62

2.1K 175 28
                                    

Herkese merhaba!

Biraz sıkıcı ve depresif bir bölüm oldu ama gerekli olan buydu.

Keyifli okumalar 🌸

Bölümü bu şarkıyı dinleyerek yazdım, okurken açabilirsiniz 🥳

*
*

Dün akşamki konuşmadan sonra bir daha hiç konuşmamıştık.

Abim ve Sude bizim eve geçmişlerdi, Emir nerede kalmıştı bilmiyordum.

Sabah Ali ile ikimiz birlikte kahvaltı edip plaja inmiştik.

Şükürler olsun ki Ali akıllı bir çocuktu, bana hastalıklı muamelesi yapmıyor veya onun hakkında konuşmam için zorluk çıkarmıyordu.

Yanımıza en son Emir gelmişti, üzerindeki yazlık giysileri hala gözüme çok tuhaf geliyordu.

Ve bir o kadarda iyi.

Yaşından büyük, otoriter bir adam gibi davranmadığı zamanlarda çok daha fazla çekiciydi.

Geniş omuzları dar tişörtünü o kadar zorluyordu ki...pek çok kişinin dikkatini çektiğini biliyordum. Fakat Emir bunları fark etmiyordu, hiçbir zaman etmezdi. Onu tanıyordum, kendi kabuğunda yaşamayı tercih eder ve işi olmadığı müddetçe kimseyle iyi ilişkiler kurmayı istemezdi.

Belki de o var diye, karşısında sere serpe bikinimle durmak istemediğim için, bugün üzerime pareo yerine kısa açık mavi keten bir şort ve beyaz kısa atlet giyinmiştim.

Kimse yadırgamamıştı.

Aramızda ne olduğunu hala tam olarak bilmedikleri ve bilseler bile muhtemelen umursamayacakları için herkes Emir'e normal, dün geceki gibi davranmıştı.

Deniz hariç.

Bana aşık falan değildi ama belli ki bir amaç sahibi olmak hoşuna gitmişti.

Emir onca davete rağmen denize girmek yerine yanıma gelip sessizce oturmuş, sadece denizi seyretmişti.

Söylediğimi yapmış mı oluyordu şimdi?

Onun varlığını umursamadan Gizem'le dedikodu yapıp bazı moda konularını tartıştım.

Yazları Türkiye'nin kalbi Bodrum'da attığı için burada da moda defileleri oluyordu, birlikte oraya da gidecektik.

'Burdan gitmek istemiyorum.' Dedi Gizem.

İçeceğimi yudumlarken güldüm. 'Mevsimi geçince o kadar da ilgi çekici bir yer olmuyor bence.'

Gizem başını salladı. 'Hayır, Türkiye'den.' Sonra durup düşündü. 'Sen ister miydin? Londra'da yaşamak, herkesten uzakta?'

Suratımı eşkittim. 'Hayır, ingiltere hiç bana göre bir yer değil. Çok sıkıcı bir mimarisi var.'

Gizem mimarlık okuduğu için surat astı. 'Tarihi dokulardan böyle bahsediyor olman utanç verici!'

'Ben yüksek lisansım için Harvard'a gitmeyi planlıyordum ama...artık yapmak istediğimden emin değilim yani...gidecek olsam Amerika'yı seçerdim.'

Emir ilk defa konuştu. 'Neden vazgeçtin?'

'Şükürler olsun! Buraya bir dublör bırakıp eğlenmeye gittiğini düşünmüştüm!'

Bence BizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin