NOT: Önceki kitapta olmayan bir kişi ekledim. Diğer bölümlerde bu kim dememek için okumanızı tavsiye ederim <3 Boralı olan konuşmalar değişmedi yine.İyi Okumalar 🌼❤️
°°°°°
Rahatlamak amacıyla telefonumdan müzik açmış ve komodinin üzerine koymuştum. Yatağımda gözlerim kapalı huzurlu bir şekilde yatarken kapının açıldığını fark etmemiştim.Aniden sarsılmamla birden ayaklandım ve elimi refleksle gelen kişiye geçirdim.
Kız sesi gibi çıkan bir çığlık duyduğumda bunun 10 yaşındaki yeğenim Enes olduğunu fark ettim. Ben ona Enes'ten daha çok, teyzemin evlatlık oğlu diyordum da o ayrı mesele...
Yerde yanağını tutarak ağladığını gördüğümde gözlerimi devirdim. Her şeyi abartmayı çok seviyordu.
"Gebermedin merak etme. Alt tarafı yanağına okkalı bir tokat attım."
Bana sulu gözleriyle bakıp daha da sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. Ağlaması umrumda değildi ama teyzem ve annem duyarsa bu dünyada olan yaşamım pek uzun sürmezdi.
Yere kapanmış ağlayan kafasını ayağımla dürttüm.
"Tamam ağlama lan."
Benim inadıma daha da sesli ağlamaya başlamıştı. Ellerimi saçıma geçirip sinirden çekmeye başladım.
Akrabalarımdan birisini dahi sevmiyordum. Hepsinden nefret ediyordum.
Sakinleşip onu yerden kaldırmak için kucaklamaya çalıştım. Onu tutmaya çalışırken bir yandan da benden kurtulmak için çırptığı ellerinden ve tekmelerinden kaçmaya çalışıyordum.
"Lan düzgün dursana. Of yardıma ihtiyacım var, öküz gibisin. Adeeeeeeeemmm!"
(yazardan not: Önceki kitapta kardeşi olduğunu söylemiştim ama ona değinmemiştim. Bu kitapta bol bol adem ve Lina sahnesi olacak <3)
Son salladığı eliyle parmağı gözüme girmişti. Anırarak gözümü tuttum. Çok fena acıyordu.
"Tırnaklarını kessene hayvan! Allah'ım kör oldum."
Acıdan yaş akan gözüme hava gelmesi için elimi yelpaze olarak kullanıyordum. Ama tabi ki bir faydası olmuyordu.
Kapı sessizce açıldı, Adem tepkisiz bir şekilde bir bana bir de yerde duran Enes'e bakıyordu.
"Hayvanat bahçesi önlemlerini daha iyi almalı. Kafeslerden artık hayvanlar kaçabiliyor."
Ağzım kocaman açıldı. Bende masum masum bana yardım edecek diye düşünüyordum. Ayağımdaki terliği aldığım an ona atacağımı anlamış olmalı ki odadan hızlıca ayrıldı.
Hedefi tam olarak belirleyip tüm gücümle atınca kaçamadan kıçına terleyi yemişti.
Bağırarak kıçını tutmuş ve hemen odasına kapanmıştı.
Bu da abla terliğiydi işte...
Tekrar kısık bakışlarımı Enes'e çevirdim. Boynumu kıtlatarak ona yürüyordum ki merdivenlerde ayak sesleri duyduğumda besmele okumaya başladım.
Teyzem 97 kilosuyla her koşmak için adım attığı anda yerleri sarsıyordu.
Teyzemin evlatlık çocuğu ellerini havaya doğru açmış dua etmeye başlamıştı.
"Allah'ım sen bizi annemin zelzelesinden koru yarabbim."
Elimi gözümden çekerek acıyla kırpıştırdım. Çok fazla sulanmıştı.Teyzemin sesini duyduğumda zorla gözümü ona çevirdim. Otuz iki dişini gördüğüm gülümsemesiyle bana baktı ve yanıma gelmek için kapıdan geçti,daha doğrusu geçemedi. Yarısı içeride yarısı da dışarıda kalmıştı. Bir iki içli ıkınmadan sonra kapıdan geçerek yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Corona | Texting
Humorcorona: Beyninin olması gereken yerde marul olan şahsiyet, sana sesleniyorum. corona: Naber lan karakter kanseri ? akif: Ne diyorsun lan ? corona: Niye herkes bu tepkiyi veriyor ? corona: Ah pardon...Algılamakta zorluk çektiğinizi unutmuşum. corona:...