Bence Biz

64

Sürekli yazıp yazıp sildiğim bir bölüm olduğu için bir türlü paylaşamadım, daha fazla ertelemek istemedim arayı çok açınca karakterler veya olaylar unutulabiliyor. :(

Anlayacağınız ben bu bölümü pek sevmedim ama mesele duygular olunca...böyle bir bölüm gerekliydi.

Umarım siz seversiniz, yarın bomba gibi bir yeni bölüm daha geliyor onun haberini şimdiden vereyim. 🥳🥳

Keyifli okumalar.

Güneş batmak üzereydi.

Gökyüzüne yayılmış turunculuğu izlerken derin bir nefes alıp Gizem'i dinlemeye devam ettim.

'Kerem yanıma taşınmaktan bahsediyor.'

'Londra'ya?' Dedim inanamazca.

Suratını buruşturarak başını salladı.

'Sen istemiyorsun?' Dedim yüz ifadesinden yola çıkarak.

'Sence de çok hızlı ilerlemiyor mu?'

Omuz silktim. 'Erkekler?'

Duru umursamazca kıkırdadı. 'Senin sevimli popolu sevgilin bu konularda daha olgundur diye düşünüyorum.'

Kaşlarımı çattım. 'Evet, aşırı olgun. İlk fırsatta beni annesiyle tanıştırdı.'

Gizem soda şişesini tokuşturmak için benimkine uzattı. 'Sadece biraz eğlenip hoş vakit geçirmek istiyoruz ama onlar her şeyi boka sardırıyor.'

Hemde nasıl!

'Peki sen ne yapacaksın Eylül?'

'Neyi?' Dedim anlamazca.

Duru gözlerini devirdi. 'Yalnız kaldığınız ilk fırsatta üzerine atlayıp sonunda yine emin değilim dediğin ilişkinden bahsediyorum, adamla barışmamak için iki gün içerisinde sepetleyip gönderdin.'

Kaşlarımı çatsam da bir şey demedim, ne diyebilirdim ki zaten.

Emir'i gönderme nedenim dışında hepsi doğruydu.

Gitmesini rica etmiştim çünkü telefonları artık susmamaya başlamıştı, hiçbir plan yapmadan, işlerini ayarlamadan çıkıp yanıma gelmişti.

Bunun için işlerinin aksamasını istememiştim.

Bir de, evet....bir süre daha yan yana kalsaydık ve bana öyle bakmaya devam etseydi, sanırım sahiden de üstüne atlayabilirdim.

Çünkü onu çok özlemiştim, birini bu kadar özleyebileceğimi, bunun mümkün olduğunu inanamayacak kadar özlemiştim.

'Hala onu istiyorsun, başkasına dönüp bakmıyorsun bile...neden barışmadınız ki? Yaptığı hata o kadar büyük müydü?'

Dalgınca Gizem'e baktım.

'Hayır.' Dedim başımı sallayarak. 'Yaptığının hata olduğunu bile düşünmüyorum artık.'

Sadece...sadece Emir'di işte. Her şeyin mükemmel olmasını istediği için her şeyi öyle görmüştü, detaylara bakmamıştı çünkü aradığı bir şey yoktu.