17. Bölüm *Gece Kulübü*

466 23 6
                                    

17.BÖLÜM

*GECE KULÜBÜ*

(Multimedia Yasemin'in elbisesi)

Saatlerce ağladıktan ve Ömer'in söylediklerini tekrar, tekrar düşündükten sonra gözlerim ağırlaşmış uykuya yenik düşmüştüm. Ancak midemi kasıp kavuran yanma hissi hala geçmemişti ve geçmesi için de bir şeyler yemem şarttı.

Bu acıyla uyanıp gözlerimi ovuşturdum ve karanlığın hala gökyüzünü terk etmediğini gördüm. Tıpkı ruhumu kuşatan karanlık gibi her tarafı ele geçirmişti. Sanki gün aydınlansa ve odama bir nebze ışık girse her şey daha kolay olacaktı.

Ne kadar uzun ve kederli bir geceydi bunu yansıtır gibi bitmek de bilmiyordu. Aradan ne kadar zaman geçtiğini tahmin edemiyordum ama günün ağırmasına az kalmış olmalıydı. İçeriden bazı tıkırtılar duydum ve Ömer'in gitmediğini tahmin etmem o kadar da zor değildi.

Bir an önce gitmesi için dualar ediyordum aksi halde açlıktan ölsem, acıdan kıvransam bile yanına gidip onun yüzünü görmek istemiyordum.

Beni o kadar çok üzmüş, kırıp dökmüştü ki ona olan öfkemden dolayı onu hiç tanımamış olmayı dilemiştim. Aslında söylediğim an içimi sızı kaplamıştı kalbim bunu reddetmişti ama o zaman tek istediğim şey onun beni yaraladığı gibi ben de onu yaralamak istemiştim.

Duygularını çok iyi bir şekilde örtbas ettiği için neler hissettiğini anlayamamıştım ama söylediklerimi hiç unutmadığını anlayacak kadar onu tanımıştım.

İçeriden gelen sesler kesildiğinde kapım çalındı ama ben asla cevap vermedim ve hemen arkamı dönüp gözlerimi yumdum. Ardından kapı açıldı ve birkaç saat önce olduğunu tahmin ettiğim şekilde Ömer yine odama girdi ama bu sefer yanımda oturmak yerine tepemde dikiliyordu.

Kolumu yavaşca hareket ettirdikten sonra kısık sesle; "Yasemin, hadi uyan bakalım. Sana bir şeyler hazırladım yemeye çalış. O zaman kendini daha iyi hissedeceksin." dedi. Hala başımda bekliyor ve gitmeye niyeti yok gibi duruyordu. Gözlerimi açmadan mırıldandım.

"Aç değilim, senin yaptığın bir şeyi de asla yemeyeceğim. Şimdi odamdan ve evimden git." dedim ama sessiz olduğu kadar sert bir şekilde söylemeyi başarmıştım.

"Şansını zorladığının farkında mısın? Bana böyle davranmanı istemiyorum tamam hatalıyım dedim kabul ettim. Ne yapmamı bekliyorsun?"

Şimdi çıldıracaktım bu adam nasıl bu kadar duygusuz ve anlayışsız olabilir aklım almıyordu. Artık ona karşı daha soğuk ve mesafeli olacağımdan emindim ama nedensiz yere hala ona güvenme ihtiyacı hissediyordum. Korktuğum kadar merak ediyor ve vazgeçemiyordum. Aslında artık kendimi tanıyamıyordum ve ne istediğimi de tam olarak bilmiyordum.

"Gelmeyeceğim, boşuna uğraşma git başımdan." Daha konuşacaktım ama beni omzuna almasıyla yaşadığım şokla kalakalmıştım. Ardından çırpınmaya ve sırtını yumruklamaya başladım.

"Rahat dur! Düşeceksin şimdi, senin iyiliğin için yapıyorum bak yemeğini ye. Ondan sonra yine benimle konuşma, anlaştık mı?" dedikten sonra beni masanın yanında bıraktı ve gözlerimin içine baktı.

Ben de anında gözlerimi kaçırdım. Ne kadar çok onun gözlerinde kaybolmayı sevsem de, bana olan davranışlarından sonra o benim gözlerimi kendi gözlerinde hak etmiyordu.

İntikamın EsrarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin