37 - DAVET

5.9K 182 0
                                    

"Tamam ben Beliz'e uyanınca haber veririm" dediğini duydum Armando'nun. Uykulu sesimle mırıldanıp Armando'ya döndüğüm de ise "İyi günler" diyerek telefonu kapatıp komodinin üzerine koydu. 

Derin nefes alıp gözlerimi ovuşturarak tamamen açtım. Armando da kolları arasına beni alarak sıkıca sarıldı. "Kimdi o?" diye sordum. "Burhan Bey'in avukatı" dediğin de gözlerimi devirerek "Babamın avukatı beni niye soruyormuş?" diye sordum. 

"Yüz yüze söylenmesi gereken bir mevzuymuş" diyerek hiç bir fikrim yok anlamında omuzlarını havaya kaldırıp bıraktı. Yataktan kalkıp lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Armando da peşimden gelip kolunu kapıyı yaslayarak beni izlemeye başladı. "Kahvaltımızı nerde yapalım?" diye sordu.

Yüzümü kurularken havlu sayesinde boğuk çıkan sesimle "Hastaneye gitmek istiyorum" dedim. Armando da derin nefes vererek yanıma geldi. Ellerini belime dolayarak "Ahh hadi ama Beliz. Uzun zamandır seninle..." derken belimden tutarak beni kendisine çevirdi. "Baş başa..." diyerek yüzüme yapışmış olan ıslak saçlarımı kenara iterek üzerime eğildi. "Romantik bir zaman geçiremedik" derken dudakları dudaklarıma değdi.

Zaten çoktan birleşen dudaklarımızı tutkulu bir öpücükle birbirine bastırarak doğruldum. "Benimle baş başa romantik bir zaman geçirmek istiyorsan bebeğimizin tamamen iyileşmiş olması gerekiyor" diyerek gülümseyip lavabodan çıktım. Birkaç dakika sonra Armando da peşimden geldiğin de yüzünü kuruluyordu. Üstümü giyinmek için bavuldan birkaç parça bir şey çıkartıp giyindim. 

"Ben hastaneye geçiyorum" diyerek komodinin  üzerinden telefonumu alıyordum ki telefonum bir kez daha çaldı. Aramayı cevaplandırıp açtığım da beni hiç tanıdık olmayan bir ses karşıladı. "Beliz Hanım?" diyerek benim kim olduğumu sorar niteliğinde konuştu. "Evet benim?" diyerek aynı şekil de karşılık verdim.

"Ben Burhan Bey'in avukatı Neslihan Yılmaz. Eğer müsaitseniz sizinle önemli bir konuyu yüz yüze konuşmak  isterim" dediğin de bu kadar acil olan ne olabilir ki diye düşündüm. "Evet biliyorum Armando bahsetmişti." dediğimde Armando 'nun bakışları telefonunda iken aniden bana dönmüştü. "Fakat yüz yüze olmasa hemen şu an söyleseniz mesela nasıl olur?" diye sevecenle konuştum. 

"Beliz Hanım önemli bir konu olmasa inanın sizi meşgul etmek hiç istemem" dedi.

"Hmm peki" diyerek camdan görünen hastaneye baktım. Biraz düşünüp geri hata dönerek "Peki o zaman biz bugün buluşalım mümkün mü?" diye sordum. Kadın anında "Tabi tabi mümkün" diyerek karşılık verdi. "Beliz Hanım ben zaten şu an bir kafedeyim isterseniz konum atayım" derken ki acelesini pek anlamasam da "Tamam bekliyorum" dedim. 

İyi günler faslını da geçtikten sonra oflayarak telefonu kapatarak Armando'nun yanına geçip oturdum. "Avukatla buluşacağım" diyerek  dudak büzdüm. "Sana inanamıyorum Beliz kocanı ekiyorsun bir avukatımı ekemedin?" diyerek yapmacık bir alınganlıkla sordu. Hafifçe gülümseyip yanından kalkarak "Kocam yok benim" dedim. "Neyse gittim ben bu İstanbul trafiğinde anca varırım zaten gideceğim yere" dedim.

Armando yanıma gelerek tekrar ellerini belime dolayarak "Seninle gelmemi ister misin?" diye sordu. Dilimi cıklatarak kaşlarımı çattım. "Hiç gerek yok. Önemsiz bir mevzudur zaten bakma böyle apar topar çağırdığına" diyerek dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım. Armando da öpücüğüme karşılık vererek dudaklarımızı ayırdı. "Şoföre haber veriyorum o zaman" dediğinde gülümseyerek başımı onaylar şekilde salladım.

Katta ki asansöre yönelerek aşağıya indim. Kapıya çıktığım da şoför arabayla beni bekliyordu. Arabaya yaklaştığım da kapıyı açan şoföre gülümseyerek "Günaydın teşekkür ederim" diye sevecenle konuştum. Gülümseyerek karşılık verdiğinde arabaya bindim. Arkamdan kapıyı kapatarak arabanın etrafında dönerek şoför koltuğuna bindi.

KÖR OYUN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin