Başım Efehan'ın göğsünde yıldızları izlerken çalan telefonumla tüm ambiyans bozuldu.
Burada romantik anlar yaşıyoruz, hep engel oluyorlar.
Başımı kocamın göğsünden kaldırıp oturur pozisyona geçerek kenarıya koyduğum telefonumu elime aldım. Emre abimin aradığını görmemle tüm sinirimi yutarak neşeyle açtım telefonu.
Hoş, diğer abilerim olsa da sinirle açamazdım orası ayrı ama olsun.
"Efendim abilerin bitanesi." Efehan'ın da oturur pozisyona geçtiğini boynuma dokunmasıyla anladığımda ondan uzaklaşmak adına sola kaydım.
"Eve gitmemiz gerekiyor, neredeysen gel artık. Abim çağırıyor." Konuştuklarıyla sanki sinirli gibi olsa da normal bir ses tonunda söylemişti bunları.
Tam cevap vereceğim sırada Efehan'ın dudakları yanağımı buldu. Birkaç saniye duraksamadan sonra abimin ismimi seslenmesiyle kendime geldim. "Tamam abi, geliyorum."
Telefon kapanınca kaşlarımı çatarak Efehan'a döndüm. "Salak mısın çocuk, niye aniden yapıyorsun böyle şeyler." Kızmamı umursamadan tekrar yaklaşmaya çalıştığında ayağa kalkarak aramıza mesafe koydum.
Hoşuma gidiyor olabilir ama böyle her dakika da yapamam. Kız evi naz evi sonuçta.
"Bir daha bu kadar yakın olabilme şansını bulamaya biliriz? Tadını çıkarmak istemiştim." Yüzünü asarak beni kandıracağını düşünüyorsan, doğru düşünüyorsun kocacığım.
"Tamam sonra ben sana bulurum vakit, Emre abimi de kullanırız merak etme." Elinden tutup onu da kaldırdığımda yere serdiği ceketini alarak tozu gitsin diye silkeledi. Etrafıma bakıp eşyamızın kalıp kalmadığını kontrol ettikten sonra arabaya binerek yola çıktık.
Havadan sudan sohbet ederek geçirdiğimiz yolun sonunda eve gelmiştik. Tehlikeli sularda olduğumuzun bilincinde olarak Efehan'a yaklaşmadan görüşürüz diyerek arabadan indim.
"Sözümü ne de güzel dinlemişsin güzelim." Yanıma gelen abim hâlâ gitmeyen Efehan'a başıyla selam verip bedenimi kolları arasına aldı. "Saate bakmak aklıma gelmedi ki abi."
"Tamam tamam bir şey demedim, hadi girelim gel." Son kez sevdiceğime el sallayıp arkamı dönerek binaya yürüdüm yanımdaki abimle.
Eve geldiğimizde zile basarak beklemeye başladık. Kapıyı açan Deniz abim, kolumdan tutup yanına çekerek saçımın arasına öpücük kondurup omuzlarımdan içeriye sürüklemeye başladı.
"Abi yavaş mı olsan, hani kaçmıyorum ya ben." Başımı arkaya çevirip abimin yüzüne bakarken kesilen seslerle başımı yavaşça içeriye çevirdim. Tekli koltukta oturan kişiyle görmemle sevinçle yerimde zıplamaya başladım.
"Baba, hoş geldin." Babam Şırnak'ta amirdi ve en son 5 ay önce görüşmüştük. Normalde beraber gitsek de benim son senem olduğu için biz İstanbul'da kalmıştık ve babam tek başına gitmişti.
"Hoş buldum prensesim." Koşarak bana kollarını açan babamın dizine oturup kolları arasına girdim. Yanaklarını öpüp kollarımı boynuna doladığımda özlediğim kokusunu içime çektim.
Babasına düşkün biri olarak, gerçekten çok özlemiştim.
"Ben geliyorum ama sen ortalıklarda yoksun, ayıp değil mi?" Baba, hepsi damadının suçu. Ben suçsuzum.
"Emre abim tutturdu dışarı çıkalım diye, ben de kıramadım. Hem senin geleceğini bilseydim gitmezdim ki ben." Yani gitmez, Efehan'ı eve atardım orası ayrı.
Evde iki polis varken bu nasıl olacak hiç bilmiyorum ama bir şekilde eve almaya çalışırdım.
"Başka biri yok yani?" Kulağıma fısıldamasıyla herkesin bakışları biz de olduğu için gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asist¹¹ | Texting
HumorTamamlandı. "Hepinize iyi akşamlar. Abla ve Batu abi öncelikle mutluluklar. Buraya çıkma sebebim, öncesinde güzeller güzelli birisine söz vermemden kaynaklanıyor." Sahneye çıkmış konuşan Efehan ile gözlerim anında onu bulmuştu. Gözlerimin içine baka...