1.Bölüm *Başlangıç mı son mu ?*

2.3K 51 8
                                    

1.BÖLÜM


-3 YIL SONRA-


Büyük bir heyecan ve telaşla son kez üzerimdekilere baktıktan sonra evden dışarıya çıktım. Neyse ki çok fazla beklememe gerek kalmadan çağırdığım taksi geldi ve heyecanımı bastırmaya çalışarak derin bir soluk alıp arka koltuğa geçtim. Yıllardır beklediğim ve hayal ettiğim herşey gerçek olacaktı. Bunca yıldır çalışıp çabaladığım zamanlarımın meyvesini toplayacaktım. Sanki yollara bakıyordum ama hiçbir şey görmüyordum o kadar fazla duygu yoğunluğu yaşıyordum ki bir an önce oraya varmak ve istediğim sonucu elde etmek istiyordum. Bunca yılın, bunca acının intikamını alacaktım.

Düşüncelerime dalmışken güneşin yansımasıyla daha da görkemli görünen büyük binanın önüne geldiğimi fark ettim ve araçtan indim. Ayaklarım yere o kadar sağlam basıyordu ki kendimi bu kadar eğittikten ve buralara gelmek için o kadar uğraştıktan sonra benden daha fazla kendine güvenen biri olamazdı herhalde. Yaşadıklarım bir kez daha yokladı heyecanla atan kalbimi ama ona kulak asmamaya gayret ettim çünkü bunca yıllık çabalarım bana hafif tebessüm eden yüzüyle göz kırpıyordu. Tamamen gülebilmem için de nihai sonuca ulaşmam hakettiğim yerde olmam gerekiyordu ancak şunu söylemeliyim ki buraya kadar gelmek bile benim için çok büyük bir başarıydı.

Ama en önemlisi beni ben yapan azimle savaşmamı sağlayan ve hayatımda ki en büyük iyi ki diyebildiğim Ömer'im var. Hani bazen savaşmak istemezsin, gözünü kapatıp açınca herşeyin bitmiş olmasını hiç yaşanmamış olmasını dilersin ve artık yaşamak için hiç bir sebebin kalmamıştır ya işte öyle bir anda hayatıma giren en büyük mucizem sayesinde bugün buradayım. Herşeyi en doğru şekilde ve tam istediğim gibi bitireceğim bu nedenle şimdi bu kapıdan içeriye girip yeni hayatıma, asıl yaşamam gereken hayatıma en büyük adımı atıyorum ve bunu kendime de ispatlamak istercesine duruşumu dikleştirip, elimdeki dosyalara son kez göz gezdirip hızla içeri girdim. Biraz ilerledikten sonra danışmadaki genç bir o kadar da alımlı görünen hoş bayana selam verdim ;

" İyi günler ben Yasemin İnce randevum vardı Sonat Bilen ile görüşecektim" dedim.

Kız ise geleceğimi önceden bildiğini belli edercesine "Tabi efendim Sonat Bey'de sizi bekliyordu, 9.kata çıkabilirsiniz.' dedi.

Hemen asansöre yöneldim ve 9.kata çıktım. Bütün anılarım bana destek olmak istercesine yanıma geliyor birer birer kendisini gösteriyordu. Onlardan güç almak istiyordum çünkü burası bana hiç de yabancı değildi. Ne çok gelmiştim ama hiç birinde bunları yaşayacağımı ve bu şekilde burada bulunacağımı asla düşünemezdim. Tüm hayatım gözlerimin önünden geçiyormuşcasına büyük bir heyecanla kapıya doğru yöneldim ve asansörden dışarı çıktım.

Bu katta sadece danışma ve CEO'nun odası vardı. Son gördüğüm halinden eser yoktu, tüm tasarımı değişmiş , çok farklı bir yer olmuştu. Adeta koskocaman bir zaferi temsil edercesine siyah ve grinin hakim olduğu, ödüllerin heryeri doldurduğu bir alan olmuştu. İçerideki odanın da buradan pek farklı olduğunu düşünmüyordum. Hissettiğim tek şey ise bana yansıttığı soğukluktu bu aşılamaz duvarlar, geçilemez sınırlar gibiydi.

Oda ile ilgilenmeyi bırakıp dikkatimi topladım, ilk fark ettiğim şey sekreterin yerinde olmayışı ve koskoca Ceo'nun kapısının aralık olmasıydı. İçeriden iki kişinin hararetli tartışma sesleri geliyordu ilk başta dinlemeye hiç niyetim yoktu geri dönüp sekreterin masasında bekleyecektim ancak ismimi duymamla donup kalmam bir oldu. Kalbim hala yerinde miydi, yoksa o kadar hızlı atmasından dolayı bilincim mi beni yanıltıyordu? Bunların hiç biri gerçek olamazdı kulaklarım uğuldamaya başlamış, bedenimi ihanet alıp sarmalamıştı. Hislerim körelmişcesine imdat diye bağırıyor sesimi duyacak birine ihtiyaç duyuyordu. Kalbim amacını sapıtmış, yoldan çıkmış firar etmek istiyordu.

Yine de inanmak istemedim kalbimi devre dışı bırakmalı bir kez daha mantığımı bu adaletsiz dünyada yanı başıma davet etmeliydim. Bu yüzden son bir kez daha dedim sakin olmaya çalışarak, korkak adımlarla içeriye bakmak için ilerledim çünkü duyduğum bu ses bana yabancı değildi sadece emin olmalıydım. Kapıya yaklaştım ve o küçüçük aralıktan bakmamla küçüçük dünyamın yıkılışı bir oldu. İşte o zaman anladım ki şu ana kadar yaşadıklarımın hiç biri gerçek acının tanımı olamazmış, hiç biri bu kadar yakıp, yıkamazmış. .

İntikamın EsrarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin