🖤
'Kamer hanım, eminim İstanbul sosyetesinin düğünlerini özlemişsinizdir...'
Kamer hanım kaşlarını çatarak Hakan'a baktı. 'Ne düğünü?'
Bende kaşlarımı çattım. Hakan'ın akşam katılmayı planladığım düğünden habersiz olduğunu zannediyordum.
Küçükte olsa onu görme ihtimalim için katılmak istediğim düğünden...
Bu defa, ona olan hayranlığımı bastıramadığım için değil, benden gizledikleri ışığında, bir Poyraz olarak nasıl olduğunu görmek için gitmeyi planlıyordum.
Gözümde neredeyse idol haline getirdiği babasının yanında nasıl olduğu ile birlikte, yaşadıklarımızdan, bana yaşattıklarından sonra ne halde olduğunu görmek...
Evet, onun için pekte bir anlam ifade etmediğimi kendi gözlerimle görmek istiyordum.
Beni ne aramış, nede sormuştu...hiç. Koca bir hiçtim.
En başından beri.
Karşımda, vicdan azabından ötürü göz yaşlarına boğulduğu kırılgan halindense, bensiz, hiç olmamışım gibi devam ettiği halini görmek, belki hislerimi bastırmamda bana yardımcı olurdu.
Orada olmayacak olsa bile gitmeliydim, denemeliydim.
Tabi tek başıma.
'Emir'le yaptığımız eski köklü anlaşmalardan dolayı sosyetik ailelerden birinin düğününe davet edildik. Kız tarafıyla biraz aramız bozuk elbette ama, erkek tarafı olarak orda bulunacağız.'
Emre Aslan..Ali piçi.
Beren'lerin tarafı.
Beren hanımın katılmak zorunda olduğu bekarlığa veda gecesi, Ali piçinin yetişmek için bizi geçiştirdiği eğlence. Beren, Ali'nin kız kardeşinin eğlencesine katılmıştı.
Beni adam yerine bile koymayan adamın kızının.
Yine de, böyle anlarda beni o kadar da aptal yerine koyamayacağını düşünüyordum. Çoğu zaman nereye gittiğini, neler yaptığını bu kadar net anlatmasının nedeni, gerçekten de bilmiyor oluşu olmalıydı.
En ikna edici yalanlar, gerçeğe en yakın olanlardır?
Kamer hanım elini saçlarına atıp pekte sevmediğim o hevesli ifadesine büründü, karşısındakilerden alabildiği kadarını almaya, faydalanabildiği kadar faydalanmaya ant içmiş bir kadındı.
Bu yüzden bu kadar başarılı olduğunu biliyordum.
Hakan'ın bizi neden bir arada tutmaya çalıştığını da anlayabiliyordum. Kamer hanımla ortak noktamız çoktu.
'Uzun zamandır şahit olmadığım bir gelenek açıkçası, Alman'lar gösterişi bizim kadar sevmiyor.'
Yani evet, bende varım diyordu.
Günlerdir yaptığım gibi, kendisine eşlik etmekten duyacağım mutluluğu dile getirmediğim için tek kaşını havaya kaldırıp yüzümü inceledi. 'Emir'cim, senin için bir mahsuru yoksa tabi?'
Beren uzun süre ona adıyla seslenmemden bile rahatsız olmuştu...şimdi başka birinin rahatça bana Emir, Emir'cim diye seslenmesini yadırgıyordum.
Normalde takıldığım bir konu değildi fakat...Beren'in fikirleri öyle etkileyip şekillendirmişti ki beni...bu samimiyeti yersiz bulur olmuştum, laubali.
Ben cevap veremeden Hakan 'Bizim için oldukça sıkıcı bir gece olacaktı, gelmeniz bizi mutlu eder.'
Kamer hanım başını Hakan'dan tarafa bile çevirmeden renkli, Ela gözleriyle kıkırdadı. 'Buna sevindim, akşam haberleşiriz o halde.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bence Biz
ChickLitYazar, bilindik kurguları kendi bakış açısıyla tekrardan şekillendirmeyi seviyor. Bu yüzden bu hikaye alışık olduğunuz pek çok klişeyi -düşündüğünüzden daha fazlasını!- barındırıyor! Fakat endişelenmeyin, burda esas amaç...her zaman bir başka seçen...