1 - TANIŞMA

174K 1K 211
                                    

(Kitabı anlayıp, alışmanız için ilk beş bölümü beraber atıyorum. İyi okumalar..)

"Yani doktor bey?"

Aylardır randevusuna geldiğim doktoru korku yüzünden dinleyemiyor masasında ki başka eşyalar ile ilgileniyordum.

"Beliz Hanım rahminizde ki hastalık gittikçe kötüleşiyor şu an sizin iki saniyeniz bile sonuca çok yaklaşmanız demek" dediğinde bakışlarımı yerden çekip sadece kendisine odaklandım.

"Sonuç?" Dizlerimde ki ellerimle bacağımı sıkıp kendimi daha çok kasıyordum.

"Ölüm"

Doktorun son sözüyle başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü sanki. Başlarda ciddiye almadığım hastalığım şu anda beni ölümle tehdit ediyordu. Bir süre sadece düşündüm. Gözlerim odanın her yerini tarıyor parmaklarım gerdanlık bölümüm de geziyor hafif hafif tırnaklarımı bastırıyordum.

"Doktor Bey başka yolu yok mu? Benim neredeyse son beş yılımda bebek kelimesinin b'si geçmiyor. Bunun ilacı falan yok mu?" diyerek karşımda ki doktordan son bir umut bekliyordum. "Şimdilik birkaç tane ilaç yazıcam. Sizi bir süre idare edebilir siz de bu süre zarfında çok iyi düşünün ve bir yol bulmaya çalışın"

¤

Hastanenin önünde ki banklardan birine oturmuş ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Hamilelik. Bebek. Yaşayabilmem için lazım olan tek şey. Hayatıma bir sorumluluk almakla her işim zorlaşacak. Istediklerimi yapamaz olucam. Ne yapmalıyım? Ahh bilmiyorum...

Çağırdığım taksinin gelmesiyle oturduğum banktan kalktım. Birkaç dakikalık yolculuk sonrasında ücretimi ödeyip taksiden indim. Apartmana girip asansörle oturduğum daire de indim. Çantamdan anahtarları bulmaya çalışıyordum ki çıkan sesten dolayı geldiğimi anlayan babam benden öncelikli davranıp kapıyı açtı.

"Kızım hoşgeldin" diyerek sarıldı. Sarılmasına aynı içtenlikle karşılık verip yanaklarından öptüm. "Hoşbuldum"

"Kahve yapmıştım getireyim mi sana da şöyle karşılıklı baba kız içelim" diye sorduğun da başımı olumlu anlamda sallayıp salona yöneldim. Ben cevabımla birlikte babamda mutfağa kahveleri hazırlamak için gitmişti.

Biraz sonra elinde tepsiyle geldiğini görüp yan taraftan önümüze sehpa koydum. Koyduğum sehpanın üstüne tespiyi koyup yanıma oturdu.

"Doktor ne dedi?" dediğinde kahvemi almak için uzandığım elim havada birkaç saniye fazladan oyalanmış yüzümden de gülümsemem kaybolmuştu. Bir terslik olduğunu anlayan babam yanıma yaklaşıp elimin üstüne elini koydu. "Bir terslik mi var kızım bir şey mi oldu?"

Elimin üstünde ki elinin üstüne boşta kalan elimi yerleştirip ovdum "Yok bir terslik babacığım sen bunları düşünme halledicem ben"

"Hiç birşeyi tek başına yüklenmek zorunda değilsin. Ben senin babanım bana anlat"

"Bak ağlatıcaksın şimdi beni bir şey yok diyorum" koltukta azıcık kayıp babamın bacağına yattım anında elini saçlarıma koyup okşamaya başlamıştı. Gözyaşlarımın akmasına izin vermemek için gözlerimi kapatmış bu sayede uyuya kalmıştım.

¤

Alarmın cılız tiz sesiyle gözlerim korkudan fal taşı gibi açılmıştı. Geç kaldığımı zannedip elimi hemen telefonuma attım. 06:18. İçimden oh diyerek kendimi geri yatağa atıp birkaç saniye sonra ayaklandım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra geri odama hazırlanmak için döndüm. Üstüme rahat bir kombin ayarlayıp giyindim. Yüzümde ki hafif kusurları kapattıktan sonra evden çıktım. Arabaya binip şirkete doğru ilerledim.

KÖR OYUN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin