Keyifli okumalar... Keyifli düşmeler...💜
Karşımda, Dazai'nin etrafını saran siyah kanatlar çıkınca, ufak çaplı bir çığlık attım. Bu halime gülmeye başladığında, kanatlarıda sallanmaktaydı. Ardından toparlanıp bana baktı.
-Şimdi anlıyorsun değil mi?
-E-Evet sanırım... Dokunabilir miyim?
Dediğim ile şaşırsada umursamadım. Ne? İlk defa bu kadar büyük bir kanatla karşılaşıyorum?
Şaşkınlığımı anlayıp yanıma geldi. Ardından önümde durup elimi tuttu. Yüzüm kızarmaya başlarken, kanadını hareket ettirip sağıma getirdi. Elimi kaldırıp kanadının üzerine koyunca irkildim. Çok yumuşaktı ve... Güvende hissettiriyordu...
-Şimdi... Senin hakkında bildiklerim bu kadar mı? Başka özelliklerin varmı? Işınlanma falan?
-Hayır, sadece hızlıyım o kadar. Birde, iyileşme gücüm insanlara nazaran daha hızlı...
-Anlıyorum... Pekii, sahiden ölümsüz müsün?
-Evet... Yani, eğerki kalbim tek hamlede sökülmezse veya başım koparılmazsa, sonsuza kadar yaşarım...
-Bu harika...
Mırıldanıp kanadındaki tüyleri okşamaya devam ettim. Gerçekten rahatlatıcıydı ve... İyiydi...
Aniden kanatlarını çektiği vakit şaşkınlıkla ona baktım. O ise büyük bir ciddiyetle bana bakıyordu.
-Şimdi söyle Nakahara... Sen tam olarak kimsin?
Kim miyim?
-Chuuya Nakahara?
Tek kaşını kaldırıp bana baktığı sıra, bende kaldırdım.
-Salak mısın? Adını sormadım. Kimsin dedim. Anan baban kim olur? Geçmişin nasıl? Öyle...
İç çekip yere baktım. Ardından yanına yakınlaşıp koluna girdim. Kolundan asılıp salona getirdim. Koltuğa itip oturtunca bende karşısına geçtim. Bana şaşkınlıkla baktıktan sonra, umursamıyıp arkasına yaslandı ve bütün dikkatini bana verdi.
-Öncelikle... Sekiz yaşımda yetimhaneden atıldım ve beni şimdiki ailem evlat edindi. Ondan önceki yaşadıklarım... Hiç biri hatrımda değil. Düz bir boşluk gibi...
Başıyla onaylayıp koltukta düzeldi. Başını elleri arasına alıp, birkaç iç çekiş yaptı. Onun hakkında hala sorularım vardı. Mesela nerde yaşıyordu? Veya ailesi kimdi? Ama bunlar için fazla erken... Şimdilik susmam gerek...
-Dazai...
Bakışlarını bana yöneltince yutkundum.
-İnsanları koruduğunu söylemiştin. Pekii... Farklı amaçlı yaratıkların var olduğunu söyliyebilir miyiz?
-Evet...
Dediği ile yerime iyice sindim. Emindim ki o alışveriş merkezinin arkasındaki insan, kötü amaçlılar tarafından öldürüldü. Düşüncesi bile tüylerimi diken diken ederken yerimde titredim. Halimi farkeden Dazai, düz bir ifade ile beni izliyordu.
-Merak etme, benim yanımda olduğun zaman başına hiçbir zarar gelmez...
Dediği ile bakışlarımı ona yönelttim. Yüzüm kızarmaya başlarken, o masadaki çerez tabağından fıstık alıp ağızına atmıştı.
-Chuuya...
-Hı? Ah efendim!
-Burada mı kalıcaksın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Blood ~Soukoku♡~
Teen FictionVampir kurguludur, anime ile alakası yoktur. Yetişkin içeriklidir. Ağır Smut içermektedir!!!🔞 Keyifli okumalar...🖤 Bölüm'den bir kesit~ Dazai elini belime attı ve dikkatimi çekmek için biraz belime baskı yaptı. Yüzümü ona çevirdiğimde dudağını bü...