🦇27🦇

11.3K 1.1K 470
                                    

Günün 4. bölümünden selamlar...

Önceki bölümleri okumayı unutmayalım 💙

Ben size boşuna bölüm bombardımanı yapacağım demedim. Sözümde dururum sknsksemıwıe

Bu arada benimle ilgili sormak istediğiniz soruları buraya alayım. Hepsini cevaplayacağım :)

O zamannn size iyi okumalaarr ❤️

°°°°°

Her yerde polisler dolaştığı için başım dönmeye başlamıştı.Annem, babam, Adem ve ben karakolda boylamasına olan demir koltuklarda oturmuş benim sorgumu bekliyorduk. Savunduğum kız benden önce sorguya çekilmişti, ne dediği hakkında hiçbir fikrim yoktu ama beni temiz çıkaracak şeyler anlatmış olmasını umuyordum.

Ellerimi başımın arasına alarak gözlerimi kapattım. Annem ve babam adamı dövmeme kızmamış daha da benimle gurur duymuşlardı. Derin bir iç çekerek medyada dolaşan videoma baktım. Twitterda yine gündem olmuştu. Allah'tan kız arkamdan çektiği için yüzüm gözükmüyordu. Daha sonra da açıklamada kendi yüzünü gösterdiği için kim olduğum gözükmemişti. İyi de oldu, bir de onlarla uğraşamazdım. Fakat önceki uyuşturucu vakasındaki kız ile bu olaydaki kızın aynı olduğu ile varsayımlar vardı. Yani bazıları o kadar da geri zekalı değildi.

"Lina Bozkurt?"

Polisin sesini duymamla oturduğum yerden ayaklandım. Annem elimi tutmuş ve öpmüştü. "Unutma sen kötü bir şey yapmadın. O yüzden için rahat olsun."

Ona gülümseyerek sorgu odasına adımımı attım. Odayı sadece ortadaki masanın üstündeki lambadan saçılan ışıklar aydınlatıyordu.

Sandalyeye oturduğumda karşımdaki sert yüzlü adamın gözlerine içimdeki korkuyu bir kenara bırakarak meydan okurcasına baktım.

"Şu aralar adını çok duyar oldum. Vakalarda hep seni görüyorum."

Evet canım ya... Ablan gittikçe popülerleşiyor.

"Sizin yapamadıklarınızı ben size sağlıyorum. Bunda bir kusur var mı ?"

Adam gülümseyip sandalyede arkasına doğru yaslandı. "Sanki biraz dilimiz de uzun..."

Tehdit edercesine söylediği kelimelere karşılık bende gülümsedim ve konuştum. "Haksızlığa karşı durmaz maalesef..."

Gerildiği sandalyede dik durup bana yaklaştı. "Çocukluğuna veriyorum bunları. Şimdi olayı baştan anlat."

Tok sesinin üzerine boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Bugün dışarıya çıkma izni olduğu için hava almak amacıyla dışarı çıkmıştım."

Sözümü keserek konuştu. "Senin gibi küçük bir kızın o tenha sokakta ne işi var?"

"Paşa gönlüm öyle istiyor." demek
isterdim ama polis bu...Boru mu?

"Öncelikle polis bey, küçük bir kız değilim. On sekiz yaşındayım. On sekiz yaşı ve on sekiz üstü olan herkes yetişkin sayılır. Ayrıca insanlara küçük diye hitap etmeniz yanlış... Yaşı büyük ama akıl yaşı küçük olan bir sürü kişi görüyoruz. Orada ne yapıyor olduğuma gelirsek, bunun sizi pek ilgilendirdiğini sanmıyorum. Sonuçta özgürce hareket edebilme hakkım var. Ama iyi ki de gitmişim değil mi? Yoksa o kız şu an hayatta olmayabilirdi."

Sinir yüzüne bakıp gülümsedim. Muhtemelen 24-25 yaşlarındaydı ve
tam bir domuz gibi gözüküyordu.

Devam etmem için hareket yaptığında
derin bir nefes aldım ve kaldığım yerden konuşmaya başladım.

Corona | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin