3.Bölüm *Kaçış*

737 35 2
                                    

3.BÖLÜM

İçimdeki acıyı bastırmak istercesine koştururken ciğerlerime havanın ulaşmadığını hissetmeye başladığımda nefesim de kesik kesik geliyordu. Ama o an yalnızca koşuyordum nefesim kesilene kadar, hiçbir şey hissetmemeye başlayacağım zamana kadar, bunların hepsinin bir rüya olduğunu ve biteceğini düşüneceğim ana kadar koşmak istiyordum. Sanki koştukça bütün yüklerim hafifleyecek herşey normale dönecekmiş gibi geliyordu. Ama hissettiğim tek şey acı kocaman bir acıydı. Sahi acı eşiği var diyorlardı değil mi işte sanırım ben tam da oradaydım ve ani bir fren sesiyle kendime geldim o an Hale'nin ağlayarak yanıma geldiğini gördüm hemen bana sarıldı ve kendisi çok sakinmiş gibi beni de sakinleştirmeye çalıştı.

Bundan sonra hayatımda çok ama çok fazla duyacağım ancak hiçbir zaman gerçekleşmeyecek o cümleyi söyledi. "HERŞEY GEÇECEK" Ama ne var ki hiçbir şey geçmedi daha da büyüyüp çığ haline geldi benim hayatım bundan sonra sadece çığların altında kalmaktan ibaret olacaktı zaten.

Ben yine düşüncelerime boğulmuş acı katsayımda kademeleri atlarken Hale hemen bir taksi çevirip şoföre hastanenin adını verdi tüm bunları duyuyordum tabi ki ama sadece bir uğultudan ibaretti bedenim buradaydı ancak ruhum çok başka alemlerdeydi, daha ne kadar üzülebilirsin ki diye fısıldadı iç sesim sanki benden başka bir ben vardı kafamda tüm duygularım, benliğim kendini yitirmişcesine haykırıyordu bütün bunlar nasıl olabildi sabah kalktığımda bunları yaşayacağımı bilseydim hiç uyanmak istermiydim dedim.

Şoförün sesiyle hastaneye geldiğimizi anladım ve hemen hareketlendim Halenin de yardımıyla araçtan inip koşarak hastaneye girdik.

Hale danışmada ki kadına "Afedersiniz biz Kudret İnce'nin yakınlarıyız bir trafik kazası olduğunu öğrendik ne taraftalar acaba bilgi verir misiniz?" dedi.

Orta yaşlı kadın üzgün gözlerle bize baktı ve "Hastayı kaybettik malesef zaten getirdiklerinde durumu kritikti kazada çok ağır darbeler almış ve yanında ki adamda aynı arabadaydı ancak o adam yani Kaan Bilen kazadan dolayı ölmemişti silahla başından vurulmuştu. Ayrıntıları polis araştırıyor isterseniz onlarla görüşebilirsiniz" dedi.

Ben bir kez daha büyük bir şok yaşarken kulaklarıma inanamıyordum daha ne kadar şaşırabilirim ve daha neler duyacağım dedim kendi kendime. Tam o sırada annemin çığlıkları kulaklarımı doldurdu. Dünyanın en kötü gelen ve en çok acıtan sesini de duymuştum işte, içinde o kadar fazla şey barındırıyordu ki keder, üzüntü, pişmanlık, şok, hayal kırıklığı hepsi toplanmış annemi ele geçirmişti sanki. Beni görünce koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı bu sarılma bana herşeyi anlatıyordu yaşadığım hissettiğim herşeyi o da yaşıyordu sanki. Annemle babamın aşkı her zaman özendiğim ve gıpta ile baktığım yegane şeylerdendi. Annem şimdi yarısını, parçasını kaybetmişti.

Neler olmuştu bize böyle anlam veremiyordum ne kadar da beklenmedikti herşey nasıl bu kadar ani olmuştu daha doğrusu neler olmuştu bu cevabını bilmediğim sorular beynimi kemiriyordu acımı yaşamama bile izin vermiyordu. Herşeyi öğrenmeliydim şu an için tek bildiğim ve istediğim buydu. Annemden ayrıldıktan sonra yere çömelmiş gözyaşlarından göz altları kıpkırmızı olmuş küçük kardeşimi gördüm kalbim bir kez daha çatırdadı kardeşim bu küçük yaşta ne kadar da büyük bir acıya tanık olmuştu böyle tahmin bile edemezdim o daha çok küçüktü babasıyla yaşayamadığı yıllar elinden kayıp gitmişti.

Şimdi hangi söz onun yaşadıklarını unutturur ve güzel bir çocukluk yaşamasını sağlayabilirdi ki ama herkesin de dediği gibi hayat devam etmeliydi öyle değil mi annem için kardeşim için ben güçlü olmalıydım ve bütün yükü sırtlanmalıydım. Bu yüzden kardeşimi de annemi de karşıma alıp ne kadar sakin olabilirsem o kadar sakin olmaya çalışarak hıçkırıklarımın elverdiği kadarıyla konuşmaya başladım.

"Unutmayın siz Kudret İnce'nin bu hayatta en çok sevdikleri ve değer verdikleriydiniz o yüzden babam için güçlü olmanızı ve dayanmanızı istiyorum herşeyin üstesinden beraber geleceğiz. Size söz veriyorum bu olayın iç yüzünü öğreneceğim ve o zaman herşey bizim için daha kolay olacak. Bu nedenle şimdi polislerle konuşmaya gideceğim nolur bana destek olun size çok ihtiyacım var" dedim.

Duyacaklarımdan korkarak ağır aksak adımlarla polislerin yanına gittim. Genç ve uzun boylu polis memuruna olayların nasıl olduğunu sordum.

Polis memuru ise "Hanımefendi şu an da olayı araştırıyoruz. Bu korkunç kazanın nasıl olduğunu ve silahla yaralanmanın da o esnada olup olmadığını araştırıyoruz. Yani babanız yaşıyor olsaydı cinayet için baş şüphelimiz olacaktı ancak ortada bir suikast olabileceğinden şüpheleniyoruz. Ancak şu an hiçbir şey kesin değil olay yerini incelemekteyiz size daha sonra şubede ayrıntılı bilgi vereceğiz. Zaten sizin, ailenizin ve Kaan Bilen'in ailesinin ifadesine başvuracağız." dedi.

Bense olanlara hala anlam veremediğim için beynim algılamıyordu sanki olayları irdelemeye ve düşünmeye kendimi zorluyordum. Sonra kendimi toparlamaya çalışarak güçlükle cevap verdim.

"Bunlar da ne demek oluyor bu söylediklerinizin neresi mantıklı benim babam öldü diyorum size ayrıca Kaan Bey babamın ortağıydı nasıl böyle birşey olabilir lütfen doğru düzgün bir araştırma yapın " diye söylendim sinirle.

Ama adam beni duymamazlıktan gelircesine geçiştirdi "Hanımefendi dediğim gibi şu an araştırıyoruz lütfen siz de sakin olun acınızı anlıyorum ancak birkaç gün içinde şubeye gelip ifadenizi verin hem o zaman daha net sonuçlara ulaşmış olacağız" dedi ve uzaklaştı.

Öylece arkasından bakarak kalakalmıştım ve gözümden bir damla yaş daha firar etti. Aklım, kalbim, bedenim büyük bir şokun etkisindeydi öğrendiğim şeyler sonucunda ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilemez olmuştum. Zaman dedim eğer ilaçsa o ilacı hızlıca alıp kullanmam gerekecek çünkü bu olayları çözmek için buna fazlasıyla ihtiyacım olacak.

İntikamın EsrarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin