Asist¹¹ | Texting

1.8

"Koç yetmez mi, nefes nereden alınır unutacak hale geldim." diyerek koça isyan bayraklarını çeken Kayra'ya, "Evet koç, 6 saattir çalışıyoruz." diyerek destek çıktı Emir.

Koç gözleriyle bizi süzdükten sonra yorulduğumuza kanaat getirmiş olacakki serbestsiniz diyerek sahadan çıktı. Koçun gitmesini fırsat bilen takım arkadaşlarım kendilerini yere atarken elimdeki topu bırakıp ben de bedenimi yere bıraktım.

Batu abiyi mumla aratmıştı.

Saat 12'de bizi çağırıp önce ısınma hareketleri yaptırmıştı. Bilmediğimizi iddia ederek 1 saat boyunca yaptırdığı hareketlerden sonra kendisiyle teke tek maç yapmıştık. Her hareketimize bulduğu kılıflardan sonra hepimizi yeniden kendisi çalıştırıp grupça maç yapmıştık. Bunların hepsi 6 saat sürerken aralarda mola vermemize de izin vermemişti.

Sporcu adamın teri soğumazmış, soğursa sporcu olmazmış.

"Batu koçu özleyeceksiniz deseler inanmazdım. Abi resmen gelen gideni arattı ya, bu nasıl iş." Arda'nın yattığı yerden söylenmesiyle, Ali lafa atladı. "Adam koç değil resmen canavar, bu bizi iki güne çiğ çiğ yer demedi demeyin." Takımdakiler onaylayan mırıltılar çıkartırken duyduğum adım sesleriyle sahanın giriş kapısına baktım. Önde Erdal olmak üzere takım arkadaşları sahaya girdiler. Erdal elindeki topu bedenime attığında ani bir refleksle kapıp ayağa kalktım.

"Erdal, bugün hiç havamızda değiliz. Başka zaman tartışmalarımızı yaparız, sonra gel."

"Tartışmaya gelmedim Efehan, barış imzalamaya geldim. Kavgalarımız aşırı yersiz, bence barışıp çok güzel arkadaşlıklar kurabiliriz." Yüz ifadesi ciddi duruyordu. Ya gerçekten arkadaş olmak istiyordu ya da bir planı vardı bunu zaman gösterecekti ama şu anlık barış imzalamamızın kimseye bir zararı olmazdı.

"O zaman imzalayalım bakalım, önümüzdeki maçlara." Elimdeki topu Erdal'a atıp elimi uzattım.

"Önümüzdeki maçlara." Aynı şekilde topu bana atıp elimi sıktığında gülümsedim.

"Sonunda be, bir an hep kavgalı olacağız diye ödüm kopuyordu." Erdal'ın takımından Yasir'in tepkisi hepimizi güldürürken Kayra'da neşeyle konuşmaya başladı. "Ben de ya, neydi öyle gerici ortamlar, gürültüler. Sakin sakin takılalım işte, mis gibi."

Hepimiz bir yerlere dağılırken Erdal'ın konuşmasıyla dikkatimi ona verdim. "Yeni gelen koçunuz, duyduğuma göre baya bi zorlamış sizi."

"Biraz olması konusunda kararsızım, altı saattir antreman yaptırdı hiç aralıksız." Arkaya yaslanıp ellerinden destek alırken ağzından sesli bir küfür çıktı. "Biz bizimkine beter derdik de, beterin de beteri varmış demek."

Bir süre daha beraber takıldıktan sonra yorgun olduğumuz için evlere dağıldık. Ilık bir duş alıp altıma siyah şortumu giyip kendimi yatağıma attım.

Kenarıdan telefonumu alıp Eflina ile sohbetimize girdim.

Kocam Bey: Koç'tan daha iyi bir performans sergiledim mi bilmiyorum ama,

Kocam Bey: Kesinlikle abine ihtiyacımız var bizim.

Kocam Bey: 6 saat boyunca mola vermeden çalıştırdı.

Kocam Bey: En sonunda Kayra'nın isyanına razı geldi de bıraktı.

Kocam Bey: Yoksa bıraksak hâlâ çalıştırırdı.

Karım Hanım: O kadar mı kötü, çok mu yoruldun

Karım Hanım: Yanında olsam öperdim, geçerdi anında yorgunluğun