16

793 46 1
                                    

Neredeyse 1K olmuşuz...

Çok ama çok mutluyum. ilk defa sizlere bi şeyler yazıyorum. Desteğiniz için çok teşekkür ederim...

*******

Pazartesiye kadar tedirginlik içinde geçirmiştik. Sanki her an bir yerden kafamıza füze yicekmişiz gibi hissediyordum. Kürşad bu halimize bi anlam veremese de sessiz kalmıştı. Her gün sabah gelip beni görüp ondan sonra askeriyeye geçen Kürşad'ı Mücahit tarafından büyük bir güç ile püskürtülüyordu.

Bugün benim de izin günüm bittiği için karargaha gitmek için kalkıp hazırlanmıştım. Altıma geçirdiğim kargo pantolonum ve üzerimde ki siyah croppum ile gayet sportif olmuştum. Odamdan dışarıya adım attığımda kapının önünde kavgaya tutuşan ikiliyi görünce derin bir nefes aldım. Her gün böyle mi olacaktı gerçekten de.

"Lan Kürşad siktir git şuradan ilk iş gününe ben götüreceğim Başar'ı"

Kürşad gürültülü bir şekilde nefes verip sesini yükselterek,

"Mücahit bak şimdi bir vuracam duvarda izin çıkacak. Düş kızın yakasından lan."

İkisinin de susmayacağını bildiğim için boğazımı hafifçe temizleyip bana dönmelerini sağladım. Kürşad'ın kaşları daha fazla çatılırken Mücahit kendini gülümsemeye çalışarak,

"Günaydın meleğim. Nasıl hissediyorsun kendini?"

Haline gülüp,

"Daha iyiyim Müco ama sizin bu tartışmanız yüzünden baygınlık geçirebilirim. Hadi daha fazla oyalanmadan çıkalım."

Ben onlara doğru bir adım attığım sırada Kürşad büyük 2 adımla yanıma gelip önümde durmuştu,

"Dışarı çıkman için atletinin üzerine giymen gereken kıyafet giymelisin. Biz seni bekliyoruz burada."

Söylediği şeylere kaşlarım çatılırken Mücahit çıkacak olayı bildiği duvara yaslanıp izlemeye başlamıştı. Şimdi bu adam benim kıyafetimi değiştireceğimi falan mı düşünüyor. Öyle düşünüyorsa hemen olaya el atmam gerekliydi.

"Atlet değil cropp. Bu bir. İkinci olarak, nasıl giyinmem gerektiğini bildiğim bir yaşta olduğumu düşünüyorum. Üçüncü olarak biraz daha ayakta kalırsam kanayan yaram ile çok güzel anlar yaşayacağız."

Yanından geçip askıda ki ceketimi alıp giydim. Mücahit hemen yanımda yer alırken Kürşad sinirle kapıyı çekip yanıma geldi. Kapının önünde duran iki arabaya da bakıp derin bir nefes verdim. İkisini de kolundan tutup Mücahit'in arabasının yanına götürdüm,

"Her gün birinizin arabasıyla gidiyoruz. Bu yüzden kimse kimseyle kavga etmiyor anlaşıldı mı?"

İkisi de kafası ile onaylarken Mücahit benim kapımı açıp binmeme yardımcı oldu. Daha sonra kendisi ön koltuğa oturdu. Kürşad ise yüzünde ki gülümseme ile arka kapıyı açıp yanıma oturdu. Mücahit hışımla arkasına dönünce sabah sabah bu kadar kargaşa yormuştu beni. Mücahit yüz ifademi görünce önüne döndü. Bende bu arada Kürşad'a dönüp,

"Sen de uğraşıp durmasana Mücahit ile. Zaten zor duruyor yerinde valla çarpacak sana sonunda o olacak ha."

Söylediklerime omuz silkip göz kırptığında başımda 2 tane çocuk olduğunun farkındaydım... Arada sırada atışmalarını saymazsak sakin bir şekilde karargaha gelmiştik. İkisi ile de vedalaşıp odama geçtim hızla. Bir haftada epeyi iş biriktiğini düşünüyordum ki masanın üzerinde gördüğüm dosyalar ile yanılmadığımı anlamıştım.

Geçen birkaç saat ile dosyalarımı bitirmiş hatta bir tane askerle de görüşmüştüm. Bi anda dışarıdan gelen savaş uçağı sesi ile kafamı masadan kaldırmıştım. Noluyordu böyle? Dışarıdan gelen kargaşa sesi ile çekmecemde ki silahımı alıp dışarıya doğru koştum.

BAŞARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin