🦇59🦇 FİNAL

5.7K 504 1.2K
                                    

Son kez bir bölümle sizlerleyimm aşk okurlarım.

Umarım seveceğiniz bir final olmuştur.

Aslında mutlu/mutsuz iki ayrı son yazacaktım ama bence de bir son olması daha iyi olur ve bu mutlu son olacak. Herkesi memnun edemem maalesef, başından beri Bora Lina'nın yanında olmuştu. Son o olmadan olsa kitaba yazık olmuş olur. Gerçek aşkın bir kalemde silip atılacağını da düşünmüyorum. O yüzden mutlu son yazmaya karar verdim.

HATIRLATMA:

sezen = Akif'in sevgilisi ama ayrılmışlardı

akif= Nudeci çocuk

Pars= Lina'nın sevgilisiydi ama en yakın arkıyla onu aldattı.

begüm= Lina'nın en yakın arkadaşıydı, Pars'ın birlikte olduğu kız.

selim= Bir aralar biz kıza taciz girişiminde bulunmuştu, Lina sayesinde şu an hapiste

yağız= Akif'in abisi

melek= Lina'nın bıçaklama olayındaki kız.

Son kez İyi Okumalar💘💘

(final adına bol bol yorum ve oy istiyorum hiçbir zaman istememiştim yine olduğu gibi tüm yorumları okuyacağım :'))

----

Kafam feci şekilde ağrımaya başlamıştı, bünyem artık kaldıramıyordu. Çantamdan çıkardığım parol haptan bir tane atıp susuz bir şekilde yutmuştum.

Kendime gelmek için elimi yüzümü yıkadım, berbat gözüküyordum. Rimelim akmıştı, göz altlarım simsiyah olmuştu ve korkunç bir hava veriyordu. Peçeteyi ıslatıp siyahlıkların geçmesi için sert bir şekilde sürtüyordum ama ne yapsam geçmiyordu.

"Hay sikeyim ya !"

Peçeteyi sinirden çöpe fırlatıp kafamı ellerimin arasına aldım. Hiç iyi değildim. Kapıları kapalı olan tuvaletten bir kız çıkmıştı. Bana garip garip bakıp ellerini bile yıkamadan tuvaletten çıktı. Pislik.

Hala daha ne yapacağımı bilmiyordum, beynim durmuştu. Gözlerimi kırpıştırarak etrafa bakıyordum.

Her taraf dönüyordu ve bulanıklaşıyordu. Lavaboya tutunup gözlerimi kapattım. Sakinleşmem lazımdı. Derin derin nefes alıp verdim. Gittikçe kötü oluyordum.

Bugün ölü çiçeklerle dolu bir vazo gibiydim.

Bedenim derli toplu ama ruhum dağınıktı.

Yola tek başıma çıkmıştım, her şeyden kendimi güçlü hissediyordum. Sanki yıkılmazdım, kimse beni ezemezdi. Ama şimdi öyle değildi, kendimi çok güçsüz hissediyordum. Duygu seline kapılmış, nereye gittiğini bilmeyen bir yapraktım. Keşke hiç bu işe girişmeseydim diye düşündüm. Klasik hayatıma devam ederdim. Kaossuz, dertsiz tasasız, sadece yatıp dizi izlediğim hiçbir olayın olmadığı o bayat günler şu an daha cazip geliyordu.

Umarım hayatım bana fark ettirmeden iyi bir yere gidiyordur, tek temennim buydu.

Sanki çok karanlık bir cümlede durmuş gibiydim.

Şu an çok fazla edebiyat yapmam bile iyi olmadığımın kanıtıydı.

Bora'yı düşündüm, geçirdiğimiz zamanları ve atlattığımız olayları. Her zaman yanımda vardı ve beni asla bırakmamıştı. Şu zamana kadar dayanmamın tek nedeni varsa oydu.

Corona | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin