21 - KABUL

19.2K 439 89
                                    

"Uzaklaş benden"

"Beliz lütfen yapma böyle" dediğin de cam kenarına daha çok yaklaştım. Armando da sesli nefes verip cama döndü. Armando hazretlerinin bir başka kararı yüzünden istifa etmeye gidiyordum. Son zamanlar da çalıştığım yoktu zaten ama yine de çalışmak istiyordum.

Araba bir süre sonra çalıştığım şirketin önünde durdu. Arabadan inip şirkete doğru yöneldim. Şirkete girdiğim an konuşmuşluğumuz olan kişiler hemen soru yağmuruna tutmuşlardı. Arkama bakıp başlarını eğdiklerin de belimde Armando'nun elini hissettim.

Eliyle beni asansörlere yönlendirdiğin de ilerledik. Faruk Bey'in odasının katında durduğumuz da asansörün kapısı açıldı. Karşımda Egemen'le Emir'i gördüğüm de Armando'nun elinden kurtulup yanlarına geçtim.

Egemen anında kollarını bana dolayarak "Özlettin kızım kendini nerelerdesin?" dedi.

"O kadar özledin ki hiç aramadın" diye trip atar gibi konuştum. "Çalışıyoruz gördüğün gibi" dedi. Burnumu kırıştırıp Emir'e döndüm.

"Sen nasılsın Emir?" diye sorduğum da şaşırmıştı. Kendini toplayıp eliyle şirketi gösterdi "Çalışıyorum öyle" dediğin de olumlu anlamda başımı salladım. Verdiği cevaptan memnun olmamış gibi sonradan yüzünü buruşturmuştu.

Armando eliyle tekrar beni yönlendirdiğin de Egemen de Emir de dikkatlerini Armando'ya vermişlerdi. Ikisine bakıp görüşürüz dileklerimi diledikten sonra Faruk Bey'in odasına doğru yöneldik.

Armando'dan uzaklaşıp "Bir daha bana insanların içinde komut verme" dedim.

"Sen verebilirsin" dediğin de takmayıp odanın kapısını tıklattım. İçerden ses geldiğin de kapıyı açıp içeri girdik.

Faruk Bey oturduğu yerden kalkıp ayaklandı. "Oo Beliz Hanım" diye konuşurken arkam da Armando'yu görmüş olucak ki "Ve iş ortağım Armando Bey" diye devam etti.

Tebessüm edip karşısında ki koltuğa oturmamla Faruk Bey de kendi koltuğuna oturdu. "Ne içersiniz?" diye sordu.

"Yok bir şey almayalım teşekkür ederiz" diye Armando araya girdiğin de yine sinirlenmiştim. Benim adıma konuşması sinirlerimi bozuyordu. Bacak bacak üstüne atıp "Ben bir çay alırım" dedim. Aslında ben de bir şey istemeyecektim ama inat heheheheheheh

Faruk Bey "Tabii" diye konuşup şirketin telefonundan çay söyledi. (Ayy cnm çekti bea) "Hangi rüzgar attı sizi buraya" diye sordu.

Çantamdan hazırladığım kağıdı çıkartıp Faruk Bey'e uzattım. Şaşırmış sekil de elimde ki kağıda baktığın da "İstifa dilekçem" diyerek aklında ki soruları sildim fakat bu kez daha da şaşırmış bakıyordu. Elimde ki kağıdı alarak incelemeye başladı.

"İstifa mı ediyorsun?"

"Evet efendim bir süre İtalya da olacağım burda çalışıyor gibi gözükmemin bir anlamı yok" dedim. Faruk Bey bir bana bir de Armando'ya baktığın da ciddiliğimizi sorgular gibiydi. Son kez bana bakıp kağıdı imzaladı.

"Senin kararına bir şey diyemem tabii tekrar buraya döndüğün de bir işe ihtiyacın olursa her zaman yanındayım" dediğin de kapı çalmıştı. Kadın elinde ki çayı masaya koyduktan sonra eğilip odadan çıktı. Çaya uzanıp Armando'ya baka baka bir yudum alıp tekrar Faruk Bey'e döndüm.

"Simay da uzun süredir ortalıkta yok ama o çalışmaya devam ediyor değil mi? Sevdiğim çalışanlarımı tek tek kaybetmek istemem" diye konuştuğun da Simay benim aklıma daha yeni gelmişti. Daha doğrusu bıraktığım notu gördükten sonra araması lazımdı ama aramamıştı.

KÖR OYUN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin