Onuncu Bölüm; Şeytanın Ortaya Çıkışı

897 88 196
                                    

Keyifli okumalar...
Yazar'dan;

Chuuya nefessiz kalması ile Dazai'nin omzundan ittiği vakit, Dazai uzaklaşmış ardından hızla ayağa kalkmıştı. Üzerini düzeltip alnına düşen ıslak saçlarını eli ile arkaya atarken, bir yandanda Chuuya'ya bakıyordu.

Chuuya yaşadığı küçük ama muhteşem öpüşmesinden sonra, şaşkınlıkla bir müddet yere baktı. Yerdeki su birikintisinden kendisini izlerken yaklaşık iki dakika önce yaşadığı duygu patlaması aklına geldi. Kendisine itiraf etmişti... O, Dazai Osamu'yu seviyordu...

Kızarmış yanakları ile başını kaldırıp Dazai'e baktı. O da duvara dönmüş duvarla bakışıyordu. Chuuya dayanamıyıp soğuktan titrek sesi ile konuştu.

-Biraz önceki... Neden yaptın?

Dazai bakışlarını kızıla yöneltti. Bakışları soğuktu, açık kahveleri koyulaşmış, ne düşündükleri belli oluyordu, ne de duyguları... Boştu, dipsiz bir kuyu kadar da karanlık...

Dazai, aklındaki fırtınadan rahatsız olmuştu. Düşünceler beynini resmen kemiriyordu. O, Dazai Osamu... Kızların gözdesi, gelecek vampir lordu... Ama o gitmiş bir erkeği öpmüştü, hemde büyük bir istekle. Dazai kararsızdı. Karşısındaki kızılın, kızarmış açık mavi gözlerinden akan yaşlarla, aklına gelmişti minik kız... Ona ihanet ettiğini düşünüyordu ama kalbi şuanda hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. On altı yıl önceki gibi...

İç çekip, saçından elini çekti. Yağmur damlaları yüzünden akıp, boynunda süzülürken, Chuuya büyük bir istekle ona bakıyordu. İstiyordu, sevgilisi vardı evet ama sevmiyordu. O Dazai'e aşık olmuştu. Kalbi bunu borazanla bağırıyordu... Chuuya şuanda Dazai'nin, "Seni Seviyorum" demesini veya hiç olmadı "Senden Hoşlanıyorum" demesini istiyordu... Düşünceleri ile kalbide bağırıyordu...

Dazai Chuuya'nın yükselen kalp atışlarını işittikçe, kendisine lanet ediyordu. Kulağında ritim halinde atan kalp atışları, onu yutkunduruyordu.

-Chuuya ben...

Sustu bir müddet. Ne diyeceğini bilemedi. Evet seni istekle öptüm dese, Chuuya ardına bile bakmadan onu bırakıp gidebilirdi. En azından Dazai böyle düşünüyordu... Peki ya hayır dese?

-Sadece ağlamaman için öptüm Chuuya. Sadece biraz sakinleşmen için...

Chuuya duydukları ile yıkılmış, adeta tekrardan ağlıyacak hale gelmişti. Bekledikleri olmamıştı...

Chuuya başını eğip sudaki yansımasını izledi. Ardından dudağını ısırıp gözlerini yumdu. Boğazı acıyordu... Ağlamak, bağırmak istiyordu ama bu yıkılmış halini, bu yüzsüze göstermek istemiyordu. Kalbi... Kalbi sadece iki cümle ile mutluluktan uçabilirdi, ama hayır Dazai onu sadece iki cümlesiyle yerle bir etmişti.

Dazai yerdeki minik kızılın önüne eğildi ve elini uzattı. Chuuya sudaki yansımadan uzanan ele baktığında sinirlenmiş, uzatılan ele tokat atmıştı. Yüzüne bakmak istemiyordu. Çünkü biliyordu o kahvelere bakarsa kendisini tutamazdı...

Dazai, Chuuya'nın eline vurması ile şaşırmış, minik kızılın yüzüne bakıyordu.

-Chuuya-

-Sus... Kapa çeneni...

Chuuya yere dayanarak zorla da olsa ayağa kalktı. Vücudu tamamen ıslanmış ve üşüyordu. Bacakları titrerken bir adım atmaya çalıştı ama öne doğru sendeledi ve duvara dayandı.

-Tch! Lanet olsun...

Dazai kızıla endişe ile bakarken, kızıl yerdeki su dolu çantayı eline aldı. Yavaş adımlarla baygın olan çetenin yanına ilerlerken, Dazai duyduğu siren sesleri ile kanatlarını çıkardı ve kızılı kucağına alıp havalandı. Kızıl kucaklanması ile sinirlenmişti. Ama bu sinirini böyle berbat bir halde, karşısında ki bandajlı herife gösteremezdi. İç çekip gözlerini yumdu.

Sweet Blood ~Soukoku♡~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin