🦇1🦇

43.6K 1.9K 6.2K
                                    

(@muzlu_passta hesabımdaki corona adlı textinginin düzenlenip devam edilmiş kitabıdır.)

(Önceki kitap ile aynı değildir, değişiklikler vardır.)

(Diğer kitabı okumayın çünkü yarım kalacak, burada daha fazla bölüm var. Kitabın finali burada...❤️)

Aramızdaki okur-yazar ilişkisi değil, arkadaşlık ilişkisidir. O yüzden bana istediğiniz gibi hitap edebilirsiniz.

Aileme hoş geldiniz, bu macerada yanımda olduğunuz için teşekkürler 🦇💜

!ÖNEMLİ! : Kitabın konusu bir kızın haksız durumda olan insanları linçleyip onların gerçek yüzünü ortaya çıkarmasıdır. Bunun gibi netflix dizileri de var, ki oradan esinlenerek yazdığım bir kitap... Her şeyi ciddiye alıp ilerleyen bölümlerde niye her şeye burnunu sokuyor derseniz tepkim sert olacaktır. Konusunu sevmediyseniz okumazsanız olur biter, tşk.

~Başladığınız Tarih~

Karantinamın 42765467262 günü ve kafayı sıyırmak üzereyim. Evde sürekli annemin babamın ve maymun kardeşimin yüzünü görmekten artık gına geldi. Beni kimse görmez düşüncesiyle kendime bakma gereği bile duymuyorum. En son dün aynaya baktım ki,bakmaz olaydım. Anında depresyona girip hayata küstüm.

Kaşlarımın ortası birleşmiş, Burak Özçivit'in bıyığı gibi bıyıklarım çıkmıştı. Saçlarıma laf etmek bile istemiyorum,yağ fabrikası açılır. Üzerimdeki giysiler desem kokmuş kalmış, en son ne zaman banyo yaptığımı unuttum. Tırnaklarım at toynağına dönmüştü hatta annem tırnaklarım yüzünden çapa için beni tarlaya göndermek istiyor. Recep İvedik gibi dolaşıyorum ortalarda,böhöhöyyyt !

Kısaca yatağa yosun bağladım arkadaşlar...Evde oturmaktan çürüdüm ve koktum. Karayip Korsanlarındaki Ahtapot Adam var ya, hah işte o benim...

Ev hayatım desen her gün aynı rutin şeyleri yapıyorum : Ye,iç,yat.

Ama şimdi hakkımı yemeyelim bazen yat,iç,ye veya iç,ye,yat da oluyor. Evde nasıl vakit geçireceğimi şaşırdım. İzlemediğim dizi ve film kalmadı, en son Aşk 101'i izlemiştim. Çok fazla sevdim diyemem ama önceki yaptığımız dizilere göre kat kat iyiydi. En azından eğlenceliydi, bana içinde salak arkadaşlarımı barındıran boktan okulumu hatırlatmıştı. Favori karakterim, Bloody Osman...

Uyku düzenim de alt üst oldu zaten...Sabah dokuzda yatıp akşam altıda kalkıyorum, akşam yemeği benim için kahvaltı gibi oluyor.

Adım Lina Bozkurt ve şu an koca bir boşluktayım.

Hayatımda mükemmelliğim dışında hiçbir şey iyi gitmiyor. Lise son sınıfım ve son yaşanan olaylardan sonra bu hayatın tam anlamıyla ağzına sıçmak istiyorum. Sınav tarihim geri çekildi ve artık çalışmayı bıraktım. Dolayısıyla annemgilde benden umudu bıraktı. Kankalarımdan bahsetsem kavga ettim, tekmeyi bastım. İki aylık sevgilim vardı, o da fırsat bu fırsat diyip beni aldattı. Şu an eve sığmayan iki boynuzum var.

Nefes aldığım her saniye iyice anlamsız ve saçma bir hale büründü. Sanırsınız deliler hastanesinden kaçtım, her şey komik gelmeye başladı.

Arada duvar ile konuşup onun yaptığı esprilere falan gülüyorum. Yeni kankam duvarlar, en azından onlar beni arkamdan bıçaklamaz değil mi ?

Gözlerimi kısıp nefretle onu düşündüm.
Bunların ve bu yaşadıklarımın tek sebebi :Çin...

Allah'ın cezası Çin...

Buradan Çin'e sesleniyorum : Ben de varım, beni de yer misiniz ?

Çin: Gönder abi ! Bokunu bile yeriz.

Durumum böyle işte... Soran olursa sabrın sonundaki selameti bekliyor dersiniz.

Yüzümü ellerimin arasına alıp yatakta tepindim. Allah'ım lütfen bu bir rüya olsun ve az sonra annemin 'Uyan' diye seslenen cırtlak sesini duyayım. Ama Gerçekler:

"Kızım çık bir balkona hava al, sıkıntını alır."

Harbi bunu söylemeyen bir anne var mı ? Şahsen ben her saniye bu lafı duymaktan midem bulandığı için artık yanımda poşet taşıyorum.

O kadar havasız kaldım ki beynime oksijen gitmiyor. En son tiktoka girmiş video izliyordum. Artık siz düşünün...

Kaliteli videolar yapanlarda vardı. Tepkim sadece vurmalı, kırmalı boyun kütletmeli olanlaraydı.

Derin bir nefes aldım, gerçekten havasızlıktan geberecektim.

Bunu anneme söylediğimde ise aldığım cevap şu oluyor:

"Anne çok havasız kaldım,sıkıldım artık."

"Evi dolaş havan değişir."

Hiç abartmıyorum evin her şeyini santimi santimine ezberledim. Duvardaki lekelerden, çöpün içindeki yemeklere kadar...

Bunlardan ayrı, arada bir kendimi yatağın içine atıp önceki hayatımı düşünüyordum. Sorun şuydu ki önceki hayatım daha berbattı. Aldığım kararlar yanlış olanlar ve daha yanlış olanlar olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Düşündüm de... Ne mal kızmışım lan.

Oflayıp kafamdaki bu karmaşık düşüncelere son verdim.

Yapacak bir şey, zaman geçirecek bir aktivite bulmam lazımdı. Durup güzel bir şekilde kafa yordum. Ben en çok neyi yapmayı seviyordum ? Eğer onu bulursam vakit geçirecek bir şey de bulabilirdim. İyice düşündüm ve bir anda aydınlanma yaşadım. Kötü günlerime 'stop bitch' diyecek dahiyane fikir:

İnsanları linçlemek...

Yüzüme şeytan gülümsememi yerleştirdim. Okul neredeyse kapanmak üzereydi ve linçlediğim insanları görme şansım yoktu. Bunun yanında bu benim son senemdi, yani bunu yapmamam için hiçbir sebep de yoktu.

Yüzümdeki sinsi gülümsememle aynanın karşısına geçtim.

Bekleyin beni canlarım gerçek corona geliyor...

°°°°°

Hellloooooo...

İlk bölümü nasıl buldunuz ?

En baştan bu kitabı tekrar yazmak baya iyi geldi. Özlemişim coronayı...

Büyümesi için arkadaşlarınızı buraya etiketler misiniz ? ❤️

O zaman maceramız kaldığı yerden devam etsinnn..

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere..🌼

Corona | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin