ORTAK OPERASYON

536 35 9
                                    

Yazardan

İki aşık neredeyse 24 saati aşkın bir süredir uyuyorlardı. Mücahit özellikle kimsenin onları uyandırmaması gerektiğini söylemişti. Kız kardeşi bir haftadan sonra huzurlu bir uykudayken ne kıskançlık ne de başka bir şey onun huzurunu bozmasına izin vermezdi. Tüm gün boyunca hem Kürşad'ın hem de kendi işlerini halletmekle yorgun düşen Mücahit de kendi odasında ki yatakta uyumuştu.

Gün tekrar aydınlanırken Mücahit'in odasına paldır küldür giren Çömez ile Mücahit hızla uyanmış ve ayılmaya çalışıyordu,

"Noldu lan? Dingonun ahırı mı burası?"

Çömez derince soluklanıp,

"Komutanım acil koduyla toplantı var. Kürşad komutanımın odasına giremediğimiz için size haber verelim dedik."

Mücahit hızla yerinden doğrulup Kürşad'ın odasına girdi. Yavaşça yanlarına yaklaştığında Başar refleksle gözlerini açtı. Mücahit onun bu haline gülümserken, Kürşad'ı gösterip,

"Acil koduyla toplantı var uyandır şu davarı."

Söylediklerine gülüp kafası ile onayladı Başar Mücahit'i. Mücahit odadan çıktığında başar bir haftadır alamadığı uykusunu almıştı. Bu sebepten Kürşad'a büyük bir teşekkür borçluydu. Aklına toplantı gelince hızla dürttü Kürşad'ı.

"Kürşad uyan acil toplantı varmış."

Kürşad Başar'ın sesine uyanıp dediklerini anlamazken şaşkın bakışlarla ona bakıyordu. Başar onun bu haline gülüp tekrar konuştu,

"Acil toplantı varmış. Hadi kalk."

Kürşad duydukları ile ayağa fırlayıp üzerini düzeltti. Odadan çıkmadan Başar'ı alnından öpmeyi ihmal etmeden tabiki de. Tim toplantı odasında görev ile ilgili bilgileri alırken Başar da telefonuna gelen görev emri ile soyunma odasına gitti. Hızlıca hazırlanırken tim de ona katılmıştı.

İl dışında terörist ele başlarından birini almaya gideceklerdi. Yardıma başka bir şehirden de tim katılacaktı. Hepsi hazır bir şekilde bahçeye çıkarken Mücahit buradan operasyonu yürütmek için kalmıştı.

Helikopter havalanırken hepsinin dillerinde dua akıllarında geride bıraktıkları vardı. Kürşad yanına oturan Başar ile gülümseyip kolunu omzuna attı. Aklına ilk göreve çıkacakları zaman gelmişti.

"Nereye gidiyorsun?"

Omuz silkip,

"İşlerim var."

"Lokasyon olarak soruyorum sana?"

"Diyarbakır sınırları içinde olacam"

"İlçe?"

Sorduğu soru ile Mücahit ters ters bakıp,

"Sanane amına koyim. Yanına mı gideceksin?"

O zaman gideceği yeri bile bilmezken şimdi aynı operasyona çıkıyorlardı. Saçlarına bağladığı bandana yüzünden saçlarının kokusunu alamazken homurdandı Kürşad,

"Şu bez parçasını inerken takarsın çıkartsana."

Çocuk gibi homurdanmasına Başar gülmüştü. Elini atıp bandananın düğümünü açtı. Onların bu haline gülen timden Çapkın söze girdi,

"Mücahit komutanımda yok iyi sarılın komutanım."

Bu dediğine Kürşad sinirle tekme atarken Çapkın hızlı bir şekilde kurtarmıştı kendini. Tim daha fazla gülerken Başar Kürşad'ın yüzünü kendine doğru çevirip dudaklarına minik bir buse kondurdu. Kürşad'ın kaşları aniden düzelirken gözleri parıldamaya başlamıştı bile. Tim Başar'ın bu hareketine oooo'larken Başar utanıp yüzünü Kürşad'ın göğsüne gömdü.

BAŞARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin