15 - BOMBA

34.1K 644 50
                                        

Gözlerimi Armando'nun kolların da açtığım da sımsıkı bana sarılmıştı. Vücuduna düşen saçlarımı Armando'yu gıdıklandırmaması için çektiğim de nemli olduğunu ve vücudumun da yapış yapış olması gerektiği yerde temiz olduğunu fark ettim.

Kollarının arasından çıkıp kendimi yukarı doğru ittirdim. Ağırlığımı sağ koluma verdiğim de sol elimle saçlarıyla oynamaya başladım. Saçları dolgun ve hafif dalgalıydı. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp küçük öpücükler bıraktım. En son dudağına tutkulu öpücük bırakıp çıplak tenimi Armando'nun çıplak tenine bastırmamla gözlerini aralamıştı.

Gözlerini tamamen açtığın da bile durmayıp öpmeye ve yalamaya devam ettim. Beni kendi üstüne tamamen çekip yatırdığın da kıkırdayıp kedi yavrusu gibi sığnaştım. Saçlarımla oynayarak "Uzun zamandır bu kadar güzel uyandırıldığımı hatırlamıyorum" dedi.

Huzurla nefes alıp başımı Armando'nun göğsüne yan yatırdım. Boydan boya açık olan camdan İstanbul manzarasına bakıp "Bende" diyerek mırıldandım.

Bir kaç dakika sonra telefonum çaldığın oflayıp Armando'nun üstünden kalktım. Çıplak olmamı umursamayarak telefonumu masanın üstünden alıp camın önünde ki sandalyeye oturdum. Bacak bacak üstüne atarken çağrıyı cevaplayıp telefonu açtım.

"Beliz Beliz Beliz Beliz Beliz Beliz" diye adımı ezberlemeye çalışan Simay'a kahkaha attığım da sesimle durdu. "Evet benim buyurun?" diye alayla konuştum.

"Bak şimdi ben sabah uyandım kahvaltımı yaptım hazırlandım sonra işe gelmek için yola çıktım. Ha bu arada iş demişken ne oldu sen nerdesin neyse bunu şimdi sonra konuşuruz. Ayy Beliz ne kadar güzel çıkmışsın" dediğin de yüzümü buruşturup ne dediğini anlamaya çalıştım. Gözüm Armando'ya kaydığın da sigara içerek beni izliyordu. Tebessüm edip geri Simay'a döndüm.

"Simay ne demek istediğini anlamıyorum konudan konuya geçiyorsun"

"Şu çekim işin var ya o tamamen bitmiş. Yolda gelirken duvar tabelasın da fotoğrafını gördüm baya şok oldum yani. Şirkete geldiğim de Emir de burdaydı o da çekim dergisinden bir kopya getirmiş. Seni bekliyor" dedi. Çekim işini pek ciddiye alıp önemsemediğim için fazla sevindiğimi söyleyemeyecektim.

"Bunların olacağını Emir bize söylemişti zaten" dediğim de hattın karşısın da Simay'ın sakinliğime şaşırdığını hissedebiliyordum. Odanın kapısı çaldığın da Armando otelin önceden ziyaretçiler için hazırladığı sabahlığı giyip kapıyı açtı. Bir tane adam elinde ki mağaza poşetlerini Armando'ya verdiğin de Armando adama bir kaç bir şey söyleyip kapıyı geri kapattı.

"Pardon ya sen tabi alışkınsın böyle işlere"

"Tabii ki de hayır Simay sadece Emir öncesin de anlattığı için pek şaşırmadım. Neyse ben şimdi hazırlanıp şirkete geliyorum zaten konuşuruz sonra öptüm"

"İyi tamam görüşürüz" diyerek telefonu kapattı. Oturduğum yerden kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odadan çıktım. Armando yeniden odanın kapısını açtığın da gözükmemem için el işaretiyle durdurmuştu.

Bu kez de kahvaltı servisi gelmişti. Armando camın önüne tekerlekli kahvaltı masasını bırakıp sandalyeye oturdu. Mağaza poşetlerini gösterip "Üstüne bir kaç bir şey aldırmıştım" dediğin de aklım da uçuşan ben şimdi ne giycem sorusu kaybolmuş, rahatlamıştım. Teşekkür edip elime ilk geçen kıyafetleri giyindim.

Gri oversize tişört ve siyah kısa tayt giyinip Armando'nun karşısına oturdum. Sessizlikle kahvaltımızı yaptığımız da sosyal medya da gezmek için girdiğim de takipçi sayımda büyük bir artış olduğunu gördüm. Etkilendiğim fotoğraflar bölümüne girdiğim de duvar tabelasında ki fotoğrafımı görüp çeken bir kaç kişinin postunu ve Emir'in postunu gördüm. İşi gereği ideal bir takipçi sayısı vardı zaten.

KÖR OYUN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin