1.0

10.6K 652 751
                                    

Aynanın karşısında yüzümü incelerken solmayan gülümsemem daha da genişlemişti.

Efehan beni öpmüştü. Hem de abimlerin yakalamasını göze alarak yapmıştı bunu ama iyi ki de yapmıştı. Bu sayede sevdamın karşılık bulduğunu anlamış olmuştum.

Kapımın birden açılmasıyla ne zaman koyduğumu anlamadığım elimi dudaklarımdan çektim. Bakışlarım kapıyı bulduğunda Emre abimin geldiğini gördüm. Telaşımın boşa olduğunu fark edince sakin adımlarla aynanın önünden çekilip abimin yanına gittim.

"Bir şey mi oldu abi." Bir eli kapı pervazında dururken diğer eliyle belimden tutarak göğsüne yasladı bedenimi. Saçımın üzerinde dudaklarını hissetmemle silinmeyen gülümsemem daha da büyüdü.

Gülümsemem genişledikçe yanaklarım acımıştı ama bu umrumda değildi çünkü hayallerim gerçekleşiyordu, başka ne zaman gülecektim.

"Olmadı prensesim, sadece biraz abi kardeş konuşalım istedim."

"Olur konuşalım, gel otur." diyerek elinden tutarak yatağıma götürdüm. Beraber yan yana oturduğumuzda bakışlarımı abime çevirdim.

"Bu gözlerinin parıldama sebebi Efehan mı?" Bunu anlamasına şaşırmadım çünkü mesleğinin getirdiği alışkanlıktan dolayı her olaya karşı baya bi dikkatliydi.

"Evet abi. Ben de seninle konuşmak istiyordum ama daha her şey çok yeni olunca biraz beklemek istemiştim." Evet, gerçekten konuşmayı düşünüyordum ama hemen de anlatmak istemiyordum.

Emre abimden korkum yoktu çünkü diğer abilerime göre daha anlayışlıydı. Her ne olursa olsun yanımda olur, bir hata yaptığım zaman bu daima aramızda kalırdı. Küçükken de az arkamı toplamamıştı.

"Erken ama seni öpebiliyor beyefendi." Oha, bu beni öptüğünü nerden görmüştü.

Ağzımdan sesli bir küfür çıktığında eliyle kafama hafifçe vurdu. "Küfür etme, bunun için kızmayacağım sana. Bir daha bu kadar yakınlaşırsanız abilik görevimi yerine getirmek için kızabilirim." Emre, yiyebilir miyim seni abi adamım.

"O zaman biz de yanında yapmayız abicim."

"Eflina!" Kaşlarını çatıp sesini kızgın çıkarsa da asla kızgın gibi durmuyordu. Aksine sesi çok yumuşak çıkmıştı.

"Şaka yaptım abicim, ben kolay lokma değilim sen hiç merak etme." Yüz ifadesini düzeltip gülümsemeye başlamasıyla başımı tutarak dizine yatırdı. Elleri saçımı bulduğunda gözlerim otomatikman kapanmıştı.

Telefonuma ard arta mesaj gelmesiyle gözlerimi açarak oturur konuma geçtim. "Siz konuşun, bu gece nasılsa beraber yatacağız biz daha çok konuşuruz." Bu gece abimle yatacağımı yeni öğrenmemin şaşkınlığını yaşayamadan telefonum çalmaya başladı.

Abim odadan çıktığında yatağımdan kalkarak masaya bıraktığım telefonumu elime aldım. Arama kapandığı için sohbete girerek yeniden yatağıma oturdum. Üzerimde hâlâ elbisem olsa da umursamadan sırtımı yatağın başlığına yaslayarak attığı mesajları okumaya başladım.

Kocam Bey: Özledim, yarın buluşsak mı?

Kocam Bey: Ya da yanına geleyim seni kaçırayım, sonsuza kadar özlem giderelim.

Kocam Bey: Vazgeçtim boş ver şimdi bunları daha önemli bir konumuz var.

Kocam Bey: Sen neden seni öpmeme izin veriyorsun.

Kocam Bey: Bir kere tadına baktım ve şimdide ağzıma layık olan bu tadı özlüyorum.

Kocam Bey: Bu yüzden acilen evlenelim ve dudakların her daim dudaklarımda olsun.

Asist¹¹ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin