1.5

6.2K 359 120
                                    

Efehan'ın yanından gelince eşyalarımızı alıp çıkmıştık evden. Son kez eski evimize geldiğimizde sadece salonun ve mutfağı berbat halde olduğunu gördük. Büyük bir mebla ile ev eski halini alırdı aslında ama babam kararlıydı yanına gitmemiz konusunda. Eğer başımızda olmazsa benim daha çok böyle hatalar yapabileceğimi düşünüyordu.

Efehan'ı da geldiğinde az çok anladığı için bir şeyleri çözmesi zor olmamıştı. Bu yüzden de şu an Şırnak'ta, babamın yanındaydık.

"Nasıl böyle bir sorumsuzluk yaparsın Eflina?" Başım önüme eğik parmaklarımla oynarken dudağım ısırmaktan kanamıştı. "Cevap ver Eflina, ne zamandan beri bu kadar sorumsuz olmaya başladın?"

Sorumsuz değildim, sadece fazla aşıktım. Bunun için beni suçlayamazdı. Evet, dikkatsiz davranmıştım ama bu beni sorumsuz yapmazdı.

Tam ağzımı açmış cevap verecekken annemin araya girmesiyle aralanan dudağımı geri kapatıp anneme baktım. "Yunus, bağırmayı kes artık. Tamam bir hata yapmış olabilir, bunu bende doğru bulmuyorum ama zaten buraya getirerek en büyük cezayı veriyorsun. Kız zaten kötü, adam akıllı konuşacaksan konuş yoksa sus, rica ediyorum." Annemin susmasıyla babam derin bir nefes alarak odadan çıktı. Annemde peşinden gittiğinde abilerimle baş başa kalmıştık.

"Eflina?" ismimi seslenen Batu abimle çekinerek bakışlarımı yüzüne çıkardım. "Efendim abi." Oturduğu koltuktan ayağa kalkıp önüme geldi. Elini uzattığında tutmam için birkaç kez açıp kapattı. "Gel seninle konuşalım biraz." Elini tutup kalktığımda beraber benim odama geçmiştik. Yatağa sırtını yaslayıp dizlerini uzattığında gidip üzerine oturup göğsüne yaslandım.

"Sana bağırdığım için özür dilerim sadece çok endişelenip ne yapacağımı bilemedim." Bir yandan saçımı okşayıp bir yandan da konuşurken biraz daha göğsüne sığındım abimin. "Sen küçükken, en fazla 6 yaşlarında felandın biz hepimiz bahçedeyken yemek yapacağım diyerek mutfağa girmişsin. Tabii boyun kısa ocağa da yetişmiyor bir tane sandalye çekip ocağı yakmışsın. Daha sonrasında annemden görüp yaptığın birkaç şey de var tabii." Saçıma bir buse kondurup devam etti konuşmasına.

"Küçük Eflina'nın hesaba katamadığı tek şey yağı ocakta unutursa yangın çıkma ihtimaliydi. Bahçede sıkıldığım için içeriye girdiğimde odana gelip seninle vakit geçirecektim fakat yanık kokusu gelince direkt mutfağa gelmiştim ve seni öyle ocağın başında ağlarken görünce çok korkmuştum. Yağ kızdığı için yanarken kucağıma seni alıp hemen dışarıya çıkmıştım. O zaman da beni çok korkutmuştun hâlâ daha korkutuyorsun."

Abimin anlattığı olayı hatırlıyordum. Her gün annem yemek yaparken yardım ediyordum ama bu bana az geliyordu. Bir gün annemler bahçede otururken ben odamda oyun oynuyordum. Oyuncaklarımla yemek yaparken gerçekte yapsam hiçbir şey olmaz diyerek mutfağa gitmiştim yemek yapmak için. Annemin yaptığı gibi tencereyi koyup içine zor bela bulduğum yağı döküp altı açık ocağa bırakmıştım. Hem yağı fazla dökmem hem de ocağın altının açık olması sebebiyle sürekli kızan yağ alev almıştı ve bu beni çok korkutmuştu. Öyle durmuş ağlarken Batu abimin gelip kucağına almasıyla biraz da olsun rahatlamıştım.

Tabii bu olaydan sonra saçımın uçlarından olmuştum ve bir süre mutfaktan olabildiğince uzak kalmıştım.

"Şimdi de yangın var dediklerinde senin evde olduğunu bildiğim için telaşa kapıldım. Bu yüzden de sana biraz fazla bağırdım, affet." Dizlerinde biraz doğrulup kollarımı boynuna sardım.

Abilerimle küs kalmayı sevmiyordum.

"Asıl ben özür dilerim, daha dikkatli olmalıydım." Omzuma bir öpücük kondurduğunda yangından beri ilk kez içten gülümsedim. Ben de aynı şekilde omzunu öptüğümde sesli gülüşü kulağıma ulaştı.

Asist¹¹ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin