35 - AYRILIŞ

8.1K 238 17
                                    

Gözlerimin acıdığını hissederek kırpıştırdım. Parmaklarımla gözlerimi ovalayarak doğruldum. Boş gözlerle bir süre etrafa bakındıktan sonra odadan çıkarak oturma odasına ilerledim.

Armando, mutfakta Matem ile bir şeyler hazırlıyordu. Masanın sandalyesini oturmak için çektiğim de Armando arkasına dönüp bana baktı. Kuru bir sesle "Günaydın" diyerek tavayı salladı.

Bir şey demeden Matem'i yattığı tekerlekli bebek sandalyesinden alıp kollarıma yatırdım. Matem sanki beni tanımış gibi balık gibi kıvranıp ellerini boynuma götürerek, bebek sesiyle sevecen sesler çıkarttı.

Armando tekrar arkasına dönüp bize baktığın da tekrar işine döndü. Ben ise son günlerde ki en güzel anımı yaşıyordum. Matem'in kokusunu içime çekerek "Matem'im" dedim. Matem ellerini yanağımın üstünde gezdirdiğin de gülümsedim. "Mutluluk kaynağım." diyerek daha çok sarıldım.

Armando omleti büyük bir tabağa koyup dolaptan bir kaç tane de kahvaltılık koydu. Tekrar tezgaha dönüp iki tane bardağa kahve koyarak birini benim önüme diğerini kendi önüne koyup, karşıma oturdu.

"Ben yemeyeceğim" diye kalkıyordum ki "Sen annesin" diyerek beni durdurdu. Ne alaka bakışlarımla bakarkan Matem'i işaret ederek "Matem senden besleniyor, sen iyi beslenken ki kızımız da sağlıklı olsun." dediğin de derin nefes alarak Matem'i pusete koyup kahvaltıa döndüm.

Armando önümde ki baldan kendi tabağına koyarak "Zaten" dediğinde bakışlarımı Armando'ya çevirdim. "Doktor ayarladım... Matem bir kaç hafta hastane de kalacak ve biz evde kalacağız" derken şokla Armando'ya döndüm.

"Hani bizde Matem'le hastane de kalacaktık? Onu orda tek mi bırakacağız?" diye sordum. Armando elinden bir şey gelmiyormuş gibi bakarak "O ilk gittiğimiz hastane için geçerliydi." dedi.

Umutsuzca Matem'i dönüp baktım. Ellerini havaya kaldırıp parmaklarını yumruk yaparak sonradan serbest bırakıyordu. "Bir şey yapamaz mısın?" diye sordum.

Armando cevap vermediğin de sinirle elimi sıkarak "Bilerek yaptın" dedim. Armando kaşlarını çatıp ne demek istediğimi anlamaya çalışıyordu. Bakışlarımı Armando'ya çevirerek "Son günlerde ki halim yüzünden bilerek yaptın." dediğimde Armando sesli bir şekilde gülerek "Ne!" dedi.

"Saçmalamaya başladın gerçekten. Sen en yakınında ki kişiyi kaybettin. Son günlerde ki halin kadar daha doğal ne var?" diye hayretle sordu. "Gerçekten böyle bir şey yapabileceğime ihtimal verdiğin için mi sordun?" diye sordu. Sesinde ki hayret tonu gitmişti yerini hayal kırıklığına bırakmıştı.

Masadan kalkıp "Kahvaltını doğru düzgün yap. Matem'i emzir, hazırla hastaneye götürücem" diyerek mutfaktan çıktı. Kendi içimden kendi kendime aptal diye söylenerek dirseğimi masaya koyup, elimi alnıma dayadım.

Ağzıma zor da olsa Matem için bir kaç lokma atıp, kahvemden içtim. Armando mutfaktan çıkalı daha on dakika olmadan bende ayaklanıp, Matem'i kucağıma alarak "Anneciğim" dedim. "Annen, babanın kalbini kırdı" diye üzgün bir şekilde konuştuğum da Matem benim tam tersim bir şekilde aşırı mutlu sesiyle mırıldandı.

Matem'le birlikte oturma odasına Armando'nun yanına gittik. Koltuğa oturmuş bacaklarını iki yana açıp başını arkaya atmıştı. "Armando?" diyerek yanına gidip, oturdum. "Özür dilerim." dediğim de hiç istifini bozmadı.

"Bir an aklımdan geçenleri tartmadan konuştum, gerç-" diyordum ki başını aniden kaldırmasıyla sustum. Elini koltukta benim yanıma koyarak aramızda ki mesafeyi azalttı. "Böyle bir şeyin senin aklından geçmesi bile saçma" diyerek bastırarak konuştu.

Dudak büzüp bakışlarımı Matem'e çevirerek "Ne düşündüğümü biliyorum ben? Ne var alttan alsan" dediğim de derince nefes alıp geri arkasına yaslanarak "Uzun zamandır alttan alıyorum zaten" dediğinde şaşkın bakışlarımı hızla Armando'ya çevirdiğim de onda ifadesiz bakışlarını bana çevirdi. Umutsuzca "Bıktın artık benden" diyerek omuzlarımı düşürdüm.

Armando bir süre sessizce bana bakıp daha sonradan "Evet" dediğinde inanmıyor gibi bakan bakışlarımı Armando'ya çevirdim. "Bıktım artık bu hal ve hareketlerinden" dediğin de ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Şuan ciddi misin?" diye sordum. Armando başını aşağı yukarı usulca sallayıp "Son derece" dedi. Gözümden bir damla yaş yanağımdan süzüp akarken "Peki" diyerek bakışlarımı Matem'e çevirdim.

"Ayrı eve çıkmak istersen anları-" diyordum ki Armando'nun kahkahasıyla sustum. Ne olduğunu anlamamış gibi Armando'ya baktığım da koltukta yanıma yaklaşarak dibime oturdu. Bana bilmiş bilmiş baktığında jeton daha yeni düşmüştü "Pislik" dediğim de daha çok gülmüştü.

"Komik mi bu şimdi?" diye sordum. Yüzümü somurtup arkamı dönerek Matem'i emzirmek için göğsümü açtım. Matem elini göğüs çevremde gezdirerek emmeye başladıında Armanda başını omzumun üstünden göğüs hizama getirip öpücük konduruyordu ki Matem, saçını çekmesiyle başını geri çekti.

Saçlarının dibini ovalayarak "Senden önce bunların sahibi bendim küçük hanım" dediğinde gülmem daha da çok çoğaldı.

Güleç sesimle "Aferin benim kızıma" diyerek havada tuttuğu eline çak yapar gibi hafifçe vurdum. Armando, Matem'e öyle olsun der gibi bakarak "Siz beni şimdiden dışlamaya başladıysanız benim işim zor" dedi.

"Kız çocukları büyüdükçe babalarına daha düşkün oluyorlar bu arada" dememle gülen yüzümün solması bir oldu. Armando anlamış olacak ki açık olan omzuma öpücük bırakarak "Bir tane de erkek yaparız o zaman" dedi. Burukça gülerek başımı sağa sola salladım.

Yalancı bir kızgınlıkla "Kızımız tek mi kalsın?" diye sordu. Dudaklarımı büzerek başımı yine sağa sola salladım. Konuyu daha fazla uzatmak istemediğinden alnımdan öperek kalktı.

Matem'e yönelip ellerimi bebek saçlarının üstüne koyarak gezdirdim. "Birkaç hafta uzağız bakalım" diyerek alnına öpücük kondurdum. Ellerini havada sallayıp bacaklarını oynatmaya başladı. Dudakları yukarı kıvrılıp gülümsediğin de moralim iyice düzelmişti.

Çenesini işaret parmağım ve baş parmağım arasına alarak "Ay çen çevindin mi?" diyerek bebeksi bir tonlamayla konuştum. Karnını doyurmaya odaklandığında ise bende tüm küçük ayrıntısına odaklanmıştım.

Armando balkondan çıkıp yanıma geldiğinde Matem de göğsümü bırakmış gelen sese odaklanmıştı. "Hadi artık hazırlanın" dediğinde başımı aşağı yukarı sallayıp oturduğum yerden kalktım.

Kendi odama ilerleyip yanımızda getirdiğimiz Matem'in kıyafetlerinden sıcak tutacağına inandığım birkaç kıyafetini çıkartıp, giydirdim. Dakikalar sonrasında hazırladığın da kucağıma alıp odadan çıkarak salona ilerledim.

"Matem'e bakar mısın? Bende hazırlanayım sonra çıkarız" diye cümlemi bitirdiğim de Armando'nun yanına çoktan varmıştım. Kollarını uzatıp kollarımın arasından Matem'i aldığında ilk işi narince öpmek oldu. "O kadar tatlı ki yalayıp yutmak istiyorum" dediğinde kısa bir kahkaha atıp odama yöneldim.

Yine kendi yanımda getirdiğim doğumdan sonra yaptığım alışverişten rastgele en rahat ve kalın kıyafetleri seçip hızla giyindim. Yüzümde ki birkac kusuru makyaj yardımıyla kapatıp, saçımı tarayarak şekil verdim. Neredeyse on, on beş dakika içerisinde hazırlanmıştım.

Odadan çıkıp salona yöneldiğimde Armando da, Matem'i pusetine yerleştiriyordu. Pusete doğru eğildiği yerden doğrulup eline alarak bana döndü "Hazır mısın?" diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım.

Bölüm Sonu

Keesstiiiik! Uykum geldi uyuyom ig

KÖR OYUN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin