile şaşkına dönüştüm. Siyahlı çocuk dört ekranlı bilgisayarına bakınırken, bir yandan morlu elindeki oyuncak silahı karşısındaki hedef tahtasına sıkıyordu-

Pekala, oyuncak değilmiş... Hedef tahtası parçalara ayrılınca, ufak parçası siyahlının kafasına geldi ve siyahlı ayağındaki pofuduk terliği çıkartıp morluya atmıştı.

-Seni hergele! Dikkatli olsana! Kıymetlilerime zarar gelicek...

-İstersen, şimdi ekranına bir delik açabilirim?

-Aç hadi! O zaman gör bakalım, kartını nasıl ekmekle sıyırıyorum!

Morlu korkup elindeki silahı köşeye fırlattığın da, siyahlı gülmüş ve sandalye de arkasına yaslanıp gözlerini kısmıştı.

-İşte böyle. Adam ol, Takeo!

-Tao, birgün seni mafyaya satıp, boktan hayatımı güzelleştireceğim. O ânı iple çekiyorum.

-Tüh! O zaman şimdiden, Takeo'nun kirli çamaşırlarını ortaya dökeyim...

Morlu merakla bakarken, siyahlı bilgisayarın da birkaç dosyaya girmiş ve bir video açmıştı. Video oynatılırken, ben utanıp Dazai'nin koluna sarılmıştım ve gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

Video'da morlu, bir bar da scriptiz kadına evlilik teklifi ediyordu. Sarhoştu ve kadın teklifini reddedince, bu sefer göbekli bir adama etmişti. O da reddedince morlu masaya çıkmış ve "Yok mu benle evlenecek!?" Diye bağırıyordu. Siyahlı, videoyu arada kendisine çevirip gülüyor ve içkisinden yudumlayıp bağırıyordu.

-Alın şu aptalı benden de kurtulayım! Yok mu bunun lanet çenesini çekecek, zengin bayan!?

Birkaç bağırıştan sonra, sarışın bir kadın gelmiş ve morlunun at kuyruğu saçını okşamıştı. Ardından morlu titremiş ve arkasındaki kadının omuzlarına tutunup üzerine kusmuştu. Siyahlı içtiği içkiyi püskürttüğün de kahkaha atmaya, morlu ise kadın tarafından dayak yemeye başlamıştı.

Videonun sonun da, ufak bir kısım da morlu yüzü gözü morluklarla dolu iken, kameraya bakmış ve küfürler savuruyordu. Siyahlı ise hiç olmadığı kadar çok gülmüştü ki, gözleri yaşlarla dolmuştu.

-Sen bir daha içme! Sarhoş olduğun da, azgın inekten farkın kalmıyor!

Arada da laflar sokup, morluyu delirtiyordu...

Video bitince, Morlu şaşkınlıkla ağızını aralamıştı. Siyahlı ise elini kaldırıp, gözlerini kapamış ardından,

-Ah, şimdi mafyaya gidersem bunlar yazık olur değil mi? İyiki sosyal medya var~