Medya : hrrr.
"Çağatay.."diye fısıldadı Duhan dudaklarını dişleyip arka odadaki deri koltuğa uzanırken. "Hani dövme için uzun süre düşünmek gerekirdi ?"
"Sen düşünme bal oğlan."diye mırıldandı Çağatay çapkın bir gülüşle iğne ucunun plastik başlığını koparırken. "Ben düşünüyorum senin yerine."
"Sonra sildirmek.."dedi Duhan korkuyla.
Bal gibi de korkuyordu işte iğneden,yalan söylecek hali yoktu ya. Makinenin sesi ve iğnenin fır fır dönen ucu epey göz korkutucuydu. Berkan dükkanı kapatıp giderken Çağatay dövme sanatının en puf noktalarını öğretmek için arka odaya atmıştı Duhan'ı. Biraz iğne başları,çıktılar,model alma,acı noktaları,uyuşturucu spreyler ya da mürekkepler hakkında konuştuktan sonra deli deli bakan kömür gözlerle sırıtmıştı Çağatay.
"Hadi."diye.
Duhan kurbanlık koyun gibi uzandı koltuğa hafifçe. Korkudan üzerindeki Nirvana tişörtü gövdesine yapışırken onun korkusundan zevk alıyordu Çağatay ise. Lakabını sonuna kadar hak ettiğini kanıtlayan bir Çaki gülüşüyle üstelik dikiliyordu tepesinde. Arkada çalan şarkı duyuluyordu ve Çağatay'ın en sevdiği parçalardan biri olduğunu biliyordu Duhan. Zira arabada da tekrar tekrar çalardı bu parça uzun yollarda özellikle.
"Sevgilim."diye mırıldandı Duhan bacaklarını aralayıp. "Korkutuyorsun beni?"
"Kork."dedi Çağatay oğlanın baldırlarını okşarken. "Korkak olunca çok tatlı oluyorsun."
"Mazoşist bir çifte doğru evriliyoruz ?"dedi Duhan kikirdeyip.
"Yok."dedi Çağatay hafifçe oğlanın bacaklarını aralarken elleri pantolonuna ve Duhan'ın baksır lastiklerine ilerledi. "Korkunca bana sığınman daha tatlı."
"Daha tatlı şeyler verebilirim babacığa."diye fısıldadı Duhan Çağatay'ın kulak memesine dilini vururken. "Tadıma bakmak ister misin ?"
"Tam olarak onu istiyorum."dedi Çağatay boğuk bir gülüşle oğlanın pantolonunu soyarken.
Odanın bir ucuna savrulan pantolonlarla birlikte Duhan koltuğa uzanırken Çağatay ağırlığını vermeden hızla uzandı oğlanın üzerine. Ve en sevdiği noktalardan biri olan boynuna ıslak ve sıcak öpüşleri uzunca geçirdi. "Çağatay.."diye mırıldandı Duhan. "Evli olduğunu söylemiştin..."
"Evliyim de ondan."diye fısıldadı Çağatay dilini oğlanın şah damarının üzerine sıkıca bastırıp dişlerini geçirirken. "Değil miyim yoksa?"
"Eşinin bundan haberi var mı ?"diye fısıldadı Duhan kendini Çağatay'ın sertliğine sürterken. "Ya da.."diye inledi Çağatay'ın saçlarını parmaklarıyla çekiştirirken. "Bundan?"
"Eşimin neyden haberi var ki ?"dedi Çağatay göz kırpıp önündeki sertliği işaret ederken çenesiyle.
"Teklif ettin mi ?"diye mırıldandı Duhan tırnaklarını çıplak dövmeli omuzlara geçirirken. "Yoksa çoktan senin miydi ?"
"Her zaman benimdi."diye yanıtladı Çağatay parmaklarını Duhan'ın uzun ince boynuna dolarken. "Her zaman da benim.Sormaya gerek yok.."
"Kaba."dedi Duhan inleyip kendini sürtmeye devam ederken.
"Nazik olmayı sevmiyorsun ki baloğlum."diye mırıldandı Çağatay sırıtıp. "Daha hızlı,daha sert. İşte orası,daha çok...Sanırım yanlış duymadım hiç birini."
"O zaman her zamankinden daha sert."diye mırıldandı Duhan çarpık bir gülüşle bacaklarını dövmeli ince bele dolarken.
Çağatay kendisi için aralanan bacakların arasına yerleşirken dudaklarını oğlanın dudaklarına gömüp Duhan'ın belini havalandırdı hafifçe. Parmaklarından birini içine yolladığında ilk seferlerinde çığlık atan oğlanın hissizleşmeye başlamasıyla sırıttı. Sanırım içeride baya bir şekil çıkartmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dehliz
Romance"Beni Maraş dondurmacısının sütlü dondurmayı dövüşü gibi dövmeni istiyorum." "Beni bir apaçinin manitasının ismini ağaçlara kazırcasına kazımanı istiyorum." "Beni Nusret'in bonfile dövüşü gibi dövmeni istiyorum yakışıklı." "Sen kalem ol ben de kağ...