Kokusunu Yel Çalar

4.1K 350 248
                                    

"İçimde bişey var bu akşam

Beyazlar karardı bir anda

Sen orda benim çok dışımda

Uzaklar çoğaldı bir anda

Bir anda, bir anda, bir anda..."

Duhan arka bahçeden yavaşca adımlamadan önce annesi ile koyun koyuna huzurla uyuyan kıza bakındı bir müddet.
Feride iki yandan ördüğü saçları,Hello Kitty pijaması ile annenin göğsüne sarılıp uyuyordu sessizce.
Belçim Teyze de tüm yorgunluğu ile sayıklaya sayıklaya uyuyordu muhtemelen epeyce yorulmuştu.

Yeni başladığı evin sahipleri her şeyin el yapımı olduğundan dem vurup makine kullanmayı kesinlikle yasaklamıştı.
El boyaması tabak çanaklar katiyen bulaşık makinesine atılmayacaktı.
Halılar özel dokumayı süpürmeyecek,makineye atılıp yıkanmayacaktı...
Ve elbette kadifeden koltukları tek tek eliyle ovalamak zorunda kalmıştı.

Duhan endişeyle evden ayrılırken elleri cebinde parka doğru yürümeye başladı.
İleride salkımlı ağacın altındaki beş gölgeyi seçebiliyordu.
Gecenin on ikisinde etraf henüz tenha değilse de ıssız sayılırdı bir nebze.
İçseler rahatsız edebilecek biri olur muydu?

Duhan sinirle ellerini cebine koyup omuzlarını dikleştirdi.
Son rezillikten sonra Çağatay'ı bir daha görmek istemiyordu. Belli ki onunla her anlamda çoğu konuda dalga geçiyordu.
Mesela söylediği belki tüm hikayeleri de yalandı.
Duhan'ı biraz aptal gördüğü için sıralamıştı bir bir masal gibi.

Ailesini öldürseydi,birden fazla kişiyi üstelik,neden dışarı çıkmasına izin verilmişti?
Madem öyleydi neden gayet normalce hayatına devam edebiliyordu. Sonuçta insan canıydı ve az da olsa karalar bağlardı insan katil olduğunda...

"Beni kandırıyor."diye mırıldandı Duhan sinirle burun çekip.

Ne aramalarına ne de mesajlara geri dönmüştü Duhan bu nedenle.
Akın ile bu gece neler yapacağını planlamış,evden sıvışmanın yollarını tasarlamıştı zihninde.
Erkenden uyumalarını fırsat bildiği Belçim Teyze ile Feride gözlerini yumar yummaz Duhan üzerine bir kazak geçirip yeşil bir montu sarınmıştı.

Parkta biraz adımlayıp yerde oturan gruba gözlerini dikip hafifçe tebessüm etti.
Ağırca bir baş selamı verip yanlarına otururken Akın yanını işaretledi.
"Gel gel,biz de seni bekliyoruz."

"Naber?"diye mırıldandı Duhan onun yanına otururken.

"Sen geldin daha iyi oldum."dedi Akın göz kırpıp. Arkadaşlarına dönüp karton bardak isterken mavilerini süzüp alayla tebessüm etti Akın.
"Kaçtın mı ,izin mi aldın?"

"Kaçtım."dedi Duhan tebessümle.

"Tahmin ettim. Nefes nefese kalmışsın."
Akın ona viski uzatırken sevdiği aburcuburlarla dolu bir poşeti önüne koyup sırıttı.
"Neyse ki hazırlıklı geldim."

Esmer küt saçlı bir kız olan Nazlı hızmalı burnunu kırıştırırken merakla Duhan'ı süzdü.
"Nereden geldim demiştin?"

"Rize."diye yanıtladı Duhan panikle.

"Ayder Mayder?"dedi Ali denen sarışın çocuk tebessümle.

"Yemyeşil."
Duhan ve Karadeniz'e dair bilgisi buraya kadardı.
Bir de yağmurluydu sanırım?
Hay aksi? Akdeniz miydi yoksa o.

"Ee var mıydı sevgilin falan seni bekleyen şimdi?"dedi Akın merakla.

"Yok."dedi Duhan başını olumsuz anlamda iki yana savururken.

DehlizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin