3.5

15.6K 1K 489
                                    

Abimlerin hepsi, Karan ve en önemlisi tanımadığım insanlar vardı. Muhtemelen abim de tanımıyordu çünkü tanımak ister gibi bakıyordu. Bağırış sesleri biraz biraz artarken ne olduğunu merakla izliyordum. 

Şu anlık bizi kimsenin fark ettiği yoktu. Ki bu bizim işimize geliyordu. Çok net bir şekilde onları duyarken neden kavga ettiklerini anlamaya çalışıyordum. 

"Elzem yeter kızım. Buraya kavga etmeye gelmedik. Artık eskisi gibi olmak istiyoruz." dedi yaşça bizden büyük fakat çok güzel bir kadın. 

"Seneler önce beni kapının önüne koyarken şimdi ne değişti?" dedi Elzem abla. Bir eli Lodos abimin elinde bedeni ise ona yaslanmış şekildeydi. Ondan güç aldığı belli oluyordu. 

"Sen bu adama gittin abla." dedi muhtemelen Emir abi yaşlarında bir adam. 

"Benim başka gidecek yerim var mıydı? Benim Lodos'tan başka sığınacak limanım kalmış mıydı? Siz bana açık kapı bırakmadınız Demir." dedi.  Şu an olayı biraz biraz anlıyordum ama anlamadığım kısımlar vardı. 

"HALA" diyerek bana koşan Duru'ya baktım. Kendimi onda görmek beni iyileştiriyordu. Sanki seneler önce koruyamadığım kızım yaralarını sarıyordum onunla birlikte. Eteğime dikkat ederek dizlerim üzerine indiğimde boynuma sarıldı. O sırada abime sarılan Elis dikkatimi çekmişti. 

"Seni çok özledim bebeğim." dedim. Kollarını hafif ayırarak yüzüme baktı.

"Bende seni çok özledim hala." dedi gözleri dolarken. Çok duygusal bir yapısı vardı. Ellerimi yanaklarına koyarak gözlerinden öptüm.

"Artık buradayım . Hem de uzun bir süre." dedim. Gülümseyerek tekrar sarıldı. Ondan ayrıldıktan sonra abimin kucağından inen Elis kollarımın arasına girmişti.

"Anne geldin dimi?" dedi inanamaz gibi. Kollarımın arasında minicik kalmıştı benim kızım.

"Geldim kızım geldim. Seni çok özledim bebeğim." dedim yanaklarından öperken. Aynısı o da yaptığında yüzümde kocaman gülümseme oldu. Kucağımda Elis varken ayağa kalktığımda hepsinin gülümsemeyle bize baktığını gördüm. Onu yere bırakırken bu sefer kendimi bir bedene sarılı buldum. Bu abimdi.

"Evine yeniden hoş geldin güzelliğim." dedi Lodos abim. Gülümseyerek kollarına belimi sardım. Ondan ayrıldıktan sonra Elzem abla, Bilge abla ve Berfun ablaya sarıldım. Daha sonra ise Asaf abime... Kolları arasında aldığında başıma uzun bir buse bıraktı.

"Çok merak ettik seni bebeğim. İyi ki geldin." dedim. Gülümseyerek yanaklarından öptüm.

"Merak etmeyin Kara her zaman var olacak." dedim. Ondan ayrıldıktan sonra Emir abime sarıldım. Kafasını boynuma soktu. Sımsıkı sarılıyordu. 

"Hoş geldin huzurumuz. Yeniden ve her zaman geleceğin kollara hoş geldin kardeşim." dedi. Ondan ayrıldıktan sonra ise gözleri dolu dolu bakan Kara'nın yanına gittim. Ellerimi yanaklarına koyarken akan bir çift yaşı sildim. Kollarını hızla bana dolarken aynı şekilde karşılık verdim. 

İnsanın ailesi olması onu güçsüz yapmıyordu. Onlardan ayrıldıktan sonra anne ve baba kişilerinin ellerinden öperek Atlas'ı kucağıma aldım. Büyümüştü benim bebeğim. Ellerini saçımı atarak oynamaya başladı. Herkes şokla bakıyordu. Kafamı kaldırdığımda Asaf abim çözdü merakımı.

"Atlas bizim bile kucağımızda uslu durmuyor." dedi homurdanarak. Gülümseyerek ona baktım. O an Kara'nın gülmesi kulağıma geldi.

"Herkes ekmeğinin peşinde. " dedi gülerek. Annesinin kucağına bıraktıktan sonra bana özlemle bakan bir çift gözle göz göze geldim. Aşık olduğum adam karşımda bütün heybetiyle duruyordu.

~Karaca~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin