Keyifli Okumalar...🖤
-Nerede dersin?
-Sağ?
-Hayır, ahmak! Sola bak!
-Hasiktir orada...
-Dur dur geliyor.
Çatının üzerindeydim ve karşı çatıda gizlenen Dazai ile beraber aşağı kaldırımda yürüyen Takeo'ya bakındık.
Benle Hinami'nin buluşması gibi kulaklıkları kulağımıza geçirmiş ve Yosano ablamla iletişime geçiyorduk. Ablam üzerine giyindiği kırmızı tişörtünün eteklerini yaşadığı stresle beraber parmaklarıyla kıvırırken, konuştum.
-Sakin ol abla. Eminim mükemmel geçicek.
-Chuuya çok stresliyim.
-Farkındayım sadece derin nefes al ve ver. Yavaşça ama derin.
-Bebeğim ablan doğum mu yapıyor? Ablacım sen şimdi bi sakin ol. Ha kendine tokat atabilirsin. Bu seni rahatlatır.
-Dazai! Aptal aptal konuşma! Bu arada abla o sepet ne için?
-Ah, piknik için.
-Bu çok güzel bir fikir! Dazai aptalı bunu düşünemiyor tabii. Bide flört uzmanı olucak.
-Ablam bu fikri zaten Dazai verdi.
Ablamın deyişi ile elim kulaklıktayken şaşkınlıkla ilk yerdeki ablama, ardından bana sırıtan Dazai'e baktım.
Şerefsiz çok güzel sırıtıyordu...
Takeo üzerindeki siyah takım elbiseyle ablamın yanına geldi ve elini uzattı. Ablam elini uzattığında, Takeo ince kemikli ve bir o kadar da narin eli tutup dudaklarına götürdü.
Acaba bu hareketi her kıza yapıyor muydu?
-Bilmem, sormak lazım.
-Ne?
-Chuuya, öyle mi düşünüyorsun? Sence her kıza böyle mi davranıyor?
Şaşkınlıkla bakınırken, ablamın yere çömeldiğini ve yarı ağlıyacak halde benimle konuştuğunu gördüm. Takeo ise ona şaşkınlıkla bakınırken tek kaşını kaldırıyordu.
-Hayır Abla! Hadi ama... Ben bunu içimden söylemiştim!
-Demek ki söylememişsin bebeğim.
-Sen söyledin değil mi!?
-İçini okuduğum doğru ama hayır, kesinlikle konuştun.
-Seni-!!!
-Hey ikiniz biraz daha konuşur olursanız, ikinizi de altın kaplama neşterimle çizeceğim!
Susup bağdaş yaptım ve önümdeki plastik şişeyi elime aldım. İçerisine bakmadan ağızıma götürdüm ve kırmızı, akışkan maddeyi yudumladım.
-Bebeğim, her şeyimin tadına baktın. Şimdi söyle bakalım, kanım mı? Boşalma sıvım mı?
-PÜÜĞĞĞ!!!
Yüzüm kızarırken, dudağımdan akan kanı elimin tersiyle sildim ve karşı çatıda karın üstü yatan Dazai'e baktım. Yüzünü eline yaslayıp bana sırıtarak bakıyordu ve Tanrım! Onu orada dövmek istiyordum!
-Seni-!
-Leydim, nereye gitmek istersiniz?
Kulağımda yükselen sesle şişeyi yere koydum ve aşağa, kaldırıma baktım. Ablam tişörtünü kıvırmaya devam ederken elindeki sepeti kaldırdı ve Takeo'ya baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Blood ~Soukoku♡~
Teen FictionVampir kurguludur, anime ile alakası yoktur. Yetişkin içeriklidir. Ağır Smut içermektedir!!!🔞 Keyifli okumalar...🖤 Bölüm'den bir kesit~ Dazai elini belime attı ve dikkatimi çekmek için biraz belime baskı yaptı. Yüzümü ona çevirdiğimde dudağını bü...