"Kış çiçeği..."Birkaç adım atarak bana yaklaştı nam-ı değer Bilinmeyen.
"Uzak dur pislik!"
"Kardelen sakin ol."
"Arda, bak ciddiyim, git!"
Arda hala beni dinlemeden yanıma geliyordu. Beni kollarımdan tutunca irkildim ve onu ittim. Sağ gözümden bir yaş elmacık kemiğimden yol alarak çenemden aktı. Şoktaydım ve fazlasıyla sinirlenmiştim, yoksa asla ağlamazdım.
"Ne sandın?! Beni de kullanıp atabileceğini mi?""Ne?" Afallamışa benziyordu.
"Zevk aldın mı peki?!"
"Saçmalama kızım ne zevki? Bilinmeyen benim işte!"
Güldüm. "Senin başkasından hoşlandığını duyunca üzüldüm biliyor musun?"
Kış çiçeği...
"Ben seni iki sene sevdim be! Hiç mi düşünmedin beni seviyormuş gibi gösterdikten sonra ne kadar parçalanacağımı?!"
"Kardelen!" Diye kükreyince irkildim. "Bana sakın seni kullandığımı düşündüğünü söyleme, öyle bir şey yok!"
Her kelimesinde yaklaşıyordu. Ona inanmak istiyordum, ama olmuyordu. Onun geçmişini hatırladıkça tek korkum yine ruhumu sarıyordu.
"Ağlama lütfen."
Burnumu çektim, kulaklarım uğulduyordu. Belki fazla tepki vermiştim ama elimde değildi.
Birden yanaklarımda soğuk eller hissetmemle geri adım atmaya çalıştım ama diğer elini de belime koydu. Anında dudakları dudaklarımı örtünce irkildim. O kadar hızlı gelişmişti ki ne yapacağımı şaşırmıştım.
Elim ayağım titriyordu ve bunu fark etmişti. Yanağımdaki elini çekip belime koyduğunda yere yığılmamı engelledi. Birkaç saniye dudaklarını dudaklarımda bekletti. Bende tepki vermedim.
Sonra bir kez alt dudağımı öperek geri çekildi ve alnını alnıma dayadı. "Özür dilerim. Bu kadar üzüleceğini tahmin edememiştim, kış çiçeği. Ağlama."
Nefes alamıyordum. Çok yakınımdaydı ve en önemlisi beni az önce öpmüş olmasıydı!
Ben cevap vermeyince alnını alnımdan ayırdı. Onun kollarında olduğunu yeni fark ettiğim ellerim o benden uzaklaşınca iki yanıma düştü.
"Seni eve bırakayım."
Bakışlarımı kaldırıp kahverengi gözlerine baktım. "Seni sevdiğimi hep biliyor muydun?"
Bu soruyu beklemediği için şaşırmıştı belli ki. "Beni sevdiğini... hayır, sana bilinmeyen olarak yazdıktan sonra öğrendim."
"Amacın neydi peki, ilk başta? Kendine yeni bir kız bulmak mı? Bazı günler sınıfa girdiğimde yanında gördüğüm kızlardan biri gibi mi?"
"Kardelen, bir daha seninle oynadığımı veya oynamak istediğimi söyler yada imada bulunursan seni motorun arkasına bağlayıp sürüklerim."
"Ama öyle yapmadın mı? Amacın buydu işte. Neden Arda değilmişsin gibi davrandın ki o zaman? 'Onon oğzono bornono yomoltocoğom' cart curt."
"Kardelen, küfür etmek istemiyorum saçma sapan konuşma. Sence ben değilmişim gibi davransam anlamaz mıydın?"
Bu sefer sırıttım. "Beni ne zamandan beri seviyorsun?"
"Birkaç ay oldu."
Gözlerimi devirdim. "Arda, sen ve Bilinmeyen... tamam aynı kişisiniz ama karakterleriniz farklı. Sen o olmamayacak kadar... Ardasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir fotoğraf karesi
HumorBen onu sarıyordum, o da beni. Bizi saran şey ise odamdaki küçük çerçeveydi. Bu, Bilinmeyen ve Kış çiçeğinin hikayesiydi... *** Kardelen: "Sen kimsin?" Sorum gayet açık ve netti ve karşımdaki kişiden de öyle bir cevap bekliyordum. Bilinmeyen numara:...