Yine her zaman ki öğlen iki de uyandım. Erken yatmama rağmen canım ne zaman isterse uyandığım için geç kalkmaya başlamıştım. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odadan çıktım.
Merdivenlere yönelip aşağıya indiğim de Armando'yu görmeyi planlamıyordum çünkü bu saatler de işte oluyordu. Armando geldiğimi hissettiğin de oturduğu yerden kalkıp bir kaç adım da yanıma gelerek elimi tuttu. Karnımın iyice büyümesinden bana hasta muamelesi yapıyor bebek gibi bakıyordu.
"Niye evdesin?" diye soğukkanlıkla sordum.
"Yanında durmak istiyorum" diyerek boşta kalan elini karnımın üzerine koyup okşadı. "Bebeğim gelene kadar evden çalışacağım artık" dedi. Karşı çıkmayacaktım çünkü son zamanlar da sancım olmaya başladı ve Armando'nun yanim da olduğunu bilmek kendimi güvende hissettiriyordu.
Mutfağa gitmek için yön değiştirdiğim de sorgular bakışlarla bana baktı. "Açım?" diye sorar niteliğin de konuştum.
"Dışarda yiyelim?"
"Oluur" diye uzatarak konuşup geri merdivenlere yöneldim. "Üstümü değiştireyim" dedim. Başını onaylar niteliğin de salladıktan sonra odaya çıktık. Dolaba yönelip elime geçen rahat kıyafetlerden basit bir kombin yaptım.
Karnımdan dolayı hareketlerim zorlandığından Armando yardım ediyordu. İlk üstümü çıkarttıktan sonra elimde ki cropu giymeme yardım etti. Üst tarafımı her giydirdiğin de çok ciddi oluyor elini karnıma çarpmamaya dikkat ediyordu. Onun bu halleri çok hoşuma gidiyordu. Alttan altta gülüp başımı yana eğdim.
Önümde eğilip şortu aşağıya indirdikten sonra bakışlarını bana çevirdi. Zoraki tebessümüyle gülüp geri bakışları bacaklarıma kaydı. Yerimde kıpırdanıp diz tarafımı birbirine sürttüğüm de tekrar bana baktı. Giymem için dolaptan aldığım şortu önünde salladığım da 'Haaa' diyerek elimden şortu aldı.
Elimi omzuna koyup bir ayağımı kaldırdıktan sonra tuttuğu şortun ayak kısmına ayağıma soktum. Aynı işlemi diğer tarafta da yaptığımız da şortu yavaşça yukarı çıkartarak giydirdi. Arkamda ki aynaya dönüp üzerimi düzelttikten sonra Armando'ya dönüp "Ben kendi üstümü giyebilirim. Kendine işkence çektirmeye pek meraklısın" diyerek kollarımı karnımın üzerinde birleştirdim.
"Bundan şikayetçi olduğunu söyleme bana baya baya zevk alıyorsun" dediğin de omuz silkip kapıya ilerleyerek "E yani" dedim. Aşağıya indiğimiz de dış kapıya ilerledim. Hava o kadar sıcaktı ki tek avantajımız rüzgarın soğuk esmesiydi.
Kapının önünde ki pufa oturup sandaletlerimi giymek için harekette bulunduğum da Armando hızla engel olup sandaletleri de giydirdi. Kısa bir tebessümle teşekkür edip evden çıktım. Adamlar arabaların kapısını açmak için hamle yaptığın da Armando durdurdu.
Elimi tuttu. Çekmek istediğim de izin vermeyip daha sıkı tuttu. Başımı Armando'ya çevirdiğim de anında göz göze geldik. "Beni affetme ama sevginden de mahrum bırakma" dediğin de yutkundum. Bakışlarını karnıma indirip güldükten sonra tekrar bana baktı ifadesiz yüzümü gördüğün de gülüşü de soldu. "Ailecek geziyoruz her güzel anımı mahvetmek zorunda mısın?"
"Biz aile değiliz"
"Sen, bebeğim ve ben bir aileyiz" dedikten sonra duraksadı. Arkada kalan elime bakıp sonra Armando'ya baktım. Başımı sallayıp "Ne oldu?" dedim.
Bana baktıktan sonra duraksadığını yeni fark etmiş gibiydi. Tebessüm edip Türkçe "Hiç" dedi. Türkçe konuşurken karizmatikliği gidiyor yerine ponçik bir adam geliyordu. Simay'la konuşmamız da o kadar kelimenin arasında sadece 'Hiç' kelimesinin anlamını sormuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/264343903-288-k682235.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖR OYUN (+18)
Разное⚠️+18 sahneler, fantazi, smut ve argo kelimeler⚠️ (Kapakta ki kişiler gerçek karakterleri yansıtmamaktadır.)