Sweet Blood ~Soukoku♡~

On Sekizinci Bölüm; Yeni Aile

Keyifli okumalar...🖤

-Bana gerçek seni göster, oğlum...

Chuuya karşısındaki adama nefretle bakarken, adam gülmüş ve ayaklanmıştı. Ufak bir el hareketi ile kızıl saçlı kadını da yanına çağırdığında, ikisi beraber kapıya ilerlemiş ve depodan çıkış yapmışlardı. Chuuya kolundaki acı ile, gözlerini yummuş ve dudaklarını ısırmıştı. Öyle bir acıydı ki dudağını ısırmaktan kanatmış ve süzülen kan tadını uzun bir süre boyunca tatmıştı.

-Tanrım, al canımı... Yaşamak istemiyorum...

Chuuya mırıldanıp göz yaşlarını salarken, kapı bir kere daha açılmış ve içeriye maskeli adam ile, Gogol girmişti. Çok geçmeden işkence aletleri hazırlanmış ve işkenceye başlanılmıştı.

Chuuya'nın bağırış ve çığlıkları büyük depoda yankılanırken, yanındaki iki kişi tek bir duygu gösterisi yapmadan ellerine aldıkları malzemeler ile işlerine devam etmekteydiler. Chuuya yaşadığı acı ile inleyip uykuya dalıcağı vakit, saçından asılınmış ve başını kaldırarak alnına damga basılmıştı. Chuuya yaptıkları her işleme çığlık çığlığa bağırırken, vaktin nasıl geçtiğini anlamaz ve aradan iki yıl daha geçmişti...

Chuuya'ya yaptıkları bunca işkenceden sonra, istedikleri gibi sonuç alamayınca, pes etmişler ve dinlenmek için bir süreliğine dışarıya çıkmışlardı. Chuuya iç çekip etrafına bakınırken kapıdan giriş yapan hizmetçiye baktı. Beyaz fırfırlı elbisesi ile sekerek minik çocuğun yanına geldiğinde Chuuya boş gözlerle karşısındaki sarı saçlı bayana baktı. Bayan Chuuya'nın eline bağlı olan halatları çözerken Chuuya güçlükle konuşmuştu.

-Kimsin sen? Neden bana yardım ediyorsun?

Kadın telaşlı bir şekilde hem kapıya bakıyor hemde elindeki bıçakla halatları kesiyordu. Kesme işlemi tamamlanınca kadın ayaklanmış ve güçsüz olan minik bedeni kollarından tutup ayağa kaldırdı. Elini cebine atıp kırmızı bir taş çıkarıp Chuuya'nın eline verdi. Chuuya bu taşı önceden gördüğü için yüzünü buruşturmuş ve karşısındaki kadına baktı. Kadın yavaşça eğilip minik bedenin gözlerine baktı ve konuştu.

-Benim adım Lucy. Chuuya-kun, insan şehrine gidin ve gider gitmez taşı kırın. Böylelikle sizi bulamazlar ve... Hafızanızın bir kısmını temizliyeceğim, bu yüzden daha iyi bir hayat yaşıyabilirsiniz...

Chuuya anlamsızca karşısındaki bayana bakarken bir yandan da şaşkınlıkla sorusunu yöneltti.

-Neden bana, yardım ediyorsun?

Lucy hızlıca arkasını dönüp kapıya baktıktan sonra kimsenin olmayışı ile şükretmiş, ardından hızla kızıl saçlıya dönmüştü.

-Hergün bağırışlarını duyuyorum ve...

Genç kadın ağlamaya başladığı zaman Chuuya'nın bakışları yumuşamış kendisine yardım etmek isteyen kadının omzuna elini koymuştu. Kadın omzuna konan minik ele ufak bir bakış attıktan sonra yüzüne bir tebessüm takınıp karşısındaki mavilere bakarak devam ettirdi.

-Benim çocukluğum aklıma geliyor... Her ne kadar kendi hafızamı silmeye çalışsamda olmuyor ve... Bu çok acı verici... Şimdi lütfen, Chuuya-kun, insan diyarına git ve bu taşı parçala. Parçaladığın zaman, yenilenen hatrın ile yaşamaya devam et ve mutlu ol. Hadi!

*Yazar'dan; Yenilenen hatıra dediğimiz olay, kısaca şu. Chuuya yaşadığı işkenceler yerine, daha başka hatıralar ile değiştiriliyor. Bu mutlu olur, mutsuz olur yeteneği ile yapan kişiye bağlıdır ki, yapan kişi Lucy olduğundan kötü hatıra koyacağından şüpheliyim. Anlatabildiysem ne mutlu bana, şimdi devam edelim...*