"Yardıma ihtiyacın var mı güzelim?" Giydiğim şarap kırmızısı elbisenin yakasını düzeltip kabinden çıktığımda Efehan direkt olarak üzerime bakmıştı.
Giydiğim elbise göğüs kısmından v şeklinde gelerek kollarıma uzanıyordu. Kolları hafif bol olup bilek kısmı bileğimi tam sarıyordu. Dizimin bir karış yukarısında biten saten kumaşın bel kısmı ise belimi tam sararak üst kısmımı ve alt kısmımı gözler önüne seriyordu.
"O kadar güzel olmuşsun ki, kesinlikle bunu almalıyız." Benim de içime sindiği ve bedenimle kusursuz bir uyum içinde olduğu için onu onaylayıp yeniden kabine girmiş ve elbiseyi çıkararak beyaz yarım atletimle gri eşofmanımı giymiştim.
Aldığım elbiseyi ödeyip mağazadan el ele çıktığımızda yavaş yavaş yürümeye başlamıştık. "Abim ile ablanı hiç yan yana bile düşünmezken, şimdi sözleri için elbise aldım."
Annemler bize gelip gittikten sonra Eylül ablayı istemişlerdi ve sözü de bizim olacağımız bir gün yapmayı planlamışlardı. Bizim üniversiteler de son finali vermemizle bitince onlara sürpriz yaparak yanlarına gitme kararı almıştık. Tabii bu sayede de sözü planlarız diye elbisemi de öncesinde almıştım.
Ah bir de, babam tayinini istediği için biz tekrardan Ankara'ya dönmüştük. Eski evimizi her ne kadar tadilata vermiş olsalarda daha tam bitmediği için Melda teyzelerin mahallesinden bir ev bulup oraya oturmuşlardı. Bu da herkesten çok annemi mutlu etmişti. Canı cananı arkadaşıyla buluştuğu için.
"Ablamı, abini bırakta biz ne zaman evleniyoruz?" diyerek düşüncelerime ket vuran Efehan ile bakışlarımı alttan yüzüne çıkarıp tek kaşımı kaldırdım. "İstersen hemen şu anda." Durdu, gülen yüzüme ciddi olup olmadığıma bakmaya başladı. Sonra da başını iki yana sallayarak tekrar yürümeye başladı.
"Yok, Batu abin beni çiğ çiğ yer. Sözlüsü var hâlâ bana laf atma derdinde. Bir gün çıkıp ayağını denk al, ablamla evleniyorsun diyeceğim de işte götüm yemiyor." Dedikleri ile kahkaha atmaya başlamıştım.
"Ben korurum seni kurt bakışlım korkma." Eğilip alnıma bir öpücük kondurduktan sonra avm'den çıkmıştık. Otoparkta arabayı nereye koyduğumuzu kaybetmemek için yerimizle birlikte benim fotoğrafımı çekmişti Efehan. Bu da şu anda bize yerimizi bulmamız için kolaylık sağlamıştı.
Arabaya yerleşmemiz ve benim evime gitmemiz üzerinden geçen yarım saatin ardından eve girmiştim. Akşam trenimiz olduğu için hızlı bir şekilde eşyalarımı tekrar kontrol etmiş ve elbisemi de dikkatle yerleştirmiştim. Üzerime de serin olabilir belki diye gri kapüşonlu hırkamı aldığımda artık hazırdım.
Sol elimi havaya kaldırıp her gün yaptığım gibi yüzüğümle aşk yaşadığımda bu anı bölen telefonumun sesi olmuştu. Hızlıca kenarıya koyduğum telefonu aldım ve görüntülü arama olduğunu görünce masama oturdum. Kenarıya sabitleyip, telefonu açtığımda ise karşımda iki dişli bonus kafayı gördüm.
"Bonusum, günaydın ablasının balı." Gözlerini ovuşturan parmakları dişlerimi kamaştırdığında eve gidince onları yemeyi aklıma not ettim.
"Aba, aba." Sevinçle ellerini çırpmaya başlaması beni görmesi ve sesimi duymasındandı kesinlikle. "Aban yesin seni."
"Annem, bir yere mi gidiyordun." Biz Kaan ile birbirimize bakarken annem arkadan kadraja girmiş ve gülümseyerek konuşmuştu. "Öyle dışarıya çıkacaktık anne Efehan ile." Yanlarına gideceğimi bilerek söylememiştim, süpriz olması daha iyiydi çünkü.
"Dikkat edin kendinize, ben sonra ararım seni. Hadi selam söyle oğluma da." Başımı sallayıp ekrana öpücük atıp telefonu kapattım. Efehan'ın ailede yer edinmesi beni o kadar mutlu ediyordu ki anlatamam. İlk yazdığım günden bu güne geleceğimiz gözüme o kadar uzak geliyordu ki, şimdi böyle olmak bazen bana rüyada mıyım acaba dedirtiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asist¹¹ | Texting
HumorTamamlandı. "Hepinize iyi akşamlar. Abla ve Batu abi öncelikle mutluluklar. Buraya çıkma sebebim, öncesinde güzeller güzelli birisine söz vermemden kaynaklanıyor." Sahneye çıkmış konuşan Efehan ile gözlerim anında onu bulmuştu. Gözlerimin içine baka...