Yirmi Dördüncü Bölüm; Beklenen Suikastçi

678 54 203
                                    

Biraz uzun, umarım sıkılmazsınız...🖤
Keyifli okumalar...🖤
Yazar'dan;

Chuuya ve Dazai mezarlıkta geçirdikleri saatlerden sonra, gece yarısı olmuş ve eve gelmişlerdi. Dazai pencere pervazına Chuuya'yı yavaşça bırakmış, ardından yüzüne gülümseyip elini tutmuştu. Chuuya elinin tutulması ile bakışlarını Dazai'e çevirdi. Dazai kendisine bakan okyanus mavisi gözlere, aşkla bakarken konuştu.

-Teşekkür ederim, sevgilim...

Chuuya duyduğu ile sevinmiş, elini tutan sevgilisinin elini tutmuş ve kendisine çekmişti. Dazai dengesini kaybedip, kızılın üzerine düşmüştü. Kanatları hala ortada olan Dazai, başını kaldırmış ve utançla kıpkırmızı kesilen, Chuuya'nın yüzüne bakmıştı. Onu çok özlemişti. Ona izler bırakmayı, gerekirse gece boyunca sadece adını inlemesini... Ama o da biliyordu ki, bunu burada yapamazlardı...

Dazai kanatlarını etraflarını kapatıcak şekilde ayarlamış ve minik Chuuya'nın yüzüne yakınlaşmıştı. Tüylerin ardından gelen ay ışığı ile, Chuuya'nın mavi gözleri parlarken, Dazai yavaş bir şekilde dudaklarını kirazlarla buluşturmuştu.

O kadar yavaş ve sıcaktı ki, Chuuya elini sevdiğinin omzuna koymuş ve üzerindeki takımı sıkmıştı. Kaşlarını hafif çatıp, başını biraz eğmiş ve karşılık vermişti. İkisi bir müddet sadece yumuşak öpüşler yaptıkların da, Dazai en sonunda dilini çıkarmış, Chuuya'nın dudaklarını turlamıştı.

Chuuya en baştan hazırlıklı olduğundan, hemen karşılık vermiş ve ağızını aralamıştı. Kahvenin ve kızılın sıcak dilleri bir araya geldiğin de, Chuuya inlemiş ve diğer elini Dazai'nin saçına daldırıp çekiştirmişti.

Dazai ufak bir inilti koymuş ve öpüşünü derinleştirmişti. Chuuya hakkın da herşeye sahip olmak istiyordu. İstiyordu ki, Chuuya sadece onun olsun... İstiyordu ki, Chuuya sadece onun adını söylesin o kiraz rengi dudaklarda...

Dazai sahiplenme duygusunun arşa çıktığını hissettiğinde, elini Chuuya'nın kalçasına götürmüş ve kalçasını sıkmıştı. Chuuya acı ve zevk ile Dazai'nin ağızına inlediğinde, Dazai bu sefer elini takımın gömleğine yöneltmiş ve birkaç düğmeyi kolayca açıp elini sokmuştu.

Kısa süre sonra elini Chuuya'nın pembe göğüs uçlarına değrirdiğin de, Chuuya titrek bir şekilde inlemiş ve dudaklarını Dazai'nin dudaklarından ayırmıştı. Kesik kesik nefesler alırken, Dazai rahat durmuyor bu sefer boynunu emiyordu.

Chuuya kesikçe inlemelere başladığın da, Dazai doğrulmuş ve kızılın alnına alnını dayamıştı. Nefesleri çarpışırken, Chuuya sulanmış gözlerini açtı ve kızıl gözlerle buluşturdu. Ardından elini Dazai'nin yanağına götürdü ve yanağını okşadı. Ardından sevdiğinin yüzüne fısıldadı.

-Seni çok seviyorum, Dazai... Merak etme, her zaman yanın da olacağım...

Dazai duydukları ile sevinmiş ve kızılın dudağına ufak bir buse kondurup doğrulmuştu. Kızılın neredeyse kendinden geçmiş haline, koyulaşmış gözleri ile bakarken konuştu.

-Ben de seni çok seviyorum bebeğim...

Dazai Chuuya'nın aralıklı dudaklarına ve sulanmış gözlerine bakmış, ardından tekrardan üzerine eğilip dudaklarını öpmeden önce fısıldadı.

-Az daha sabret bebeğim. Az kaldı, senin bunca beklentini ve isteğini karşılayacağım...

-Tek gece olmasın...

Dazai duyduğu ile şaşırmış, dudakları Chuuya'nın dudağının hemen üzerinde durmuştu. Şaşkınlıkla mavi gözlere bakarken fısıldadı.

Sweet Blood ~Soukoku♡~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin