1.2

8.2K 535 405
                                    

1 hafta, Efehan ile konuşmadığımız koca bir hafta geçmişti.

Ne o mesaj atmıştı, ne ben mesaj atmıştım. İkimiz de birbirimize tek kelime etmemiştik ki zaten onun yazmasını da beklemiyordum. Onu kıran bendim, bir de suçlu oymuş gibi ilk o yazsın gibi bir düşünceye girmemiştim. Sadece iyileşmeyi beklemiştim, yüz yüze konuşursak daha iyi olur dediğim için de mesaj atmamıştım.

Dolabımdan beyaz şortlu eşofman takımımı çıkarıp yatağa bıraktım. Eşofman takımımın üstü geniş ve göbekten olduğu için içime beyaz ip askılı cropumu giydim. Eşofmanları da üzerime geçirdiğimde saçımı sıkı bir at kuyruğu yaparak tamamladım kombinimi.

Ayakkabılıktan gri nike air jordanlarımı aldıktan sonra kenarıda duran spor çantamı da sırtıma takıp evin kapısını kapattım. Evde kimse olmadığı için kapıyı da kitlediğimde artık gitmeye hazır hale gelmiştim.

Şimdi alalım bakalım aslancığımın gönlünü.

Okulun basketbol sahasına geldiğimde etrafın boş olmasıyla mutlu olmuştum. Sonuçta kocamla maç yaparken bizi görmelerini istemezdim.

Telefonumu çıkarıp cebime koyduktan sonra çantamı kenarıya bırakarak okulun açık olmasını umut ederek okula yürümeye başladım.

Öne ittiğim kapı açıldığında acele ederek spor odasına girdim. Seleden bir tane top alıp yeniden saha döndüğümde Efehan'ı çağırmak için whatsapa girdim.

Papatya'm:

Papatya'm: Aslan beyciğim sizi okulun basketbol sahasında maça davet ediyorum, ben kırmayıp gelirseniz çok mutlu olurum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Papatya'm: Aslan beyciğim sizi okulun basketbol sahasında maça davet ediyorum, ben kırmayıp gelirseniz çok mutlu olurum.

Papatya'm: Bu arada baş başa olacağız, lütfen bu detayı atlamayın ve yanıma gelin.

Papatya'm: Sonuçta maç beklemez, öyle değil mi?

Bir süre ekran açık beklesem de mesaj gelmemesiyle telefonu çantamın üstüne bıraktım. Topu elimde sahaya sürerken 5'lik atış yaparak topu potaya soktum. O sırada arkamdan gelen alkış sesiyle zıplayan topu tutarak arkamı döndüm.

"Çok güzel atıştı ama maç yapmak istediğine emin misin?"

"Neden emin olmayayım ki, sonuçta en başından beri maç yapmayı isteyen benim." Konuşurken aynı zamanda da birbirimize yaklaşıyorduk. "Orası öyle ama sen böyle oynuyorsan her topu potaya sokarsın, biz nasıl öpüşeceğiz."

Aramızda biraz mesafe bırakıp karşımda durduğunda elimdeki topu Efehan'a attım. "Deneyip görmeye ne dersin Aslancım."

"Olur derim ama ben kazanırsam istediğimi yapmak zorundasın." Maç yaparken benim istediğim olacaksa, elbette onun kazandığı zaman onun istediğini de yapardım.

Hem ne isteyebilirdi ki benden öyle değil mi?

"Peki madem, başlayalım bakalım." Topu sürerek potaya gitti. Ben de karşısına geçtiğimde başlamak için attığı topla karşılık verdim ve böylece maçımız başlamış oldu.

Asist¹¹ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin