2.0

5K 265 107
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda yatağın boş olmasıyla komidine bakıp derin bir nefes aldım. Para yoktu, bu yüzden rahatlayabilirdim.

Gözlerimi ayılmak için odamda gezdirdiğimde masam da gördüğüm basketbol topu ve yanında ki kağıt ile üzerimde ki örtüyü tekmeleyip yere atarak koşar adımlarla masam gittim. Topu elime alıp incelediğimde Efehan'ın imzasını görmemle gülümseyip geri masaya bıraktım ve kağıdı alıp okumaya başladım.

Belki bir ünlü değilim ama bence senin için en büyük ünü kaptım. Bu ünün şerefine uğurlu topum, hayatımın uğurunda olmalıydı. Seni seviyorum, günaydın.

Notu katlayıp tekrar masaya bıraktığımda bir an önce Efehan'ı görmek istediğim için dolabımın yanına giderek içerisinden siyah şortumu ve beyaz askılı badimi alıp üzerime geçirdim. Ayaklarıma da beyaz uzun çoraplarımı geçirince odamdan çıkıp Efehan'ın kalması planlanan ama kalmadığı odaya adımladım. Etrafıma göz gezdirip kapıya uzandığım an, "Mutfağın yolunu mu şaşırdın abiciğim." diyen Deniz abimin sesiyle yönümü ona çevirdim.

"Hayır abi, mutfağa gitmiyordum. Sevgilimi uyandıracaktım." Kahvaltıda yapmamıştım ama yapsaydım kesin yürek yerdim.

"Niye sevgilin kendi kalkamıyor mu?" Ağzımı açmış abime cevap vereceğim an sırtımı yasladığım kapının açılmasıyla geriye düşeceğim korkusuyla ağzımdan tiz bir çığlık kaçtı. Telaşımın boşa olduğunu belimdeki ellerden hissederken, alttan Efehan'ın yüzünü izlemeye başladım.

Abim olmasaydı öpeceğim dudakları iki yana gerildiğinde ben de gülümseyip kurtuldum kıskacından, hiç kurtulmak istemesem de.

Deniz abim bir bana bir Efehan'a bakarken onu umursamadan Efehan'ın elini tutup kendimle beraber mutfağa çekiştirdim. Boş olan mutfakla Efehan'a sarılıp göğsünü öptüğümde saçlarımı öpüp geri çekildi. "Günaydın kocacığım, rahat uyudun mu?"

"En rahat uyuduğum uyku oldu diyebilirim karıcığım." Tam yeniden sarılmak için yaklaşacağım an annemin mutfağa girmesiyle geriye çekilip annemin Efehan'ı bezdirmesini izledim.

"Anne sabah sabah yetmez mi, kahvaltımızı yapalım bak nasıl acıkmış." Elimle Efehan'ı gösterdiğimde Efehan'da rol gereği üzgün bir şekilde başını sallamıştı. Annem en sonunda ikna olmuş olacak ki bizi salondaki masaya gönderip kendi de çayları doldurup geleceğini söyledi.

Masanın boş olması sebebiyle Efehan ile yan yana oturup abilerime ve babama seslendim. "Kahvaltı hazır, eğer gelmezseniz bir şey yiyemezsiniz." Sesimle tüm abilerim tek tek gelirken hepsi bir yerlere dağılıp oturdu. Batu abim oturmadan Efehan'a dik dik baksa da sesini çıkartmamış ve karşıma oturmuştu.

Böyle adam yaparlar işte Batu Bey.

Babamın da gelmesi üzerine kahvaltıya başladığımızda aklımda ki planı uygulamak için konuşmaya başladım. "Bugün işiniz yoksa basketbol oynayalım mı, maçta yaparız hem." Efehan alttan dizimdeki elimi tuttuğunda Batu abim hissetmişçesine bakışlarını bana çevirdi.

"Yapalım tabii, 11 numara ile maç yapmayı özlemiştim."

Galiba biraz sevgilimin ayağına sıkmıştım ama olsun, ben onu korurdum.

~

Kahvaltıdan sonra topu almak için odama giderken Efehan'da peşimden gelerek beni odasına soktu. Hemen özlediğim kokusuna sığınmak için kollarımı boynuna dolayıp adem elmasını öptüm.

"Bir gün de nasıl da çok özlemişim seni." Kurduğum cümleyle gülümseyip dudağıma kısa bir öpücük bahşetti. "Abilerine yakalanmayalım şimdi, daha sonra telafi ederiz." Gülüşümü bastırmaya çalışarak ben de hızlı bir şekilde dudağını öpüp geri çekildim. Beni ellerimden tutup yatağa oturttuktan sonra kenarıya koyduğu ceketini alarak cebinden siyah kalpli kadife bir kutu çıkardı.

Asist¹¹ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin