"Aşık olmuş olabilirim
Seni ilk gördüğümden beriDoğru mu yanlış mı söyle
Hatalarım olduysa affeyle..."🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯
"İki buçuk ?"dedi Duhan elindeki kahve makinesine bakıp.
"Evet,çalış köle. Tepeleme doldur."diye mırıldandı Çağatay.
"Düzgün yap kahvemi.""Köpük ister misin kahvene?"dedi Duhan ağzında tükürük biriktirip.
"Siktir git."diye tısladı Çağatay oğlanı tezgahla kendi arasına alırken.
"Hizmetçin değilim."dedi Duhan iki buçuk kaşık yoğun kokulu kahveyi presse doldururken.
"Ama öğren işte,ileride her sabah sen yaparsın böyle."diye mırıldandı Çağatay yumuşak bir sesle.
Elleriyle Duhan'ın karnını ovalarken çarpık bir tebessüm sundu.
"Bal oğlan yapınca baldan tatlı oluyor.""Güzel sözler çekip beni kendine hizmetçi edeceksin."dedi Duhan tek kaşını havaya kaldırıp.
"Yanlış ata oynuyorsun,beceriksizimdir.""Ver lan ver."dedi Çağatay elinden kahve pressini alıp söylenirken.
"Yağladık yıkadık ama iş yok sende.""Hı. Sütlüsünden de bana yapsana."dedi Duhan başını Çağatay'a yaslarken.
Dövmeli kolları okşadı narince.
"Hı???""Ava giderken avlandım mı yoksa embriyo?"dedi Çağatay sitemle.
"Ben yaralı bir ceylanım sen kaplan,miyavlasana bi."dedi Duhan gözlerini devirip şımarırken. Kendine bir bardak su doldururken yağmurun dövdüğü gecekondunun çatısındaki ahşapın sesini dinledi evi kahve kokuları sarmalarken.
"Afrika sahanlarından sıradan bir sabah."diye fısıldadı Çağatay gizemli bir ses tonuyla.
Burnunu Duhan'ın moraran boynuna sürtüp şampuanın kokusunu ondan çekerken ince bir öpücük kondurdu.
"İşte,yavru bir ceylan. Her şeyden habersiz günlük su ihtiyacını karşılıyor."Duhan belgesel sesi taklit eden adama bakıp kahkaha savururken Çağatay ciddiyetini bozmadan çattı kaşlarını.
"Bir çeşit ritüeli gerçekleştiriyor. Erkeğini etkilemek için geleneksel tiz sesini kullanarak cazibesini gözler önüne sunuyor."Duhan artık gülmekten ağrıyan karnını tutup yaşla dolan gözlerini sildi hafifçe.
Çağatay ise ellerini beline dolayıp tezgaha havalandırdı oğlanı.
Onu tezgaha oturturken dudakları boynunda,omuzlarında her bir zerresini içine çeke çeke tebessüm etti ."Işte Afrika çayırlarında gezen yavru ceylanın ölümcül kozları,gözyaşları ile birlikte erkeğini üzerine çekmeye çalışıyor."diye devam etti Çağatay.
"Manyak!"diye gürledi kahkahası gürleşen Duhan onu ittirirken.
"Fakat o da ne ? Erkeğini etkilemek üzere geleneksel çiftleşme dansını sergiliyor. Karşı gelir tavırlarıyla istemem yan cebime koy dansını sergiliyor."dedi Çağatay ciddiyetle.
Duhan genizden bir kahkahayla kollarını Çağatay'a dolarken " Altyazı da canı yarrak istiyor ?"dedi muzipçe.
"Avına sinsice yaklaşan kaplan ise...."diye fısıldadı Çağatay duraksarken.
"Sike sike çağ atlatmaya hazır."İkisinin kahkahası yağmur damlaları vuran ve şimşeklerle aydınlanan eve dolarken gülmekten kıvrılan dudaklar yarım yamalak öpücüklerle yankılanıyordu evin duvarlarında.
Çağatay ince bacaklarını okşadığı oğlanın çenesine bir ısırık bırakırken Duhan gülmesini bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dehliz
Romance"Beni Maraş dondurmacısının sütlü dondurmayı dövüşü gibi dövmeni istiyorum." "Beni bir apaçinin manitasının ismini ağaçlara kazırcasına kazımanı istiyorum." "Beni Nusret'in bonfile dövüşü gibi dövmeni istiyorum yakışıklı." "Sen kalem ol ben de kağ...