Sweet Blood ~Soukoku♡~

Yirmi Birinci Bölüm; İki Eski Dost

Keyifli okumalar...🖤
Yazar'dan;

-Bensiz eğlence olur mu?

Chuuya önündeki beyaz saçlı herife bakarken hafif kaşlarını çatmış, önüne geçen Dazai ile daha da çatmıştı. Ardından elini kaldırıp Dazai'nın sırtına hafif vuruşlar yapıyordu.

-Sen salak mısın? Korunmaya ihtiyacım yok!?

Dazai büyük bir ciddiyetle cevap vermişti ki, Chuuya o ses tonlaması ile susmak zorunda kalmıştı...

-Seni bir kere kaybetme riskine girdim, bir daha da girmem. Bebeğim, arkamda kal...

Chuuya başını eğmiş ve eldivenli parmaklarını Dazai'nin sırtına değdirmişti. Çeşitli hareketler ile parmağını oynatırken, bir yandan da mırıldanıyordu.

-Artık iyiyim, merak etme...

Chuuya, Dazai'nin sırtına kalp işareti yapıp tekrardan konuştu.

-Seni seviyorum...

Dazai'nin yüzüne hafif bir sırıtış eklenmişti. O sıra Rei iki adım atıp, Muzaka'ya seslenmişti.

-Burada ne işin var?

Muzaka Rei'e ufak bir bakış atmış ve gülümsemişti. Ardından elini cebine koymuş ve ufak bir atlayış yapmıştı. O ufak atlayış ile Rei'nin önüne gelmişti. Rei çaktırmasa da ondan çok korkuyordu. Sonuçta onu dünyaya getiren babası idi...

-Oğluma hesap vereceğim vakitler gelmiş ha?

-Baba lütfen... Neler oluyor? Neden bizlere saldır-

-Oğlum...

Muzaka elini Rei'nin omzuna koyduğunda, Rei susmuş ve babasının gri gözlerine bakmıştı. Muzaka masumca gülümsemişti.

-Kız kardeşini bu kadar çabuk unutman ne kadar da korkunç... Her neyse...

Muzaka elini Rei'den yavaşça çektiğinde, Rei yerle bakışmıştı. Evet kız kardeşi kötü niyetli insanlar tarafından öldürülmüştü. Ama bu tüm insanların suçlu olduğunu göstermezdi... Rei bunun farkında olduğu için, Vampirlerle bir olmuş ve insanları koruyan tarafa geçmişti.

Rei gözlerini yumup ellerini yumruk yaptığında, Muzaka yanından geçmiş ve Dazai'nin önünde durmuştu. Elini cebine sokuşturduğunda esen rüzgar saçlarını savuşturmuş, kendisine dikilen kızıl gözlere grinin keskin bakışlarını atıyordu.

-Sen, Mori'nin oğlu musun?

Dazai sağ elini arkasındaki minik kızıla uzatmış ve koruma pozisyonuna geçmişti. Ardından yavaşça konuştu.

-Evet. Ne istiyorsun?

Muzaka başını hafif sağına yatırmıştı. Yatırması ile meraklı mavi gözlerle karşılaşmış ve gülümsemişti. Chuuya gelen masum gülümseme ile afallamıştı.

Muzaka hafif gülümsemesinden sonra, bakışlarını Dazai'e dikmiş ve konuşmuştu.

-Mori ile konuşmam gerekiyor...

Dazai ânlık sinir ile elini yumruk yapıp bağırmaya başlamıştı.

-Senin gibi birisi yüzünden, vampirler kurt adamlarla savaş halinde oldu! Üstüne birde şimdi babamı mı istiyorsun!? Defol buradan!

Muzaka bağıran çocuğa bir müddet baktıktan sonra, bakışlarını kaçırıp etrafındaki harabeye baktı. Ardından sakin bir şekilde konuştu.

-Bir kurt adam sinirlendiğinde... Bu ben olur ya da başka birisi. Gözü kimseyi görmez evlat. O vakit Ashley'in ölü bedenini kollarımın arasına aldığımda, daha önce hiç hissetmediğim sinir duygusunu o vakit hissettim. Anlıyor musun?