SİZE KÜÇÜK BİR ARYA x TÜRKER BÖLÜMÜ HEDİYE ETMEK İSTİYORUM.8 BİN OKUNMA ŞEREFİNE!🍾
HER NEYSE HADİ OKUYUN BAKALIM UĞUR BÖCEKLERİ SİZİ.
***
(Türker'in ağzından)
Bağdaş kurduğum bacaklarımın arasında mışıl mışıl uyuyan yavru kediyi kafasından sevip gülümsedim. Tabii bu gülümseme başımı kaldırıp karşımda oturan kişiyi görmemle gitti.
"Sen hala gitmedin mi?" diye sordum kaşlarımı çatarak. Tamam anladım Arda'nın kuzeni mi kardeşi mi neyiyse artık, ama sülük gibi yapıştı kız!
Sorum çok komikmiş gibi dişlerini göstererek kıkırdadı ve salık bıraktığı buklelerinden birini kulağının arkasına sıkıştırdı. "Hiç nazik değilsin Türker, Kardelen de böyle davranıyorsa Arda'ya acımaya başladım."
Birleştirdiği kollarını bırakıp yatakta iki yanıma koyunca panikle Kardelen'in kedisini sevmeyi kesip biraz geri çekilmeye çalıştım. "Ne oldu koca oğlan, korktun mu?"
Huysuzca, "Şunu yapıp durma!" diye söylendim. "Artık komik değil..."
Her zaman yaptığı gibi yine geri çekilip yanaklarını şişirdi. "Şaka yapmıyorum ki! Kaç kere söyleyeceğim senden hoşlandığımı?!"
Kucağımdaki ismini hala söylemeyi öğrenemediğim kediyi yavaşça bir kenara koyup yataktan kalktım. Arya da gözleriyle beni takip edip yine söyleyeceğim şeyi anladı ve aynı üzgün bakışını attı. "En iyisi sen evine git hava kararmadan. Annen merak eder."
Gözlerimi açtığım odamın kapısına çevirip Arya'nın çıkmasını bekledim. Huysuzdu, çocuk gibiydi. Şakası artık sıkmaya başlamıştı. Benden hoşlanmadığı gözlerinden okunuyordu bir kere. Ayrıca Arda'nın üvey de olsa kardeşiydi...
Birkaç saniye bekledikten sonra yataktan kalktığını hissetsem de çıkmadığını anlayınca kaşlarımı çatarak o yöne baktım. "Ne oldu?"
"Senden hoşlanmıyorum..."
Birden söylediği sözlere şaşırsam da sonrasında bilmişçe sırıtıp gözlerimi kaçırdım. "Belliydi za-"
"Seni öpmek istiyorum."
Efendim?!
Gözlerimi hızla yine yüzüne çevirdiğimde hissettiğim ilk şey dudaklarıma yapışan dolgun dudaklar ve boynuma dolanan ince parmaklardı.
Ben daha idrak edemeden parmaklarının ucunda yürüyerek beni tüm gücüyle duvara itti ve tuttuğum kapı kolunu bırakmamı sağladı. Düşmesin diye hızla ellerimi beline yerleştirdim ve aynı zamanda da geri çekmeye çalıştım.
Manyak kız dudaklarımı yemişti. Ayrıca kafamı duvara çarpmıştım gereksiz heyecanı yüzünden.
Onu geri çektiğimde parmak uçlarında durmaya devam etti, bende onu tutmaya devam ettim. Nefeslerimiz düzeldiğinde onu hızla geri bıraktım ve bıraktığım gibi de kolunu tutup dışarı çıkardım.
Yüzüme aval aval bakıp sorgularcasına, "Türker?" dediğinde kapıyı hızla yüzüne kapayıp kilitledim. Kilitlediğim gibi de kapıya vuran küçük yumruklarıyla beraber sırıttım.
"Özür dilerim! Çok özür dilerim valla bak öpmek istememiştim bir anda oldu! Lütfen kızma! Abime söyleme lütfen bak ne istersen yaparım Türker! Duyuyor musun?! Türker...!"
O konuşmaya ve yalvarmaya devam ederken ben ellerimi belime yerleştirip kapıdan ayrıldım.
Vay be...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir fotoğraf karesi
HumorBen onu sarıyordum, o da beni. Bizi saran şey ise odamdaki küçük çerçeveydi. Bu, Bilinmeyen ve Kış çiçeğinin hikayesiydi... *** Kardelen: "Sen kimsin?" Sorum gayet açık ve netti ve karşımdaki kişiden de öyle bir cevap bekliyordum. Bilinmeyen numara:...