2.6

3.5K 249 109
                                    

Bölüm kısa çünkü tyt sınavım kötü geçti ve yarın ayt'ye bu motive ile girmek istemediğim için yayınlamak istedim. Sizden ricam bol bol yorum yapıp motivemi yüksek tutar mısınız?

~

Amfiye geldiğimde boş bir yer bularak oturdum ve kitaplarımı çıkartarak hocanın gelmesini bekledim. Bu sırada da çevreme baktığımda çoğunun arkadaş grupları halinde konuştuğunu gördüm. Yüksek ihtimalle bunlar yeni değillerdi, ikinci seneleri felan olması lazımdı.

Birkaç dakika sonra hocanın gelmesi ile derse başlamış ve ardından uzun bir dersin ardından hocanın çıkmasıyla kitaplarımı çantama koydum ve amfiden çıktım. "Merhaba, bir şey sorabilir miyim?" Önüme çıkan kızla başımı sallayıp onayladığımda biraz yana kayarak eliyle az önce çıktığım amfiyi gösterdi.

"Ben derse gelemedim de, senin de oradan çıktığını görünce notlarını paylaşır mısın diye rahatsız etmek istedim." İlk günden not istemek mi, bu sınavlarda olmuyor muydu sadece?

"Elbette paylaşırım, numaranı ver istersen fotoğraflarını atayım ben sana." Beni onaylayıp numarasını verdiğinde biraz hızlı adımlarla binadan çıktım ve durağa yürümeye başladım.

Bugün başka dersim yoktu ve Efehan'ın da akşama kadar dersi olduğu için otobüs ile eve geçmiş ve duş almıştım. Duştan sonra üzerime siyah tayt şortumu ve siyah sporcu atletimi geçirip üzerine siyah hırkamı giydim. Saçlarımı da tepeden at kuyruğu yapıp ayaklarıma siyah air jordanlarımı geçirdim ve dolabımdan basketbol topunu alarak evden çıktım.

Beş dakikalık yürüme mesafesinde olan sahaya geldiğimde boş olmasıyla sevinip hızlıca hırkamı kenarıya bıraktım ve topu birkaç kez yerde sektirip potaya attım. Potanın kenarında bir tur dönüp basket olduğunda gülümseyip seken topun yanına gittim.

"İyi atıştı tebrikler." Topu aldığımda duyduğum sesle arkamı dönüp konuşan kişiye baktım. Tahmini 1.80 boylarında, sarışın ve yapılı olan çocuğa başımla teşekkür edip yeniden topu potaya attım. "Takımda mı oynuyorsun?"

"Hayır." Yüzüne bakmadan cevap verdikten sonra topu potaya atmadan rakip varmış gibi kaçırmaya çalıştım. "Nasıl bu kadar iyisin?" Yeniden soru yöneltmesiyle topu kolumun altına alıp tam karşısına geçtim. "Bir şekilde iyiyim, bu seni neden çok alakadar etti."

"Bana rakip çıkmasını istemem." Kolumun altında ki topu gövdesine attığımda çevik bir hareketle tutup yüzüme baktı. "Göster marifetlerini o zaman, rakip."

"Hay hay." Ortada durduğumda karşıma geçip durdu ve topu sektirerek maçı başlattı. Benden kaçırdığı topu peşinden giderek bir anlık boşluğundan yararlanarak aldım ve onun potasına atarak sayı aldım.

2-0

Top ondan başladığında almama müsade etmeyecek şekilde benim potama sürdü ve sayı aldı.

2-3

40 dakikanın sonunda berabere kaldığımızda yorgunlukla bedenimi yere attım ve yanıma yatmış bedene dönerek elimi uzattım. "Tebrik ederim, iyi oyundu."

Elimi sıktığında konuştu. "Asıl ben tebrik ederim, seninle rakip olmak güzeldi." Tebessüm edip biraz daha o şekilde yattıktan sonra kararan havayla ayağa kalkarak kenarıya bıraktığım ceketimi giydim.

"Bu arada tanışmadık, ben Cafer. Eğer bez getirmem gereken konular olursa alo demen yeterli." Ağzımdan sesli bir gülüş çıktığında benimle birlikte gülmüştü.

Ee o zaman ben abilerime yakalanırsam çağırırım seni Cafercim.

"Ben de Eflina, çok memnun oldum Cafer."

Asist¹¹ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin