13. Bölüm *Karışık Duygular*

389 21 7
                                    

13.BÖLÜM

Arabadan yükselen müziğin sesi içimde yanan yangını ya da beynimi kemiren düşünceleri de bastırmaya yetmiyordu. Pek de Ömer'in tarzı olmayacak şekilde slow olan şarkı bazı yerlerde de oldukça yükseliyordu. David Guetta - Shot Me Down ft. Skylar Grey den harika bir şarkıydı. Kendimi tam şarkıya vermişken Ömer'in sesiyle yerimden doğruldum.

"Çok sevdiğim bir şarkıdır. Ne kadar da durumumuza uygun öyle değil mi?"

"Yani, belki biraz ama tam olarak bağlantıyı çözdüğümü söyleyemem.? Dedim ve tereddütle gözlerinin içine baktım. Ardından şarkının sözlerini tekrar kafamdan geçirdim.

I was five and he was six
Ben beş yaşındaydım, o da altı

We rode on horses made of sticks
Sopalardan at yapıp oynardık
He wore black and I wore white
O siyah giyer ben de beyaz giyerdim
He would always win the fight
Kavgayı her zaman o kazanırdı


Bang bang, he shot me down

Bang bang, beni vurdu

Bang bang, I hit the ground
Bang bang, yere düştüm
Bang bang, that awful sound
Bang bang, bu berbat ses
Bang bang, my baby shot me down.
Bang bang, bebeğim beni vurdu

Seasons came and changed the time
Mevsimler geldi ve zaman değiştirdi
When I grew up, I called him mine
Büyüdüğümde ona benimsin dedim
He would always laugh and say
Her zaman güler ve derdi ki
“Remember when we used to play?”
“Oyun oynadığımız zamanları hatırlıyor musun?”

Bang bang, he shot me down
Bang bang, beni vurdu
Bang bang, I hit the ground
Bang bang, yere düştüm
Bang bang, that awful sound
Bang bang, bu berbat ses
Bang bang, my baby shot me down.
Bang bang, bebeğim beni vurdu

Music played and people sang
Müzik çaldı ve insanlar şarkı söyledi
Just for me the church bells rang.
Kilise çanları sadece benim için çaldı

Now he’s gone, I don’t know why


Şimdi o gitti, nedenini bilmiyorum
And ’till this day, sometimes I cry
Ve bugüne kadar, bazen ağlıyorum


He didn’t even say goodbye
Hoşçakal bile demedi
He didn’t take the time to lie.
Yalan söylemek için bile zaman ayırmadı

Tam nakarata tekrar gelmişken o da kendinden emin bakışlarıyla konuşmasına devam etti "Merak etme, zamanla onu da çözersin." dedi ve göz kırparak tekrar yola odaklandı.

Her zaman yaptığı gibi kafamda bir soru işareti daha bırakıp yoluna devam etti de diyebilirim. En sonunda nezih bir mekanda durduk ve arabayı park etti. Ben anlamsız bir şekilde suratına bakarken nihayet bir açıklama yapma gereği duydu.

"Sonuçta akşama daha çok var biraz takılırız diye düşündüm. Hem benimle konuşmak isteyen sen değil miydin al işte sana fırsat."

"Evet bendim ama evde daha rahat konuşurduk. Ayrıca bilmem farkında mısın ama yarın sınavlarımız başlıyor. Tabi senin gibi ikinci üniversiteyi okumadığımız için diğer insanlar olarak bizim çalışmamız gerekiyor. Bay çok bilmiş." dedim ve arabadan inerek önden önden yürümeye başladım.

İntikamın EsrarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin