Özel Bölüm

364 24 80
                                    

İçimde ki heyecan dalgasıyla odamda dolaşıp duruyordum. Buruşur korkusuyla elbisemi de henüz giyinememiş ve yaklaşık yarım saattir olduğu gibi yine Efehan'ı aramaya başlamıştım.

Artık alıştığım sesi tekrar duyduğumda telefonu sinirle sıkmaya başlamıştım.

Bugün en mutlu günüm olması gerekirken ben heyecanımı körüklemek zorunda kalıyordum. Çünkü Efehan asla aramalarımı açmıyordu.

Sinirden dolan gözlerime küfredip çalan kapıya koştum. Efehan olması ümidiyle açtığım kapıda gördüğüm kişilerle ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım.

"Siz ne zaman geldiniz?" Önce babam ve annem olmak üzere abilerime ve yengelerime de sarılarak içeriye geçtik.

Yengelerim; Eylül, Beyza ve Selin. Batu, Emre ve Deniz abimin karıları. Benim biricik yengelerim.

"Yeni geldik, kızımızı böyle bir günde yalnız bırakacağımızı düşünmedin herhalde." Başımı anın verdiği duygusallıkla babamın göğsüne yasladım. Birkaç ay önce görüşmenin de verdiği özlemle, göğsünden ayrılmak istemiyordum.

"Ben dedim ama biz gelmeyelim diye, babamdan ayrılamadı bir türlü." Konuşan Ayaz abim ile gülmüş ve sekerek yanına gitmiştim. Koltukta Barış abim ile oturdukları ve her yeri kapladıkları için kendime çok az bir yer bulup sığıştım. "Küsme abi, biliyorsun en çok kendimi seviyorum."

Söylediklerim hepsini güldürürken duyduğum zil sesiyle yeniden kapıya koştum. Bu sefer açtığım kapıda Kağan, Efehan ve Nazlı vardı. Önceliğimi artık 9 yaşında olan minik kardeşime vererek doladım kollarımı bedenine.

"Bonus kafam, kocaman olmuşsun sen. Mis gibide kokuyorsun, yerim çocuk seni." Büyüdükçe utangaçlaşan kardeşim başını boynuma saklayarak iltifatlarımdan bir nebze saklandı. Bu haline tebessüm edip yanağını öptüm ve içeriye giden bedenini fırsat bilerek Efehan'ın kucağında ki bedene yöneldim.

"Halasının ballı sütü, sen tıpkı ben olmuşsun ya." Kollarının altından destek olarak bedenini yüzümün yanına getirdim. "Bak dayısı, aynı ben değil mi?" Efehan gülümseyen yüzüyle belimden tutarak yamacına çekti beni.

"Uzaktan anlaşılmıyor, iyice dibine girmem gerekiyor." Bir eliyle Nazlı'nın gözünü kapatıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Çok uzun durmayan dudakları geriye çekilmiş ve alnımı bulmuştu.

"Aynıymışsınız. Dünya güzeli iki papatya." Gülümseyip kenarına çekildim ve içeriye giren Efehan'ın ardından oturma odasına geçtim. Efehan selam verip boş bir yere geçtiğinde yan yana oturan yengelerimin önüne geçtim.

"Eylül'cüm, yengeciğim öncelikle dünyaya bir tane daha benden getirdiğin için teşekkür ederim. Her zaman dediğim gibi büyütmesi ben de, için rahat olsun." Etraftakilere bakıp hareketlenen Nazlı'yı bana çevirip onları görmesini engelledim.

"Halası dur, şurada önemli bir durumu halletmeye çalışıyorum." Nazlı biraz daha sakinleştiğinde yeniden yengelerime döndüm.

"Emin ol Eflina, seninle büyüyeceği için hiç korkmuyorum." Dalga geçer bir tonda konuştuğunda başımı omzuma yatırıp utangaç bir şekilde gülümsedim.

"Ya diyorum görümcelerine aşık yengelerim var benim diye. Hoş Beyaz yengem ve Selin yengem bana aşık değiller. Öyle olsaydı onlarda bir tane daha benden yaparlardı." Dediklerim ikisinin de yüzünü kızarttığında bunda utanılacak ne olduğunu düşünmeye başladım. Gayette açık bir dille yeğen istediğimi söylemiştim ama ortamda olan kişiler utanmalarını sağlamıştı, olsundu. Kocam ile resmiyette evlendikten sonra onlara gösterirdim nasıl olsa.

Asist¹¹ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin