Otuz Dördüncü Bölüm; Lord İzanagi ve Prens Dazai

361 37 111
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

Muzaka, büyük heybetli kaleye gelmiş ve etrafına bakınmıştı. Burayı özlemediğini söyliyemezdi. Ama etrafına bakınırken bile canı sıkılmıştı. Burada, tahtta oturmaktan ve emirler yağdırmaktan hiç haz etmiyordu.

-Acaba, Gerda neler yapıyor?

Muzaka taşlı yolda ilerlerken, esen rüzgar ile saçları uçuşuyordu. Üzerindeki siyah tişört ve gri kot ile asalet simgesi olan Muzaka, göğüsünü gererek ilerlemeye devam ederken, arkasında hissettiği silüet ile hızla arkasına dönmüş ve kendisine hızla gelen kişi ile yumruklarını tokuşturmuştu. Oluşan sert çarpışma ile, iki tarafında saçları uçuşmuştu.

Muzaka, hiç bir acı belirtisi göstermezken, silüet acı ile inlemiş ve yüzünü buruşturmuştu. Bunu fırsat bilen Muzaka, silüetin kolunu tutmuş ve hızla yere çarpmıştı. Büyük bir göçük oluşurken, bir yandan da gümbürtüye koşuşan kurt adamlar kendilerini belli ediyorlardı.

Muzaka yerde yatan silüete bakmış ardından iç çekmişti. Bu, Muzaka'nın ilk tahta çıktığı vakitler dibinden ayrılmayan minik kurt adam Zeiga idi.

-Seni hain! Burada ne işin var!!

Muzaka tek kaşını kaldırarak yerdeki bedene bakarken, çömeldi ve konuştu.

-Neyden bahsediyorsun sen?

-Sen!! Hiç birimizi umursamadın! Hepimizi lanet vampirlere sattın! Senin gibi lider-

-Hey hey! Bir dakika, az soluklan. Neyin satması bu, ben anlamadım.

-Muzaka-sama...

Zeiga, doğrulmuş ve başını önüne eğmişti. Muzaka'da başını eğmiş ve Zeiga'nın yüzüne bakmıştı. O vakit Zeiga mırıldandı.

-O... Sizi öldürmek istiyor. Ama ben size inanıyorum... Siz bizi satmadınız. Değil mi?

Muzaka ağızını açtığı vakit, arkadan bir ses yükselmişti. Muzaka bu sesi ve alaycı tonlamayı nerede duysa tanırdı. Bu ses, Muzaka'nın yıllardır tahtına göz koyan Maduke idi...

-Bir haini burada görmek ne güzel. Son nefesini o istemediğin tahtın dibinde vermenin de, güzel olucağına eminim.

Muzaka, burukça sırıtmış yerdeki Zeiga'nın elini yavaşça tutmuş ve sıkmıştı. Üzerinden 500 yıl geçse de, Muzaka'nın gözünde hala minicik bir çocuktu Zeiga. Bu yüzden ona söylenenleri yalanlamak yerine, sadece kendisine güvenmesini sağlamalıydı.

-Bana güven...

Muzaka ayaklanmış ve yerde yatan Zeiga'dan uzaklaşıp Maduke'ye yakınlaşmıştı. Maduke alaycı bir tavır ile eski kurt adam liderine bakarken, Muzaka etrafını çevreleyen ve kendisine düşmanca bakınan eski halkına göz gezdirmişti. Elini ensesine götürüp avuştururken konuştu.

-Burada birisinin ölmesi gerekiyor, değil mi? Ama ben savaşma taraftarı değilim. Lütfen sizide düşünüyorken durun.

Muzaka'nın ricasına büyük bir kahkaha ile gülmeye başladıkların da, Muzaka gözlerini yummuş ve iç çekmişti. Yerdeki Zeiga ayaklanmış ve kendisine yakınlaşan Gerda'ya bakmıştı. Gerda gördüğü silüet ile kaskatı kesilmiş, sadece mırıldanmıştı.

Sweet Blood ~Soukoku♡~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin